|
Kur, faiz ve diğer paritelerde tahmin
zorluğu
Tufan Güldiken - SMMM Finansman Müdürü - 15 Ağustos 2006 Salı - Dünya
Tanıdığınız kime sorarsanız sorun, dolar kurunun veya faizlerin bir ay sonra ne
olacağı hakkında belki hemen hemen hepsi birbirinden farklı bir kur rakamı ile
faiz oranı söyleyeceklerdir. Acaba bu tahminlerin yüzde kaçı doğru çıkacak? Bu
tahminde bulunanlar hangi veri ve bilgilere dayanarak bir rakam
söyleyebiliyorlar?
Toplumları oluşturan her birey ile bu bireylerin oluşturduğu tüzel kişiler, her
türlü olaylar karşısında takınacağı tavrı kendi belirler. Hatta, aynı birey ve
tüzel kişiler, farklı ortam ve zamanlarda aynı olaylara karşı da farklı tepki
verebilir. Çünkü, bireyler ve tüzel kişiler davranışlarını çıkar ve amaçlarına
göre belirlerler. Bireylerin davranışlarının baskı altına alınarak tamamen
istediğimiz yönde yönlendirilmesinin imkansız olduğu herkes tarafından kabul
edilmektedir.
Gelir elde eden ve bu gelirini ihtiyaçlarının karşılanmasına harcayan her birey,
yapabildiği oranda kazancından belli bir kısmını tasarruf etmeye çalışır.
Tasarruf edebildiği her tutarı da, kendi düşüncesine göre en fazla gelir
getirebilecek, çeşitli yatırım araçlarına yatırır. Bireyler ile bireylerin
tasarruflarını değerlendiren fon ve kuruluşların, tasarruflarını
değerlendirirken, hangi yatırım araçlarını seçeceğini tam olarak bilmek ne kadar
imkansız ise, yine bireyler ile fonlar ve kuruluşların herhangi bir ekonomik
dalgalanma veya kriz ortamında da nasıl davranacağını, hangi yatırım
araçlarından çıkacağını, hangi yatırım araçlarını tercih edeceğini de tam olarak
bilmek imkansızdır.
Piyasa oyuncuları olarak adlandıracağımız ve yaptıkları yatırım tercihleri ile
piyasa dengelerini oluşturan tasarruf sahibi her bir birey ile fon ve
kuruluşların, aynı dalgalanma veya kriz ortamında, diğerinden farklı
davranışlarda bulunması, bu dalgalanma veya kriz sonrası oluşacak dengelerin ne
şekilde oluşacağının tahminini de güçleştirmektedir Hangi yatırım araçlarına
talebin fazlalaşacağı, hangisinden çıkılacağı bireylerin kendi kararlarına bağlı
olup bu kararların nasıl oluşacağının tahmini de hemen hemen imkansızdır. Piyasa
profesyonelleri veya uzmanları veya bilim adamları, böyle durumlarda, daha
önceki dalgalanma veya kriz ortamlarının halen mevcut dalgalanma veya krizle
benzeyen ve benzemeyen taraflarını, mevcut konjonktürel yapının özelliklerini,
daha önceki dalgalanma veya krizlerde bireylerin davranışlarının analizlerini
gibi birçok göstergeyi göz önüne alarak, mevcut dalgalanma veya kriz ortamı
sonrası oluşacak dengeleri tahmin etmeye çalışırlar.
Ancak, bu tahminlerin de çok tutarlı olmasını beklemek yanıltıcı olacaktır.
Basit bir anlatımla, laboratuvar ortamında yapılan deneylerde kullanılan
birbirinden farklı maddeleri karıştırarak elde edeceğimiz sonuç, her deneyde,
aynı deneysel şartların ve aynı miktarda, aynı maddelerin kullanılması halinde
aynı olacağı kaçınılmazdır. Halbuki, ekonomik olaylarda, olayların sonucunu
etkileyenlerin, deneysel madde değil, birey olduğu ve bireylerin davranışlarının
da aynı şartlar veya olaylarda bile farklı olacağı düşünüldüğünde, sonuçların
tahmininin ne kadar zor olduğunu anlamak hiç de zor olmayacaktır.
Her piyasa dalgalanması sırasında ve sonrasında yapılan tahminlerin bire bir
tutmasını beklemek, yapılan açıklamalar ışığı altında çok yanıltıcı olacaktır.
Arz ve talep yaratarak bir denge oluşturanların, farklı düşünce, davranış ve
beklentideki bireyler ile bu bireylerin oluşturduğu fonlar ve kuruluşlar
olduğunu düşündüğümüzde, oluşacak dengenin nerede olacağını da, aynı bireyler
ile fon ve kuruluşların davranışlarının ve tercihlerinin belirleyeceği açıktır.
Bilimsel bilgi ve veriler çerçevesinde piyasaları iyi izleyen, ekonomik ve
piyasa analizleri yapabilen ve piyasa oyuncularının davranışlarını sürekli
gözleyen deneyimli kişilerin yapacağı tahminlerin doğru sonuca daha yakın
olmasını beklemek, sanıyorum en sağlıklı yol olacaktır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|