|
Asgari ücretin yüzde 81'i kadar yük var
Asgari ücretin yüzde 81'i kadar yük var
Şükrü Kızılot -
skizilot@yaklasim.com - 16
Mayıs 2006 Salı - Hürriyet
BUGÜNLERDE yine "istihdam üzerindeki yükler" tartışılıyor.
Bu yükler, bir yandan "işsizliği" etkiliyor, diğer yandan da "kayıtdışı
istihdamı" körüklüyor.
DÜNYA REKORU BİZDE
İstihdam üzerindeki yükler bakımından, Dünya rekoru Türkiye'de!..
1- Şu anda asgari ücretin brüt tutarı 531 YTL
2- Asgari ücretliden vergi ve sigorta primi olarak, 150.54 YTL kesiliyor.
3- Asgari ücretlinin eline net 380.46 YTL ücret geçiyor.
4- Asgari ücretli için işverenin ödediği primlerin tutarı 114.17 YTL
5- Asgari ücret nedeniyle toplam kesinti (2 + 4) 264.71 YTL
6- Asgari ücretlinin yıllık kıdem tazminatının bir aylık ücretine isabet eden
kısmı 44.25 YTL
7- Toplam kesinti + aylık kıdem tazminatı yükü (5 + 6) 308.96 YTL
Buna göre;
- Kesintilerin (aylık kıdem tazminatı yükü dahil), net ücrete oranı (7/3'ü)
yüzde 81
- Kesintilerin (aylık kıdem tazminatı yükü hariç), net ücrete oranı (5/3'ü)
yüzde 70
- Kesintilerin brüt ücrete oranı (5/1) yüzde 50
Yukarıdaki oranlar, bırakın AB ya da OECD ülkelerini, Dünya'da bile rekor!..
KAYIP BÜTÇE AÇIĞININ ÜSTÜNDE
İstihdam üzerindeki yük "kayıtdışı istihdamı" körüklüyor. Türk-İş'in
araştırmalarına göre, istihdam edilenlerin yüzde 53'ü kayıtdışı ve sayısı da 5.7
milyon kişi.
Asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada Türk-İş tarafından 18 milyar YTL (18
katrilyon TL) yıllık vergi ve prim kaybı hesaplanmış. Bu da 2006 yılı bütçe
açığı hedefinin üstünde.
İstihdam edilenlerin, yarısından fazlasının ücreti, asgari ücret üzerinden
gösteriliyor. Buna göre, gerçek ücret-asgari ücretinden doğan kayıp, sigortasız
yabancı işçi istihdamı ile birlikte 25 milyar YTL'yi buluyor.
Bu da 2006 yılı bütçe açığının iki katına yakın.
KAYITDIŞI ARTIYOR
Bildiğiniz işyerlerini şöyle bir dolaşın ya da tanıdığınız işverenlere sorun;
- İşe eleman alırken, sana net olarak şu kadar ücret vereceğim mi diyorsunuz,
yoksa brüt ücret üzerinden mi işçi ile anlaşıyorsunuz?
100 işverenden 99'unun yanıtı şu olacak;
- İşçi ile net ücret üzerinden anlaşmaya varıyoruz. O eline geçen net ücreti
bilir. İşçinin vergisini, primini, ayrıca işveren hissesi olarak da, SSK primi
ve işsizlik sigortası primini biz cepten öderiz.
Türkiye'de olay bu...
Peki ne yapıyor işveren? Şunlardan birini ya da birkaçını yapıyor;
1- İşçiyi Sigortasız Olarak Çalıştırıyor : Olur mu demeyin oluyor. Şu dönemde,
evindeki tencereyi kaynatmanın hesabını yapan gariban işçi, işverene "Ben
sigorta isterim" diyemiyor. Derse, aç kalacak...
2- İşçiyi Düşük Ücretle Çalıştırıyor : Bazı işyerlerinde, işçilerin bir kısmı
ayda 600-700 YTL bir kısmı da daha fazla "net ücret" aldıkları halde, "asgari
ücret" alıyormuş gibi bildirilip, vergisi ve primi yatırılıyor.
3- Yeni İşyeri Açmıyor : Parasını, bankaya, bonoya ya da arsaya yatırıyor.
Vergi, sigorta, işçi, belediye, zabıta, maliye vs. sorunu da yok. "Gel keyfim,
gel" diyor...
Net asgari ücretin yüzde 81'i kadar olan, hatta bazı işkollarında yüzde 90'a
bile ulaşan bu ağır yüke "dur" denirse, kazanan Devlet dahil herkes olur...
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|
