Rakı gibi ülke

 

08.06.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Rakı gibi ülke

Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 08 Haziran 2006 Perşembe - Hürriyet

BU benzetme, Amerikalı gazeteci Stephen Kinzer tarafından, Türkiye için yapılmış.

Kinzer, New York Times Gazetesi'nin, İstanbul bürosu şefi olduğu dönemle ilgili anılarını ve deneyimlerini "Creseent and Star (Hilal ve Yıldız)" adlı bir kitapta toplamış.

Kitapta ilgi çeken hususlardan biri de Türkiye'nin rakıya benzetilmesiyle ilgili...

İsterseniz, bu benzetmeyi birlikte okuyalım.

"İlk geldiğimde benim için Türkiye, şişedeki rakı gibi berraktı. Türkiye'nin istikbalini parlak görüyordum ama...

Su koyduğunuzda nasıl ki rakıda berraklık yok olur, rakı bulanır ve sisli, puslu hale gelir... Aynen öyle oldu...

Bir süre sonra, benim Türkiye hakkındaki değerlendirmelerim de berraklığını ve şeffaflığını kaybetti. Bulanık bir hale geldi.

Şişede dururken berrak olan rakı, içmek için sulandırıldığında, nasıl berraklığını kaybediyorsa, Türkiye'de de hayatın içine girdiğinizde, berraklık yok oluyor..."

Özetle, Amerikalı gazeteci, Türkiye'nin "rakı gibi bir ülke" olduğunu söylüyor. Şişede berrak ama şişedeki gibi durmuyor. Su katınca, hemen rengi değişiyor, beyaz sis rengine bürünüyor, belirsizlik başlıyor...

RAKI GİBİ EKONOMİ

Kazaların çoğu da sisli havalarda oluyor. Herhalde bu nedenle, sık sık ekonomik kazalara uğruyoruz. Bu yönüyle Türkiye ekonomisi, tıpkı rakı gibi...

Geriye dönüp bakıyoruz;

Başlangıçta şişedeki rakının berraklığı gibi bir görüntü vardı. Faiz oranları sürekli düştü. Enflasyon çift rakamlı hanelerden tek rakamlıya indi. İnşaat ve otomotiv sektörlerindeki canlılık rekor kırarken, düşük oranlı kredi faizlerinin de etkisiyle, konut ve otomobile olan talep sürekli arttı. Döviz kuru düşerken, ithalat ve ithal ürünlerine talep devamlı arttı. Dışarıdan sürekli, sıcak para geldi...

Ardından, rakıya karıştırılan su gibi birşeyler oldu. Aniden berraklık kayboldu ve ortalık bulanıp, sisli-puslu bir hale geldi. Danıştay'daki suikast, laiklik tartışmaları, türban olayı, yürüyüşler, protestolar, suçlamalar ve bazı dış ekonomik ve siyasi etkiler derken, ortalık karışıverdi. Belirsizlik ortamı arttı, izlenen yanlış para politikası sonucu, faizler ve döviz birden tırmanmaya başladı. Borsa düştü, yükselen kredi faizleri, konut sektörüne tahrip gücü yüksek bomba gibi düştü. Canlanan inşaat ve otomotiv sektörü frene bastı. Banka mevduat faizleri ve Hazine bonosu, Devlet Tahvili faizleri arttı, ithal ürünlerin fiyatı arttı. Yaklaşık 8 milyar dolarlık sıcak para dışarı kaçtı. "Acı reçete" telaffuz edilmeye başladı.

Özetle, rakı benzetmesindeki gibi berraklık yok oldu...

Güneşli hava gitti, gök gürledi ardından yağmur ve şiddetli rüzgar başladı. Şimdi de fırtına endişesi var...

LİDERİ OLMAYAN ÜLKE

Amerikalı gazetecinin kitabını, kaldığımız yerden okumaya devam ediyoruz. Bizi hem övüyor, hem yeriyor ve diyor ki;

"Değişim için Türkiye'de zamana ihtiyaç var ama Türkiye'de zaman yok. Türkiye'nin yarını var ama bugünü yok. Türkiye'nin entelektüel kalitesi yüksek, her türlü insanı var ama lideri yok!.."

Evet... Böyle diyor Amerikalı gazeteci, Türkiye'de birkaç yıl kaldıktan sonra, bizimle ilgili olarak şu sonuca varmış; tek eksiğimiz lider... Bu yüzden sorunlardan kurtulamıyoruz... Bir türlü hedeflediğimiz yere varamıyoruz.

Çünkü... Ülkeleri liderler hedefe götürür...

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 999

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Rakı gibi ülke