Dövizin zıplaması ne getirdi ne götürdü

 

29.06.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Dövizin zıplaması ne getirdi ne götürdü

Şükrü Kızılot skizilot@yaklasim.com  29 Haziran 2006 Perşembe - Hürriyet

TÜRKİYE, yaklaşık birbuçuk aydır, dövizdeki ani zıplamayı konuşuyor. Bu zıplama, kime ne getirdi ne götürdü diye baktığımızda, olaydan etkilenmeyen yok gibi...

BORCU OLANI ACITACAK

Döviz fiyatında, kısa sürede ortaya çıkan hızlı yükselme, en çok döviz cinsinden borcu olanları etkiliyor.

- Döviz fiyatlarının üç yıldır kıpırdamadığına ve bazı uzmanların (!) sözlerine bakıp, döviz cinsinden borçlanıp, konut ya da otomobil kredisi kullanan vatandaşlar ya da işletmeler, şimdi kara kara düşünüyorlar.

- Döviz cinsinden mal alıp, borçlanan vatandaşlar ya da işletmeler de dövizdeki zıplama nedeniyle, aylık ödemeleri ve toplam borçları artınca, allak bullak oldular. Dövizdeki artışların, maliyetlere yansıması beraberinde "fiyat artışı" getirecek. Sonuçta, faturayı yine halk ödeyecek.

BORSADAN ÇİFTE ZARAR

Parasını, döviz yerine borsada değerlendirenler, "çifte zarar" ile karşılaştılar. Basit bir örnekle açıklayalım. Borsada 100 birimlik yatırımı bulunan bir tasarrufçunun;

- Borsadaki yaklaşık yüzde 30'luk değer kaybı nedeniyle, elindeki 100 birimlik hisselerin değeri 70 birim oldu.

- 100 birim parasını, dövize yatırmış olsaydı, dövizi yüzde 25 değer kazanacak ve TL karşılığı 125 birim olacaktı.

Sonuç olarak, borsada 75 birime düşen 100 birim parası, borsada 130 birime çıkacaktı. Bu yönüyle, tasarrufçunun 55 birim zararı sözkonusu...

MALİYE DE ZARARDA

Kur artışı olayından, Maliye de zararlı çıkıyor. Örneğin,

- Döviz cinsinden, banka kredisi kullanan işletmeler,

- Mal ithal edip, döviz cinsinden borcu bulunanlar,

kur artışından doğan zararları nedeniyle, Nisan-Haziran 2006 dönemi için "daha düşük kazanç" ya da "zarar" beyan edecekler. Bu da vergi gelirlerini olumsuz yönde etkileyecek. 2006 yılının ilk üç aylık dönem kazancı üzerinden, 10 puan fazla ödenen verginin Nisan-Haziran dönemi geçici vergisinden mahsup edilmesi de bu dönemin geçici kurumlar vergisi gelirini daha da aşağı çekecek. Ayrıca, ithalattaki gerileme, KDV gelirlerini de etkileyecek. Yabancılara stopaj sıfırlaması ve yerlilere stopaj indirimi, gelir vergisi tahsilatını da olumsuz etkileyecek.

BORÇLAR VE MİLLİ GELİR

Döviz fiyatındaki artış, dış borçlarımızı ve milli geliri de etkiledi. 170 milyar dolar civarında olan dış borcumuzun yaklaşık yarısı bankalar ve özel sektöre ait. Dövizdeki yüzde 25 civarındaki zıplama, bunların borçlarının YTL karşılığını, son bir ayda yaklaşık 22 milyar dolar artırdı. İç borç stokunun yüzde 15'i dövize endeksli ya da döviz cinsinden olduğu için, borcun TL karşılığı da arttı.

2006 yıl sonu milli gelir hedefi 540 milyar YTL olarak belirlenmiş ve dolar kurunun yıl sonunda 1.417 YTL olacağı varsayımına göre, 381 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Buna göre kişi başı milli gelir de 5.216 dolar olarak belirlenmişti. Dolardaki zıplama sonucu, yıl sonu milli gelir hedefi 381 milyar dolardan 331 milyar dolar civarına, kişi başı gelir de 4.500 dolar civarına gerileyecek. Kuşkusuz, dövizin seyrine göre bu tutarlar daha da değişebilecek.

Dolar zıplayınca, Merkez Bankası bunu bastırabilmek için, faiz oranlarını yükseltti. Bu da hem vatandaşın ve işletmelerin hem de Devletin borçlanma maliyetlerini artırdı. İnşaat ve otomotiv sektöründe, talep gerilemesi başladı. Son gelişmeler karşısında, büyüme ve enflasyon hedeflerinin tutmayacağı da şimdiden belli oldu.

Bu arada, döviz cinsinden geliri olan ihracatçılar ve turizmciler, dövizdeki zıplamadan kárlı çıkacaklar. Dış ticaret açığı ve buna bağlı olarak cari açıkta gerileme olabilecek.

Son gelişmelerden, ülkeyi yönetenlerin ve bazı uzmanların, ders almaları dileğiyle...

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 840

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Dövizin zıplaması ne getirdi ne götürdü