Maliye’nin vergi borcu varsa ne olur

 

18.02.2007

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Maliye’nin vergi borcu varsa ne olur

Şükrü Kızılot -skizilot@yaklasim.com 18 Şubat 2007 Pazar - Hürriyet

"MALİYE’nin bir şahıs ya da şirkete vergi borcu varsa ne olur?" diye hiç düşündünüz mü?

"Olmaz böyle şey" demeyin, olabiliyor.

Peki... o zaman ne oluyor?

Ne olacak, "Kayserili’nin felsefesi" uygulanıyor.

KAYSERİLİNİN FELSEFESİ

Kayserili esnafa sormuşlar:

- Şu malın fiyatı kaç YTL?

O da yanıtlamış:

- Alacan mi satacan mi?

İşte Maliye’nin ki de bu hesap.

Vergi borcu olandan, bunu tahsil ederken ayda yüzde 2.5 faiz uyguluyor. Alacağı bir gün gecikse bile faiz uyguluyor. Kendisinin vergi iadesi borcu varsa, bunu öderken geciktirirse, ilk üç ay sıfır, sonra ayda yüzde 2 faiz uyguluyor. Nedenine gelince... vergi yasalarının ilgili maddeleri böyle... (Bkz. 6183 Sayılı Kanun Md.51 ve 213 Sayılı VUK. Md.112).

Nasıl, tam "Kayserili felsefesi" değil mi?

MİLYAR YTL’LİK BORÇ

Maliye’nin başta Akbank olmak üzere, çok sayıda bankaya, "vergi iadesi" borcu var. Bu bankalar; hatalı bir uygulama nedeniyle, vergi mahkemesine dava açıp itiraz ettiler. Davayı kazanınca da fazla ödedikleri vergileri Maliye’den geri istediler. Oğuz Karamuk’un Vatan’daki haberine göre; bir milyar YTL’nin üzerindeki bu vergi alacağının, 485 milyon YTL’si Akbank’a ait.

Akbank’ın İMKB’ye gönderdiği açıklamada; Maliye’nin, iade süresi 19 Ocak 2007’de dolmasına rağmen, bu vergi borcunu ödemediği belirtilmiş.

Nedeni belli, yasaya göre ilk üç aylık gecikmede faiz sıfır!..

Olayın bir başka özelliği de şu; bankalara 2007 yılında ödenecek 1 milyar YTL’nin üzerindeki vergi iadesi, 2007 yılı Kurumlar Vergisi tahsilat hedefinin, yüzde 10’u civarında...

BİLİN BAKALIM

Erkek mıknatıs, kız mıknatısa ne der?

- Ne kadar çekicisin.

Ankara otomobilleri niçin soğuktur?

- Plakası 06 olduğu için.

Kızların nazı ile politikacının konuşması arasındaki benzerlik nedir?

- İkisinin de fazlası insanı usandırır.

Yerinde ben olsaydım

ÇOK güzel ve gösterişli bir kız, kucağında sevimli bir köpekle vapurda oturmaktadır. Karşısında oturan delikanlı, kıza asılır:

- Keşke o köpeğin yerinde ben olsaydım.

Genç kız, tebessüm ederek yanıt verir:

- Bunu hiç düşünmeyin. Köpeğimi hadım ettirmek için veterinere götürüyorum.

Tıbbi malzeme 8 hammaddesi 18

TIBBİ malzeme üreten 500 civarında firmanın ilginç bir sorunu var.

Hammadde ve yarı mamul alımlarında, yüzde 18 KDV ödüyorlar. Bunları üretip tıbbi malzeme olarak sattıklarında, yüzde 8 KDV tahsil ediyorlar. Başka bir anlatımla, 18 ödeyip aldıklarını 8’e satıyorlar. Nedenine gelince, ilgili mevzuat böyle...

Aradaki farkı, faizsiz olarak talep etmeleri için de yıl sonunu beklemeleri gerekiyor.

Üreticilerin bir kısmı, bu sorunu aşmak için Türkiye’de üretimden vazgeçmiş. Yurt dışından tıbbi malzemeyi, yüzde 8 KDV ödeyerek ithal edip, yüzde 8 KDV ile satmaya başlamışlar.

Daha önce de yazdık.

Portakal KDV’si yüzde 8, sıkıyorsun alttan suyu çıkıyor; portakal suyu KDV’si yüzde 18.

Su ve şekerin KDV’si 8, şekeri suyla karıştırdığınızda, şekerli su KDV’si yüzde 18 oluyor!..

Bakalım, bu çelişkiler ne zaman giderilecek.

Esas akıl

BİR akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar;

- Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?

Doktor;

- Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz ne yapardınız?

Adam;

- Ooo! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova, kaşık ve fincandan büyük.

- Hayır, der doktor.

- Normal bir insan küvetin tıpasını çeker.

DERS: Akıl, sadece bize sunulanlar dışında da çözüm bulmaktır.

(Teşekkürler Orhan Uğuroğlu)

Kedi ile kaleci farkı

Kedi ile kaleci arasında ne fark vardır?

- Biri tuttuğunu yer, diğeri de tutamadığını...

Kağıt-kalem ve defter

Kağıt kaleme ne demiş?

- Üstümde fazla dolanma gıdıklanıyorum.

Kitap deftere ne demiş?

- Amma da boş kafalısın.

Kurşun kalem, kontrol kalemine ne demiş?

- Sen önce yazı yazmayı öğren.

YAŞANMIŞ OLAYLAR

Cep telefonu

İKİ arkadaş, Devlet Bakanı’na bir şikayet için giderler. Bakanı binadan çıkarken yakalarlar. İşinin acele olduğunu söyleyen Bakan "Cep telefonlarınızı bırakın ben sizi ararım" der. İki arkadaş da, cep telefonlarını Bakanın sekreterinin masasına bırakarak çıkıp gider...

Çabuk sedye

TRABZON Farabi Tıp Fakültesi’ne gelen iki araçtan birinden inen Karadenizli bağırır; "Çabuk sedye getirin". Arkadaki diğer otomobile de dönerek; "Acele edin hastayı yavaş çıkarın" der. Seslendiği otomobilden şu cevabı alır; "Hasta sizin arabada değil mi?" Rize’den gelen iki araç da acil hastayı evde unutmuştur...

(Teşekkürler Prof.Dr.Metin Taş)

Günün sözü

Diş ağrısı çekenler, dişleri sağlam olanları; yoksulluk çekenler de parası çok olanları mutlu sanırlar.

Bernard Shaw

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 1121

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Maliye’nin vergi borcu varsa ne olur