|
Neriman Teyze'nin güzellik giderleri
Şükrü Kızılot - 02 Ocak 2005 Pazar -
Hürriyet
NERİMAN Teyze’nin gelini, kayınvalidesinin güzellik malzemesi, kuaför ve süs
eşyalarına sağlanan vergi avantajına, bir türlü akıl erdiremiyor.
Geçenlerde telefon edip sordu:
‘Ben kuaföre gidiyorum, aldığım fişe vergi iadesi yok. Kayınvalidem gidiyor,
aldığı fişe vergi iadesi var. Sadece kuaför gideri olsa neyse güzellik
malzemesinden tutun da süs eşyalarına, sinemaya kadar ne harcarsam, vergi iadesi
yok. Bu harcamaları kayınvalidem yaparsa, vergi iadesi var. Bu nasıl bir
kanundur anlamıyorum. Bana bir anlatır mısınız, ben çalışıyorum kayınvalidem
emekli. Kuaföre gitmek ya da güzellik malzemeleri hangimiz için gerekli?’
Baktım olay ciddi. Vergi iadesi olayı, kayınvalide ile gelini karşı karşıya
getirecek gibi. Arada kalmamak için, ayrıntıya girmedim. ‘Ben bu çelişkiyi bir
ara yazayım diyerek’ olaydan sıyrıldım. Ne yapalım ne olur ne olmaz...
ÇELİŞKİLER
Vergi iadesi ile ilgili mevzuata bakınca, Neriman Teyze’nin gelini haklı gibi
gözüküyor. Ücretlinin ve emeklinin, vergi iadesi çelişkisini anlamak, gerçekten
zor.
Satıcılar, işin kolayını bulmuşlar; fiş isteyen ücretliye ‘Vergi iadesinde
geçmiyor. Emekliler yararlanabiliyor’ diye, fiş vermiyorlar.
Bazıları da fişi alıp, emekli yakınına veriyor. Bu durum da ortaya çıkarsa, suç
oluyor.
Vergi iadesi olayında, bu işin daha pratik çözümü var; ücretli ile emekli
arasında ayırım yapılmaz, olur biter. Peki... bu niye düşünülmüyor?
Doğum yardımı 14 kat artırıldı
2005 yılının rekor zammı, doğum yapanlarla ilgili...
2005 yılında, doğacak çocuklar nedeniyle ödenecek olan doğum yardımı, 2004’e
kıyasla tam 14 kat artırıldı.
Memurun, işçinin ya da emeklinin aylığına yüzde 5-10 zam yapılırken, doğum
yardımının yüzde 1400 civarında artırılması dikkatinizi çekmiş olabilir.
2004 yılında, doğum yardımı olarak yapılan ödeme 2 lira 90 kuruş yani 2 milyon
895 bin lira idi. Okurlarımız hatırlayacaktır, 2004 yılında birkaç kez bu konuyu
ele alıp; ‘Ödenen para, doğum için hastaneye giderken, taksi parasını bile
karşılamaz. Hele İstanbul’da köprüden geçiş parası bile değil. Bu yardımı
artırın’ demiştik.
İlgililer baktı ki eleştiriler haklı. Doğum yardımını 14 kat artırıp 40 YTL’ye
yükselttiler...
Ne diyelim, memurlar yaşadı!..
Dünya nüfusu 100 kişi olsaydı
DÜNYA nüfusunu, mevcut halkların oranlarını muhafaza ederek, 100 kişilik bir köy
kadar küçültebilseydik bu köy şöyle olacaktı:
57 Asyalı, 21 Avrupalı,
14 Amerikalı (Kuzey, Orta, Güney)
ve 8 Afrikalı.
Bunların 52'si kadın,
48'i erkek olacaktı.
30 beyaz, 70 beyaz olmayan,
30 Hıristiyan, 70 Hıristiyan olmayan,
89 heteroseksüel, 11 homoseksüel.
6 kişi bütün servetin % 59'una sahip olacaktı ve bunların hepsi
ABD kökenli olacaktı.
(Teşekkürler Cüneyt Yeşilkaya)
Temel ve Bush
TEMEL, Amerika’nın durduk yerde Irak’a saldırmasından rahatsız olmuştur. Bir
yolunu bulup Başkan Bush’a telefon eder;
‘Alooo! Ben, Temel olarak size savaş açayrum haberunuz olsun!’
Bush, gülerek yanıtlar;
‘Hehehe... Kaç kişilik bir ordun var ki?’
Temel düşünür; ‘Hmmm...kayinpirader İdrus, halaogli Tursun, kaavedeki
arkadaşlar...’
ve yanıt verir;
‘9 kişidur daa!..’
Bush içinden kıs kıs güler ve ciddi olmaya çalışarak;
‘Temel Bey, sizin 9 kişilik ordunuza karşılık Amerikan ordusu tam 2 milyon
askerden oluşmaktadır!..’ der.
‘Hmmm....’ der Temel; ‘Sizu pir süre sonra arayacagum’
Aradan birkaç gün geçer ve Temel, Bush’u yeniden arar;
‘Başkan, savaş ilanumuz geçerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karşi!..’
Bush, ilgiyle sorar;
‘Neymiş bunlar?’
‘Hacan, bizim Tursun’un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki
arkaşlardan birinin bicerdöveri...’
Bush güler;
‘İyi ama benim tam 150 bin tankım, 30 bin uçağım ve 10 bin askeri gemim var!
Haaa, ayrıca bu arada askerlerimizin sayısı da 3 milyon oldu!..’
Temel yeni gelişme karşısında biraz sıkılmıştır;
‘Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum.’
Birkaç hafta sonra Temel, Bush’u yeniden arar;
‘Başkan, savaş ilanumuzu ceri alayrum.’
Bush merakla sorar;
‘Neden?’
Temel moralsiz biçimde yanıtlar;
‘Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savaş esirini barinduracak yerimiz
yoktur!’
(Teşekkürler Onur)
Günün sözü
Yaşam, yana yana sönen ve her çocuk doğduğunda yeniden parlayan bir alevdir.
Bernard Shaw
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|