Alçak ve çukur

 

02.05.2007

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Alçak ve çukur

Şükrü Kızılot -  skizilot@yaklasim.com - 02 Mayıs 2007 Çarşamba - Hürriyet

MECLİS kürsüsündeki konuşmacıya kızan bir milletvekili, ellerini sallayarak bağırmış:

- Alçak adam... Alçak adam...

Yanı başındaki milletvekili arkadaşı, ellerini tutarak müdahale etmiş:

- Sen ona nasıl "alçak adam" dersin?

- Niçin demeyim, söylediklerini duymuyor musun? Böyle birine "alçak" denmez mi?

- Denmez tabi. Çünkü, alçaklık da bir seviyedir.

Ardından, kendisi başlamış bağırmaya;

- Çukur adam... Çukur adam...

Evet... Fıkra yukarıdaki gibi. Çukur adam benzetmesi ile özellikle işaret ettiğimiz bir kişi yok. O kadar çok ki... Üstelik bu yeni bir olay da değil. Çukur adamlar, 5 yıl önce, 15 yıl önce hatta çok daha önce de vardı...

NE OLACAK ŞİMDİ?


Son günlerde, herkes birbirine bunu soruyor.

Soru, tek başına, bundan sonra ne olacağına yönelik değil. "Gördünüz mü ne oldu?" sorusunu da kapsıyor.

Dün yazdığımız gibi, borsada iniş, dövizde de tırmanış devam ediyor. Yerli ve yabancı yatırımcıların kafası karışmış durumda. Piyasalar tedirgin.

Dün Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan'ın da belirttiği gibi, 2001'de patlak veren krizin yaralarını henüz tam anlamıyla saramayan iş dünyası, siyaset kaynaklı ikinci bir kriz yaşamak istemiyor.

Ekonomik istikrarı tehdit eden, siyasi yönden de sevimsiz olan bir tablo ile karşı karşıyayız. Tartışmalara son vermek için, Devletin başı olan ve Türk milletinin birliğini temsil eden ayrıca Türk Silahlı Kuvvetlerinin de Başkomutanı olan Cumhurbaşkanı'nın, yeni Meclis tarafından seçilmesini sağlamak, en sağlıklı çözüm olarak gözüküyor.

Bu aşamada; "erken seçim" kararının alınması da zorunluluk haline geldi.

Görünen o ki, erken seçim kararı, bir süre sonra alınacak.

Bari yükselen siyasi tansiyon ekonomiye ve yatırımcıya zarar vermesin. Şu aşamada esnaf, sanatkár, tüccar, piyasalardaki belirsizliği, erken seçim kararının gidereceği noktasında birleşmiş durumda.

Kasım ayında yapılacak genel seçim, 2007 yılında kamu finansmanının, giderek bozulacağını, 2008 bütçesinin hazırlanması yönüyle ciddi sorunlar yaşanacağını gösteriyor.

Evet... Sonunda, erken seçim kararı alınacak, makul noktaya gelinecek ve bugünler de geçecek. Sonra dönüp "Niye böyle oldu?" diye bakacağız. Tıpkı arabacı fıkrasında olduğu gibi...

ARABACI FIKRASI

Köyün birinde, ağanın güzel bir arabası ve atı varmış. Kasabaya giderken, sürücüsü dayanamamış;

- Ağam ne güzel arabanız ve atınız var. Köyde herkes bu arabayı ve atı hayranlıkla seyrediyor. Ben de çok beğeniyorum.

- Bana bak, çok beğeniyorsan, sana satayım.

- Aman ağam nerede bende para, nasıl alırım?

- İşin o tarafı kolay, paraya gerek yok. Sen şu atın ...okunu ye, araba da at da senin olsun.

Sürücü, arabaya ve ata sahip olabilmenin de heyecanıyla, isteneni yapmış... Ardından kasabaya gitmişler. Alış-veriş bitip, köye dönerken, ağanın suratı asılmış. Sonunda dayanamamış;

- Ben şimdi köye dönünce millete ne diyeceğim?

- Ağam istiyorsan, sana arabayla atı satayım.

- Öyle mi? Peki... Kaça satarsın?

- Aldığım fiyata satarım ağam

- Bana bak... Eğer birine söylersen seni çok kötü yaparım.

- Yok ağam, yemin ederim kimseye söylemem.

Peki o zaman demiş ve ağa da atın ... okunu yemiş.

Köye yaklaşırken arabacının güldüğünü fark eden ağa;

- Ne gülüyorsun ulan?

- Şey ağam aklıma bir şey geldi de...

- Ne geldi?

- Biz köyden çıktığımızda bu araba ve at kimindi?

- Kimin olacak ulan tabii ki benim...

- Peki şimdi köye dönüyoruz bu araba ve at kimin?

- Kimin olacak tabii ki benim...

- Peki ağam o zaman sen de ben de bu ... oku niye yedik?

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 699

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Alçak ve çukur