|
15 Haziran’a kadar hastalanmaya çalışın!..
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 06 Haziran 2007 Çarşamba - Hürriyet
SEÇİM hazırlıkları, DP-Anavatan birleşmesiyle ilgili tartışmalar, aday
listeleri, listeye girenler, giremeyenler, yerini beğenmeyenler derken, sağlıkla
ilgili bir ayrıntı gözden kaçıyor.
Başlıkta da özetlediğimiz gibi, kendinizi iyi hissetmiyorsanız ya da ciddi bir
sağlık sorununuz varsa, 15 Haziran’a kadar hastaneye gitmenizde yarar var.
OLAY NE?
1 Temmuz 2006’da yürürlüğe giren ancak Kasım ayında Danıştay’ca iptal edilen
"Sağlıkta ’vaka başı paket’ uygulaması" 15 Haziran’da yeniden başlıyor.
Bu uygulama ile sağlık kuruluşları, ayaktan tedavide, hastaya ne tür tedavi ve
tetkik yaparsa yapsın, geri ödeme kurumundan aynı bedeli alacak.
Başka bir anlatımla, yalnızca muayene yapılsa da devlet 25 YTL ödeyecek, muayene
ile beraber yüzlerce tetkik yapılsa da 25 YTL ödeyecek.
Sonuç olarak 15 Haziran’dan sonraki muayene, tetkik-tedaviler nedeniyle, özel
sağlık kuruluşlarının vatandaşlardan daha fazla fark istemesi söz konusu
olabilecek.
Özellikle tedavilerini özel hastanelerde sürdürenlerin 15 Haziran’a kadar
kontrole girmelerinde yarar var.
İlk anda kulağa hoş gelmese de sağlık giderlerinin disipline edilmesi açısından
en uygun kontrol yöntemlerinden biri olan bu yöntemin, ciddi anlamda aksayan
yönleri var.
NE YAPMALI?
Uygulamanın başarılı ve sağlıklı yürüyebilmesi için aşağıdaki önlemlerle
desteklenmesinde yarar var.
1- Özel sağlık kuruluşlarına, geri ödemelerin geç yapılması ciddi sıkıntılara
yol açıyor. Özellikle işletme giderleri yüksek olan özel hastaneler ve
vatandaştan fark almayan yani bir anlamda kamu hastanesi statüsünde çalışan
kurumlar için daha hızlı bir "geri ödeme" takviminin belirlenmesi, sosyal devlet
anlayışına yakışır adil bir uygulama olacak.
2- 15 Haziran’dan itibaren, hastaneler dışındaki sağlık kuruluşlarının da SSK ve
Bağ-Kur hastasına hizmet vermeye başlaması, kontrol mekanizmasını
zayıflatabilecek. Bu nedenle hizmet alınacak kuruluşlarla ilgili, çok ağır
olmayan bazı kriterlerin zorunlu tutulması yararlı olacak.
3- Oluşturulacak bir komisyon aracılığıyla Bütçe Uygulaması Talimatı’ndaki
tarifenin yeniden değerlendirilmesi ve belirlenmesi gerekiyor. Örneğin hiçbir
riski olmayan koldaki bir kitleden, iğneyle biyopsi (parça) alımı da 44 YTL, çok
riskli olan karaciğerden iğne ile biyopsi alımı ücreti de.
4- Ayaktan tedavide hizmet veren özel sağlık kurumları, kamu maliyetlerini
aşağıya çekmektedir. Bu kuruluşları teşvik için sembolik de olsa bir destek
paketi (Elektrik, su, SSK indirimleri, vs.) getirilmeli.
5- Paket hizmet bedelleri belirlenirken kurumlar arası farklılıklar, yeterince
gözetilmemiş. Örneğin iki odalı ve donanımsız bir tıp merkezine hasta başı
ödenen paket hizmet bedeli ile tam teşekküllü bir hastaneye ödenen bedel
arasındaki fark sadece 1 YTL!.. Herkesin anlayabileceği bir örnek vermek
gerekirse, 5 yıldızlı otel ile tek yıldızlı otel için belirlenen geceleme
tarifesinin aynı olması ne kadar yanlışsa, bu da öyle.
6- Halen kamu hastanelerinde part-time çalışan hekimlerin verdiği hizmetler,
geri ödeme kurumlarınca ödenirken, özel sektörde aynı statüdeki hekimlerin
hizmetleri ödenmiyor.
7- Kamu hastanelerindeki çok tartışılan performans uygulaması ciddi bir sorun.
Bu uygulama bir an önce kaldırılmalı.
8- Hazırlanan "tedavi paketlerinde"; yerli veya yabancı hiçbir maliyet
çalışmasına dayanmadan masa başı talimatlarla fiyat tespitleri yapılmamalı, bu
tespitlerle getirilen kısıtlamalar kaldırılmalı ya da bilimsel verilere
dayandırılmalı.
Sağlık konusu, herkesi yakından ilgilendirdiği için bu sorunlara biran önce
çözüm getirilmeli.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|