|
Ücretli ve emeklinin 1.214 doları 100 dolara
inmiş
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 07
Ağustos 2007 Salı - Hürriyet
İNSANIN, başını sokabilecek bir evinin olması, çok önemli bir olay...
Yaklaşık 20 yıl önce, memurlar, işçiler ve bunların emeklilerinin, konut sahibi
olabilmeleri için bir yasa çıktı (22.11.1986 tarih ve 3520 sayılı yasa). Bu
yasanın gerekçesinde; "İşçi, memur ve bunların emeklilerinin, geçim sıkıntısının
en önemli nedenini teşkil eden kiradan kurtulmaları sağlanarak,
vatandaşlarımızın kendilerine ait bir meskene kavuşmaları temin edilmiş
olacaktır" deniliyordu. Özellikle ücretliler, bu yasaya çok sevindiler.
Ardından 1 Ocak 1987 tarihinden itibaren, işçi ve memurların aylıklarından
"konut edindirme yardımı (KEY)" adı altında para kesintisi yapılmaya başladı.
108 ay, yani 9 yıl boyunca bu paralar işçi ve memurların aylığından tıkır tıkır
kesildi ve devletin hesabına yattı. Ancak bugüne kadar bir Allah’ın kulu, bu
uygulamadan yararlanıp, konut sahibi olamadı.
TRİLYONLAR BUHARLAŞTI
Yasaya göre, işçi ve memurlardan kesilen ve konut edindirme yardımı hesaplarında
toplanan paralar ile; Gelir Ortaklığı Senedi, Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu
gibi yüksek getirili kamu kağıtları alınması veya T. Emlak Bankası’nda 6 ay
vadeli hesaba verilen faiz oranının uygulanması gerekiyordu. Maalesef bunların
hiçbiri yapılmadı.
Bu yetmiyormuş gibi, yıllar öncesinin parasıyla 387 trilyon lira olan biriken
paraların, önemli kısmı TOKİ, Kamu Ortaklığı Fonu ve Türkiye Elektrik Kurumu’na
borç verilerek kullandırıldı (Ayrıntılı bilgi için Bkz. Kemal Kılıçdaroğlu,
"Türk Siyasal Yaşamında Bir Başarısızlık Örneği : KEY Hesapları", Mess Mercek
Dergisi, Temmuz 2007, s.10-12).
Böyle olunca, işçi, memur ve emeklilere ait yüz trilyonlarca lira, yanlış
kullanıldığı için buharlaştı.
KAYIP TUTARI
Son olarak 22 Mayıs 2007 tarih ve 5664 sayılı yasa ile KEY hesaplarının
tasfiyesi ve hesaplarda biriken paraların hak sahiplerine iadesi öngörüldü.
Bu aşamada, iade edilecek para yönünden, hak sahiplerinin ciddi kayıpları söz
konusu.
Örneğin; Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Üyesi Abdülkadir Sev’in
raporuna göre;
"Ödemenin yapıldığı günlerdeki kura göre, ödemelerin nemalandırılması durumunda,
her hak sahibinin 2000 yılında 1.214 dolar alacağı ortaya çıkmaktadır. Oysa
Haziran 2001 itibariyle, hak sahiplerine yalnızca 100 dolar civarında bir tutar
önerilmektedir (Bkz. 6.1.2001 tarihli rapor, s. 115).
Evet, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Üyesi’nin 7 yıl öncesine ait
hesaplaması böyle.
Hak sahibinin, 1.214 dolar karşılığı olan alacağı, 2000 yılı itibariyle
hesaplanan tutar. Bugün itibariyle, aradan 7 yıl daha geçti. Toplanan paranın,
bankada mevduat olarak değerlendirilmesi durumunda dahi, kişi başına ödenecek
tutarın 7.000 YTL civarında olması gerekiyor.
Şimdi ise işçi ve memurlardan, konut sahibi olacakları gerekçesiyle 108 ay
boyunca kesilen paraların, 20 yıl sonra "Konut edindiremedik ama 500 YTL
verelim" şeklinde iadesi düşünülüyor.
TRAJİKOMİK BİR OLAY
Bu arada trajikomik bir olay yaşanıyor. Devlet, yaklaşık 6 milyon çalışandan
"konut edindirme yardımı" topladı. Ancak sadece 1.5 milyon çalışanın kaydı var.
Kalan 4.5 milyonun kaydı yok. Daha açık bir anlatımla, devlet bugüne kadar
kimden ne kadar para topladığının kaydını bile tutmamış. Şu aşamada, devlet
topladığı paranın hesabını bile veremiyor. Paraların hak sahiplerine iade
edilmesi ile ilgili yasa Mayıs 2007’de çıktı ama hak sahiplerinin yüzde 75’i ile
ilgili kayıtlar ortada yok!..
Kayıtlar ve isimler, şu ya da bu şekilde bulunsa bile, kişilere gerçek anlamda
hak ettikleri bedelin ödenmesi zor gözüküyor.
Bu aşamada, özellikle işçi ve memur sendikalarına büyük görev düşüyor.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30 |