Danıştay kararı, tebliğ ile yok edilir mi

 

26.08.2007

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Danıştay kararı, tebliğ ile yok edilir mi

Şükrü Kızılıot -  skizilot@yaklasim.com 26 Ağustos 2007 Pazar - Hürriyet

BU soru, Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisine sınavda sorulsa ve öğrenci de; "Evet, Danıştay Kararı tebliğ ile yok edilebilir" diye yanıt verirse, Hocası sıfırı basar.

Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisinin bile yapmayacağı bu hata 28 Temmuz'da yapıldı. Danıştay'ın kooperatiflerle ilgili bir kararı, tebliğ ile yok varsayıldı.

OLAY NEYDİ?

- Maliye Bakanlığı bir sirküler ile; "konut yapı kooperatiflerinin, KDV istisnasından ve yüzde 1'lik indirimli KDV oranından yararlanabilmesi için, bina inşaat ruhsatının, sadece konut yapı kooperatifi adına düzenlenmiş olması gerektiğini" açıklamıştı (Bkz. 21.11.2003 Tarih ve 2003/5 sayılı KDV Sirküleri).

- Danıştay ise; "Yasa ve kararnamede, böyle bir zorunluluğun bulunmadığı, sirküler ile de bu yönde bir koşul getirilemeyeceği" gerekçesi ile sirkülerin buna ilişkin bölümünü iptal etmişti (Dn. 4. D. 31.10.2006 Tarih ve E.2006/1452, K.2006/2080).

NE OLDU?

Maliye Bakanlığı, Danıştay'ın yukarıda belirtilen iptal kararına ve kararın gerekçelerine rağmen, 28 Temmuz 2007 tarihinde bir tebliğ yayınladı. Bu tebliğ ile sirkülerin Danıştay'ca iptal edilen kısmında direndi ve 28 Temmuz tarihinden itibaren sözleşmesi imzalanacak inşaat taahhüt işlerinde, kooperatiflerin "istisna ve indirimli orandan yararlanabilmeleri için inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması" gerektiğini açıkladı.

Bu duruma göre, yasa ve kararnamede yer almayan inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde kooperatif adına tescil edilme koşulu, Danıştay'ın aksi yönde kararına rağmen, tebliğ ile getirilmiş oldu.

İlginç bir aile

ADAMIN biri bir akşam bara gitmiş, barmenden 8 bardak votka istemiş. Arkadaşı sormuş; "Hayırdır derdin mi var?" Adam da; "Evet küçük kardeşimin eşcinsel olduğunu öğrendim!" demiş.

Bir sonraki akşam adam yine bara gidip 8 votka istemiş yanındakiler sormuş; "Yine ne oldu?"

"Abimin eşcinsel olduğunu öğrendim!" demiş.

Bir sonraki akşam yine bara gitmiş "Bana 18 votka getirir misin?" demiş. Arkadaşı sormuş;

"Yine ne oldu yahu! Sizin ailede hiç kadın seven yok mu?"

Adam da; "Var, karım!" yanıtı vermiş.

(Teşekkürler Nur EKESAN)

İskelet

Öğretmen insan iskelet maketini öğrencilere göstererek ne olduğunu sordu. Temel;

- İnsan kılçığıdır öğretmenum...

Balıklar

Öğretmen sınıfa sordu;

- Balıklar neden konuşamaz?

Temel;

- Öğretmenum sizin başınuzu da suya soksalar konuşabilir misinuz?

Bilinçli bir hata

ÇOK kimsenin farkında olmadığı, bilinçli yapılan bir hata var.

Bu hata, Maliye Bakanlığı'nın ilçe teşkilatı olan "Mal Müdürlükleri" ile ilgili...

Dikkat edin, tüm resmi yazışmalarda, bitişik olarak "Malmüdürlüğü" şeklinde yazılıyor. Levhalarda da böyle yazılıyor. Oysa doğrusu, "Mal Müdürlüğü" olacak.

Peki niçin ayrı yazılmıyor da bitişik yazılıyor?

"Mal" sözcüğünün anlamına bakarsanız fark edersiniz. Mal;

- Bir kimsenin, mülkiyeti altında bulunan taşınır ve taşınmaz varlıkların tümü.

- Büyükbaş hayvan.

- Alınıp satılan ticari eşya.

- Bayağı, aşağılık, kötü kimse "Ben onun ne mal olduğunu bilirim"

- Argo: Esrar.

- Kaba konuşmada: Fahişe.

Okurlarımızdan Murat Gökkaya, Türk Dil Kurumu Başkanlığı'na, bu konuda yazılı olarak başvurmuş ve kendisine, 16 Mart 2007 tarih ve KDT.5.10 Sayılı yazı ile yazılış şeklinin "Mal Müdürlüğü" olduğu bildirilmiş.

Özetle, yazılışı bitişik değil, ayrı olacak. Ayrı yazılınca da çok yanlış anlamlar çıkacak.

Maliye Bakanlığı da pratik çözüm olarak, hatalı yazım yolunu seçmiş!..

Umut

PERS Sultanı iki adamı ölüme mahkum etmiş. Sultanın atını ne kadar sevdiğini bilen mahkumlardan bir tanesi hayatını bağışlarsa, bir yıl içinde ata uçmayı öğretebileceğini söylemiş. Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden Sultan bunu kabul etmiş.

Diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına bakmış ve;

"Atların uçamadığını biliyorsun. Nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya? Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar."

"Pek değil" demiş birinci mahkum.

"Kendime dört özgürlük şansı veriyorum;

Birincisi: Sultan bu yıl ölebilir.

İkincisi: Ben ölebilirim.

Üçüncüsü: At ölebilir.

Dördüncüsü... Belki ata uçmayı öğretebilirim."

(Teşekkürler İlkay ALTINPINAR)

Dilenci

Dilencinin biri, yoldan geçen adama:

- Bir sadaka ver sana dua edeyim.

Adam, 1 YTL verdikten sonra, dilenciye dönerek:

- Duanı istemem.

der. Dilenci sorar :

- Neden?

- Eğer duan kabul olsaydı, sen dilenci olmazdın.

Kısaca ifade edebilmek, yeteneğin kardeşidir.

Anton Çehov

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 1357

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Danıştay kararı, tebliğ ile yok edilir mi