|
Özel sektör dış borcu için bir de vergi
ödeyecek
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com 11
Ekim 2007 Perşembe - Hürriyet
TÜRKİYE'nin 2002 yılında 130 milyar dolar olan, toplam dış borcu, yüzde 74
artışla, 2007'nin ikinci yarısında 226 milyar dolara ulaştı. Bunun 139 milyar
doları yani yaklaşık yüzde 60'ı özel sektöre ait.
Özel sektör dış borçlarının 37 milyar doları, kısa vadeli borçlar. Kısa vadeli
borçların, toplam dış borçlara oranı yüzde 18. Bu oran, yüzde 25'lik tehlike
sınırının şimdilik altında.
2002 yılında; 92 milyar dolar olan iç borçlarımız 221 milyar dolara (258 milyar
YTL'ye), 222 milyar dolar olan iç ve dış borçlarımızın toplamı da yüzde 101
artışla 447 milyar dolara ulaştı.
Hemen belirtelim, 2002 yılında 180 milyar dolar olan GSMH, dolardaki gerilemenin
de etkisiyle 410 milyar dolara ulaştı. Bu nedenle, borçların sadece tutar
itibariyle değil, GSMH'ye oranı yönüyle de kıyaslanmasında yarar var. Borçların
dağılımı, tabloda gösterilmiştir.
DIŞ BORÇ VERGİSİ
Bu arada, ilginç bir gelişme var.
Özel sektör, dış borçları nedeniyle, Kasım ayında, "Geçici Kurumlar vergisi"
olarak, yüklü bir vergi ödeyecek.
Bunu okuyunca "Bir yanlışlık olmasın. Zaten borçlu durumdalar. Dış borcun da
vergisi mi olur?" diye soracağınızı tahmin ediyorum.
Evet, dış borcun da vergisi var.
Bu vergi "Nasreddin Hoca'nın Kazan Doğurdu" fıkrası gibi bir vergi.
Birkaç yıl öncesine kadar, dolar ya da euro yükseldikçe, dış borcu olan
şirketler, bu yükselmeden kaynaklanan "kur farkını", defterlerine gider ya da
maliyet unsuru olarak yazıyorlardı.
Son birkaç yıldır, "şemsiye tersine döndü".
Dolar veya euronun, YTL karşısındaki değeri düştükçe, bundan kaynaklanan kur
farkının, defterlere "gelir" olarak, kaydedilmesi gerekiyor. Gelir kaydedilince,
kuşkusuz kazanç artacak. Kazanç artınca da daha çok vergi ödenecek.
BİR ÖRNEK
1 Temmuz 2007'de, dolar kuru 1.30 YTL, 30 Eylül 2007'de de 1.20 YTL idi.
Buna göre, 10 milyon dolar borcu olan bir şirketin, 13 milyon YTL olan borcu,
eylül ayı sonundaki kur itibariyle, 12 milyon YTL'ye düşmüş oluyor.
Bu durumda, örneğimizdeki şirket, kur gerilemesi nedeniyle, 1 milyon YTL kazanç
sağlamış gözükecek. Şirket, zararlı durumda değilse, bu kazancının, Geçici
Kurumlar Vergisini de ödeyecek.
Sadece üç aylık dönem (Temmuz-Ağustos) için, kur gerilemesi nedeniyle, 139
milyar dolarlık dış borçtan doğan, "kur farkı geliri" 13.9 milyar YTL.
Demek ki, şirketlerin önümüzdeki kasım ayında beyan edecekleri kazanç, kur
farkından dolayı (zararlı işletmeleri ve dövizli alacakları da düşündüğümüzde)
10 milyar YTL civarında artacak gibi gözüküyor.
Özetle, özel sektör, dış borcundan dolayı, önümüzdeki kasım ayında, kur
gerilemesi nedeniyle vergi ödeyecek. Kuşkusuz, döviz cinsinden iç borcu olan
firmalar da...
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30 |