Kiraya Artış Yapılması Kalktı Mı

 

10.06.2009

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Kiraya Artış Yapılması Kalktı Mı

Şükrü Kızılot - 10 Haziran 2009 Çarşamba - Hürriyet

SON günlerde, Hürriyet okurlarından bu konuda sorular yağıyor.

Yargıtay’ın “Kriz döneminde kiralarda düşüş olması nedeniyle, kira artışı yapılamayacağına dair” kararı üzerine kafalarının karıştığını belirten okurlarımız “Kiraya artış yapılması kalktı mı?” diye soruyorlar.

Milyonlarca kiracıyı yakından ilgilendiren bu konuyu, ilgili Yargıtay Kararı’na da yer vermek suretiyle açıklayalım.

OLAY NE?

Önce, Yargıtay Kararını özetleyelim.


- Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, şartlar değişmediği ve özel nedenler bulunmadığı takdirde, kira ilişkisinin kurulduğu tarihte tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları kira parasının, izleyen üç dönem (yıl) TEFE (ÜFE) artış oranında artırılıp kiraya yansıtılması gerekir.

- Bu şekilde bulunacak kira parasının 18 Kasım 1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında (YİBK) öngörülen “hak ve nesafet” kurallarına da uygun olduğu kabul edilir.

- Kira parası üç dönem TEFE (ÜFE) oranında artırılarak tespit edilir.

- Aynı yöntem, önceki dönem kira parasının mahkemece takdir edilmesi halinde de uygulanır.

- İhtilaflı olayda, kiracı vekili yeni dönemde kira parasının genel fiyat artışları kadar artmadığı, aksine azaldığını savunmuştur.

- O nedenle, gerçekten çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı ya da kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde, kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına (yani geçen yıl ödenen kiranın aynısına) hükmolunmalıdır.

- Bunun aksine verilen mahkeme kararı isabetsizdir (Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi’nin 7 Nisan 2009 Tarih ve E.2009/3529, K.2009/6062 sayılı Kararı. (Bu kararın tam metni aşağıda bilginize sunulmuştur)
Kararda özetle, kiraların düştüğü dönemde, kiranın enflasyon oranında artırılmasına karşı çıkılıyor.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Yargıtay kararını okudunuz. Yaşanılan kriz ortamında, gayrimenkul fiyatları ve kiraları düştü. Böyle bir ortamda, “kirayı ÜFE yani üretici fiyat endeksine göre belirlenen enflasyon oranında artırmak doğru değil” diyor.

Hemen belirtelim, Yargıtay kararı o olaya özgü olup, diğer kiracı ve ev sahiplerini bağlamaz. Ancak benzerliği ölçüsünde, diğer kiralamalara “emsal olma” özelliği vardır. Benzer durumlarda, mahkemeye yansıyan kiracı-ev sahibi davalarında, emsal karar olarak göz önüne alınır. Ancak, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu karar verirse, o karar yasa hükmünde kabul edilir ve herkesi bağlar.

Hemen belirtelim, ev sahibi ile kiracı arasında bir sözleşme varsa, her iki taraf da bu sözleşme hükümlerine uymakla yükümlüdür. Borçlar Kanunu’nda yer alan “sözleşme serbestisi” hükümleri halen yürürlükte. Nitekim 16 Şubat 2000 Tarih ve 4531 sayılı Kanunla “Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun”a eklenen Geçici 7. madde ile kira artışına 2000 ve 2001 yılları için getirilen sınırlama da Anayasa Mahkemesi’nin 15.9.2001 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 19 Temmuz 2001 tarih ve 2001/333 sayılı kararıyla iptal edilmişti.

Bu aşamada en iyisi, ev sahiplerinin ekonominin durumu düzelip, kiralarda artış ortaya çıkana kadar, kriz ortamını da göz önüne alarak zam konusunda ısrarcı olmamaları ya da sembolik bir zam yapmaları…

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

Tarih : 07.04.2009

Esas No : 2009/3529

Karar No : 2009/6062

YARGITAY İLAMI

İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA 6. SULH HUKUK MAHKEMESİ

TARİHİ : 24.11.2008

NUMARASI : 2008/936-2008/2622

DAVACI : …………………………….

DAVALI : …………………………….

Dava dilekçesinde kira parasının 01.05.2007 gününden başlayarak aylık, 748,91 YTL olarak tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davacı vekili dava dilekçesinde, 01.05.2007 dönemine ait kira parasının aylık 748,91 YTL olarak tespit edilmesini talep etmiş, mahkemece; TEFE (ÜFE) oranında yapılan artış ile kira parasının 748,91 YTL olarak tespitine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01.05.1992 başlangıç tarihli olup, 1 yıl sürelidir ve dava konusu mesken ile ilgili önceki 01.05.2006 dönemine ait kira parasının mahkemece hak ve nesafet kurallarına göre aylık 675 YTL olarak tespit edildiği ve kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre şartlar değişmediği ve özel nedenler bulunmadığı takdirde kira ilişkisinin kurulduğu tarihte tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları kira parasının takip eden üç dönem (yıl) TEFE (ÜFE) artış oranının yansıtılması suretiyle bulunacak kira parasının 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı YİBK da öngörülen “hak ve nesafet” kurallarına da uygun olduğu kabul edilmekte ve kira parası üç dönem TEFE (ÜFE) oranında artırılarak tespit edilmektedir. Aynı yöntem, önceki dönem kira parasının mahkemece hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve kiralananın serbestçe getirebileceği kira parası gözetilmek suretiyle takdir edilmesi halinde de uygulanmaktadır. Mahkemenin uygulaması bu yöndedir ve kira parası mahkemece tespit edilen önceki dönem kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılması suretiyle tespit edilmiştir. Ancak davalı vekili tarafından yeni dönemde kira paralarının ekonomik nedenlerle artmadığı, aksine, azaldığı savunulmuştur. Nitekim kira parasının tespiti istenen dönemlerde konut ve işyeri kiralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı hatta azaldığı da bilinen bir gerçektir. O nedenle davalı vekilinin bu savunması üzerinde durulmalı gerçekten çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı yahut kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde kira parasının TEFE(ÜFE) artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına hükmolunmalıdır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.’nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene oybirliği ile karar verildi.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 3236

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Kiraya Artış Yapılması Kalktı Mı