|
Vergi incelemesinde teminat ve haciz
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 06
Ekim 2009 Salı - Hürriyet
VERGİ incelemeleri sonucu hesaplanan vergi ve cezaların tamamı üzerinden teminat
istenilmesi ve yeterli teminat gösterilemediği durumlarda, “ihtiyati haciz”
uygulanması, son zamanlarda çok sık tartışılıyor.
Merak edenler için kısaca açıklayalım.
TEMİNAT İSTENİLMESİ
Belki duymuşsunuzdur, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında bir
Kanun var. Bu Kanun’un dokuzuncu maddesine göre;
Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini
gerektiren durumlar ile kaçakçılık suçları ve cezaları ile ilgili durumlara
temas eden bir vergi ve cezanın istenmesi için gerekli işlemlere başlanılmış
olduğu takdirde, vergi inceleme elemanlarınca yapılan ilk hesaplara göre
belirtilen tutar üzerinden, vergi dairelerince teminat isteniyor.
ÖN RAPOR VEYA YAZI
Teminat istenilmesi ile ilgili yasa hükmü dikkatle incelendiğinde;
1) Vergi inceleme raporu tamamlanmadan önce, inceleme elemanınca yapılan ilk
hesaplara göre, gerekçeli bir “ön rapor” ya da “yazı” hazırlanıp, vergi
dairesine gönderildiği durumlarda “teminat istenebileceği”,
2) İlk hesaplara göre teminat istenmediği durumlarda, vergi inceleme raporu
tamamlanıp, vergi ve ceza ihbarnameleri tebliğ edildikten sonra, “teminat
istenemeyeceği”,
3) Vergi inceleme raporunda mükelleften teminat istenmesi talep edilmediği
takdirde, vergi inceleme raporunda yer alan matrah farkı üzerinden hesaplanan
vergi ve ceza tutarını esas almak suretiyle “vergi dairesinin kendiliğinden
teminat isteyemeyeceği” açıkça gözükmektedir. Danıştay’ın kararına göre de;
“Vergi ziyaı cezasını gerektiren tarhiyatlarda teminat istenebilmesi için
inceleme elemanının talebi olmalıdır. Aksi yönde tesis edilen teminat isteme
işlemi hukuka aykırıdır (Dn. 9.D., 28.01.2009 tarih ve E.2008/761, K.2009/236).
Bu nedenle, vergi inceleme raporu tamamlanıp ilgili vergi dairesine geldiğinde
(daha önceden ilk hesaplara göre hazırlanmış gerekçeli bir ön rapor ya da
gönderilen yazı yoksa), mükelleften vergi dairesince “vergi ziyaı cezası var” ya
da “kaçakçılık suçu ve cezası var” diye teminat istenmesi, Kanun’un ilgili
maddesine göre mümkün değil.
Vergi dairesi de “Efendim vergi dairesi müdürünün de inceleme yetkisi var”
iddiasıyla “durumdan vazife çıkartıp” kendiliğinden teminat isteyemez.
Nedenine gelince, vergi inceleme raporu vergi dairesine gönderildiğinde “ilk
hesap aşaması” bitmiştir. Vergi dairesi müdürü rapora müdahale edip, raporda
belirtilenin dışında hesaplama yapamaz, raporu değiştiremez. Vergi dairesinin
teminat isteyebilmesi için, inceleme elemanının bu yönde bir ön raporu ve talebi
olması gerekir. Nitekim yasada yer alan “yetkili makamlarca yapılan ilk
hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat
istenilir” ifadesinden, bir “ilk hesap” ardından da “ikinci hesap” bulunması
gerektiği net olarak anlaşılmaktadır.
Nitekim Danıştay’ın görüşü de bu yöndedir.
HACİZ VE YÜRÜTMEYİ DURDURMA
Belli edilen sürede teminat veya kefil gösterilmediği ya da şahsi kefalet
teklifi veya gösterilen kefil kabul edilmezse, “ihtiyati haciz” uygulanması
yoluna gidilir. Haklarında, ihtiyati haciz uygulananlar, 7 gün içinde vergi
mahkemesine dava açarak itiraz edebilirler.
Teminat istenilmesinde ya da ihtiyati haciz uygulamasında;
1) Açık olarak hukuka aykırı bir durum varsa,
2) Telafisi imkansız bir zarar doğacaksa, “yürütmeyi durdurma” talebi ile vergi
mahkemesinde işlemin iptali davası açılabilir.
Danıştay’ın bir kararına göre; teminat istenilmesini gerektiren durumlar mevcut
değilse, ihtiyati haciz işleminin iptali gerekir (Dn. 28 Ocak 2009 tarih ve
E.2008/2299, K.2009/237).
Yürütmeyi durdurma, her aşamada ve birden fazla talep edilebilir.
Danıştay ne diyor
DANIŞTAY diyor ki;
“Teminat İsteme ve İhtiyati Haciz Ancak İnceleme Devam Ederken Uygulanabilir”
“...6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin
1. fıkrasının 1. bendinde; 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin
varlığı halinde ihtiyati haciz kararı alınacağı, 9. maddede ise 213 sayılı Vergi
Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren
haller ile 359. maddede sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması
için gerekli muamelelere başlanması halinde vergi incelemesine yetkili
memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil
dairelerince teminat isteneceği öngörülmüştür.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemelere göre, ancak vergi incelemesinin devam
ettiği durumlarda, yapılan ilk hesaplamalara göre teminat istenebilecek ve
ihtiyati haciz kararı alınabilecektir. İnceleme sonuçlanıp, tarhiyat yapıldıktan
sonra bu düzenleme uyarınca ihtiyati haciz kararı alınması mümkün değildir.
Diğer bir deyimle, bu madde uyarınca ilgililer hakkında ihtiyati haciz kararı
alınabilmesi için incelemenin henüz tamam-lanmamış olması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 6. Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar
verildi (Danıştay Dördüncü Daire, 30 Mart 2009 Tarih ve Esas No: 2008/60, Karar
No : 2009/1580).”
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz. |