|
Özel sağlık sigortasına prim darbesi
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com
- 09 Nisan 2005 Cumartesi - Hürriyet
İNSANLAR, ekonomik koşulları ne kadar iyi
olursa olsun yine de ‘Düşmez kalkmaz bir Allah, dünya’nın binbir türlü hali var’
diyerek gelecekte ortaya çıkabilecek risklere karşı, önlem alma ihtiyacını
hissediyorlar.
Bu nedenle de çok kişi hastalık, kaza gibi risklere karşı, prim ödeyerek ‘özel
sağlık sigortası’ yaptırıyor. Böylece hem sağlığını kaybetme ve birilerinin
bakımına muhtaç olma endişesinden kurtuluyor hem de Devletin sağlık
harcamalarında, tasarruf yapmasına katkıda bulunuyorlar.
Son yıllarda, işverenler de bu anlamda sosyal destekte bulunmak, çalışanların,
özel sağlık kuruluşları ya da doktorlara gitmelerini sağlayarak, hastanelerde
tedavi için zaman kaybetmelerini önlemek ve motivasyonunu sağlamak amacıyla,
çalışanları adına ‘özel sağlık sigortası primi’ ödüyorlar. Vergi yönünden de bu
uygulama teşvik ediliyor.
İşveren tarafından, ücretliler adına özel sigorta şirketlerine ödenen ‘özel
sağlık sigortası primleri’ gelir vergisine tabi tutulmuyor (Gelir Vergisi Yasası
Md. 63/3). Ancak, bu kapsamda, indirim konusu yapılabilecek tutar, çalışanların
elde ettiği ücretin yüzde 5‘ini ve yıllık bazda, asgari ücretin yıllık tutarını
aşamıyor. Aşması halinde, aşan kısım gelir vergisine tabi tutuluyor.
PRİM SÜRPRİZİ
Olayın ‘sigorta primi kesintisi’ boyutunda, geçen hafta ilginç bir gelişme oldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı
Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Sigorta Primleri Daire Başkanlığı, 1 Nisan 2005
tarih ve B.13.2.SSK.5.01.08.00/VIII0000-77/230671 sayılı özelgesi ile ‘Nisan 1
şakası’ yaptı. Özelge ile;
‘..Yolluklar, çocuk ve aile zamları, ölüm, doğum ve evlenme yardımları ile ayni
yardımlar dışında yapılan tüm nakit ödemeler, sigorta primine tabidir. 506
sayılı Kanun’un 77. meddesinin ikinci fıkrasında da; primden istisna olduğu
öngörülen ödemeler yine tek tek sayılmış ve bu ödemeler dışında, her ne ad
altında ödeme yapılırsa yapılsın, tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı, hükme
bağlanmıştır.
Bu bakımdan, işverenlerce özel sağlık şirketlerine ödenen ‘özel sağlık sigortası
primleri’nden, sigorta primi kesilerek, Sosyal Sigortalar Kurumu’na ödenmesi
gerekmektedir’ şeklinde açıklama yapıldı.
ORTALIK KARIŞTI
Yukarıda belirtilen özelgeden, şu anda çok sayıda işverenin haberi yok. Bu yazı
ile birlikte öğrenecekler, öğrenince de ortalık karışacak.
1- İşverenler adına, geriye dönük ‘sigorta primi’ tahakkuk ettirilmesi
gerekiyor. Gecikme cezasını da göz önüne aldığımızda, bu olay çok ciddi sorun
yaratacağa benziyor.
2- Ayrıca ek prim bildirgeleri verilmesi gerekiyor. Bu durumda ‘idari para
cezaları’ gündeme gelecek.
3- Gelir Vergisi Kanunu‘nun 63/3 maddesi ve 147 seri nolu Gelir Vergisi Genel
Tebliği ile SSK‘nın özelgesindeki açıklama çelişiyor. Bu da bir başka sorun!
4- SSK İstanbul Sigorta İl Müdürlüğü 1 Ekim 2004 Tarih ve 411263.34/116841
sayılı özelgesi ile; özel sağlık sigortası primlerinin, prim kesintisine tabi
olmadığını açıklamıştı. Şimdi ne olacak?
Ortalık daha fazla karışmadan, SSK’nın ‘Nisan 1 şakası’ diye adlandırdığımız,
özelge ile yaptığı açıklamayı gözden geçirmesinde ve özel sağlık sigortası
primlerinin, sigorta primi kesintisine tabi olmadığını bir an önce açıklamasında
yarar var.
Özel sağlık sigortası sistemine ‘köstek’ değil, ‘destek’ olmak gerekiyor...
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|