İngiliz emlakçının şampiyonluğu

 

12.04.2005

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

İngiliz emlakçının şampiyonluğu

Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 12 Nisan 2005 salı - Hürriyet

HÜRRİYET’te okudunuz, 7 yıl önce Türkiye’ye yerleşen ve emlakçılık yapan İngiliz Claire Walker Tatlıcı, Didim’de ‘Gelir Vergisi rekortmeni’ olmuş.

Vergi şampiyonluğundan onur duyduğunu belirten Claire Walker Tatlıcı, ‘Yaptığım her işin faturasını kesiyor, vergimi son kuruşuna kadar ödüyorum. Akşamları da huzur içinde uyuyorum’ diye konuşmuş. Ardından da ‘77 milyar 100 milyon lira vergi ödemekle, bu zengin ilçenin en çok kazanan mükellefi ben mi oluyorum?’ diye sormuş.

İngiliz bayan, yakında acı gerçeği yani daha çok kazanan kişilerin, vergilerini dürüstçe ödemedikleri için, şampiyonluğun kendisine kaldığını öğrenecek.

UYUMA HAKKI OLMAYANLAR

Claire Walker Tatlıcı; yaptığı tüm işlerin faturasını kestiğini, vergisini son kuruşuna kadar ödediğini, bu nedenle de akşamları huzur içinde uyuduğunu belirtiyor. Bu yönüyle baktığımızda, Türkiye’de milyonlarca mükellefin huzur içinde uyumadığı sonucu çıkıyor.

Oysa, gerçek durum hiç de böyle değil. Onlar da uyuyorlar hem de başta Maliye olmak üzere, birçok kişi ve kurumu nasıl da iyi uyuttuklarını düşünerek...

VERGİLER KOMİK


Daha önce de yazdık; 1980 yılında toplanan 100 birim verginin, 52 birimi Gelir Vergisi olarak toplanıyordu. 2005 yılı bütçe rakamlarına göre, 100 birim verginin, 17 birimi Gelir Vergisi olarak toplanıyor. Gelir Vergisi’nin de yüzde 90’ı kaynakta vergi kesintisi (stopaj) yolu ile toplanıyor. Buna karşılık, dolaylı vergiler giderek artıyor.

Her yıl Gelir Vergisi mükelleflerinin ödediği vergiler, meslek grupları itibariyle açıklanıyor. İnceliyoruz, çoğu asgari ücretlinin ödediği vergiyi bile ödememiş. ‘Olabilir, adamlar demek ki asgari ücretli kadar bile kazanamamışlar’ diye düşünebilirsiniz. Ancak, dönüp bakıyorsunuz; giyim kuşamları, arabaları, evleri, tatil olanakları, günlük yaşantıları hatta bir kısmının eşi ve çocuğunun altındaki otomobillere... ‘Bu işte bir yanlışlık var’ diye düşünüyorsunuz. Haklısınız, bu işte bir yanlışlık var. Ancak nedense, bu yanlışlık yıllardır düzeltilmiyor.

YANLIŞLIK NEREDE?

Buradaki asıl yanlışlık, olayın hesabının sorulmayışında... Bir mükellef az kazanabilir hatta zarar da edebilir. Bu son derece normal. Az kazanç bildiren ya da zarar edene, aksine bir kanıt olmadan ‘Bunu kabul etmiyoruz. Beyanını yükselt, yoksa seni inceleriz. Zor durumda kalırsın’ demek de doğru değil.

Ancak, çok düşük gelir beyan eden ya da sürekli zarar beyan eden buna karşılık çok iyi yaşantısı olan, serveti sürekli artan kişilere de bunun kaynağını sorabilmek gerekiyor. Bunun için de ‘gösterilen gelir ile servet artışı ve harcamaların kıyaslanmasına olanak sağlayan’ bir yasa olmalı. Şu anda bir yasa var ama bu yasa kıyaslamanın yapılamayacağına, servetteki artış nedeninin sorulamayacağına dair...

ÇOCUKLARIN BABASI KİM?

İnatçılık üzerine konuşulurken, adamın biri atılmış;


- Ben çok inatçıyımdır. Evlendiğim gece, hanımdan bir bardak su istedim. ‘Git mutfaktan kendin al’ dedi. Ben de suyumu aldım ve gidip oturma odasında yattım. Evleneli 13 yıl oldu, hanımın yanına bir kez dahi yanaşmadım.

- Yahu arkadaş, madem öyle, senin iki çocuk var. Onlar nereden geldi?

- Dedim ya ‘ben çok inatçıyımdır’ diye... İnat değil mi onları da sormadım!..

Maliye’nin de fıkradaki adam durumuna düşmeyip, çocukların babasını yani servet artışının kaynağını sorması gerekiyor.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 770

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

İngiliz emlakçının şampiyonluğu