|
Şirketlerin vergi borçları yapılandırılacak
mı
Şükrü KIZILOT - skizilot@yaklasim.com - 17
Mart 2010 Çarşamba - Hürriyet
İKİ hafta önce gazetelerde, Maliye Bakanı’nın şirketlerin birikmiş vergi
borçlarının yapılandırılması konusunda, bazı çalışmalar yapıldığına dair
açıklaması yayımlandı.
Haberi okuyan çok kişinin kafası karıştı.
En çok merak edilen husus, “Niçin sadece şirketler? Esnaf, sanatkar, tüccar ve
serbest meslek erbabı niye kapsam dışı?” sorusuyla ilgiliydi.
MALİYE BAKANI NE DİYOR?
Gerçekten, milyonlarca vergi mükellefi arasında, sadece şirketlere yapılandırma
kolaylığı sağlanması, inanılır gibi değildi!
Bu konuyu Maliye Bakanı’na “Sizin isminizle böyle bir açıklama gazetelerde yer
aldı ama ben şahsen böyle bir açıklama yapabileceğinize ihtimal vermedim. Bu
olay nedir?” diye sorduğumda, şunları söyledi:
1- Sadece şirketlerin vergi borçlarının yapılandırılması diye bir olay yok.
Böyle bir açıklamam olmadı. Bir yapılandırma söz konusu olursa, bunda ayrım
yapılmaz. Şirketler de esnaf da kısaca herkes yararlanır.
2- Vergisini zamanında ödeyenlerin, üzerimizde manevi anlamda büyük baskısı var.
Haklı olarak “Biz zamanında düzenli olarak ödedik. Ödemeyenlere ödül gibi
kolaylıklar sağlanmasına karşıyız” diyorlar.
3- Kimse vergi alacağının bir kısmından vazgeçilmesini yani kısmi vergi affı
beklemesin. Aynı şekilde, faizlerin silinmesi diye bir düzenleme de söz konusu
olamaz.
4- Maliye Bakanlığı’nın, alacağı dondurup, yıllık belli bir faizle örneğin
yıllık 3-4 faizle, 18 ay ya da 24 ay gibi “taksitlendirme” yapma yetkisi var.
Daha önceki yıllarda, bu yetkiler kullanıldı. Ancak bu konuda şu anda
kesinleşmiş bir durum yok.
5- Vergi borcunun aslına dokunmadan, birikmiş faizleri enflasyona göre
hesaplayıp, belli bir ödeme planına bağlamak, ancak bir kanunla olabilir. Şu
anda böyle bir tasarı da hazırlanmış değil.
BAKANIN KAFASI KARIŞIK
Maliye Bakanı’nın konuşmalarından anladığım
kadarıyla, krizden olumsuz yönde etkilenip, zor duruma düşmüş olanlara,
borçlarını ödeme bakımından bir yapılandırma yapılmasına karşı değil.
Ancak, bu yapılandırmadaki “ince ayar” çok önemli.
Vergisini düzenli ödeyenleri incitmek istemiyor. Bu nedenle, bir “orta yol”a
sıcak bakıyor. Bu da borçlunun, vergisinin indirilmediği, faizinin ise ya
dondurulup düşük oranlı bir tecil faiziyle taksitlendirilmesi ya da bir kanun
çıkartılıp, birikmiş faizlerin taksitlendirme yoluyla “ödeme yapacak olanlar
için” enflasyona göre revize edilmesi gibi…
Kendisine “Varlık Barışı”nın önceki eksik yönlerinin (örneğin 2008 yılının
inceleme konusu yapılmayacağı gibi) revize edilerek yeniden getirilmesi halinde
ciddi vergi geliri sağlanabileceğini, ihtilaflı dosyalar için de ayrı bir
yapılandırma yoluna gidilebileceğini belirttim. İlgi ile dinledi...
2010 yılı bütçesinde 50 milyar lira açık hedefleniyor. Bu açık faiz karşılığı
alınacak borçlarla karşılanacak. Borçlanma faizleri de yine toplanan vergilerle
karşılanacak. 100 milyar lirayı aşan vergi ve primlerin bir kısmı
toplanabilirse, o kadar az borçlanılacak ve faiz ödenecek. Olayın bu yönü,
vergisini düzenli ödeyenler için de önemli…
Anladığım kadarıyla, faiziyle birlikte 100 milyar lirayı aşan vergi, SSK ve
Bağ-Kur prim alacaklarının yapılandırılabilmesi için mükelleflerin, sivil toplum
örgütü konumunda olan iş dünyasındaki aktörlerin de konuyla ilgilenmeleri
gerekiyor...
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz.
|