|
Fıkra değil gerçek
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 1 Mayıs 2010 Cumartesi - Hürriyet
Başlıkta özellikle belirttim ki fıkra olduğunu zannetmeyin. Hepsi yaşanmış
olaylar...
İsterseniz, kendi kalemlerinden okuyalım.
SABAH 8.30’DA GEL
“Geçen hafta, vergi dairesinden bir memur gelir. Ofiste olmadığımı öğrenince bir
‘görüşme çağrısı’ bırakır. Ofise 18.00’de geldiğimde, sabah 08.30’da vergi
dairesine çağrıldığımı öğrendim. Anladım ki ‘çok acil ve önemli’ bir olay var.
Hemen sabahki randevularımı iptal ettim. Gece ‘acaba ne olabilir?’ diye düşüne
düşüne uyuyakaldım.
Sabah 08.30’da Yeğenbey Vergi Dairesi’ne gittim, meğer mesai 09.00’da
başlıyormuş. Neyse biraz bekleyip, ilgili memuru buldum. Bir tebligatımın
olduğunu söyledi. İmzalayıp aldım ve heyecanla açtım. Belli ki ‘çok acil ve
önemli’ bir durum vardı. İçinden çıkan kağıtta; ‘e fatura olayına geçildiği ve
bunun zorunlu olmadığı’ belirtiliyordu!
İşin garip olanı bu ileti posta ile gönderilebilirdi, e-mail olarak da
iletilebilirdi. Ama hayır, mükellef ayağa gelecek, bekleyecek. ‘Peki kardeşim
zorunlu olmayan bir uygulamayı duyurmak için beni niye sabahın köründe buraya
çağırdın?’ diye tepki gösterecektim ama yutkundum ve kendi kendime konuşarak
oradan ayrıldım.”
TEŞEKKÜRÜN BÖYLESİ
“Sekreterime bırakılan notta, vergi dairesi müdürünün sabah 09.30’da beni
beklediği belirtilmiş. Akşam yemekte, ardından TV izlerken kafamda hep aynı soru
vardı; ‘Acaba ne oldu?’. Uykuda karmakarışık rüyalar... Sabahı zor ettim. Canım
iyice sıkılmıştı.
09.30’da gidip, Müdür Bey’e ‘Beni çağırmışsınız efendim’ diyerek kendimi
tanıttım. O da; ‘Vergi rekortmenleri listesine girmişsiniz. Teşekkür belgenizi
vermek için çağırmıştım’ dedi.
Belgeyi alıp uzaklaşırken, kendi kendime ‘teşekkür böyle mi olur?’ diye
söyleniyordum.”
BÜYÜK BİR BORÇ
“Maliye’ye ait bir minibüsten inen iki memur sekreterime, vergi borcumun
olduğunu ve tebligat yapacaklarını söylemişler. Ardından, tebligatı yaptılar.
Zarfı heyecanla açtım, inanılmaz bir borç!
Sadece 5 kuruş. Evet sadece 5 kuruş!
Elimi yüzüme dayadım ve bunu bana tebliğ etmek için; evrakı düzenleyen memurun
ve gelen iki kişinin emeğini, maaşını, kağıdın da zarfın da 5 kuruştan fazla
olduğunu, minibüsün yakıtının da 5 kuruştan fazla olduğunu düşündüm.
Sonra yine düşündüm... düşündüm... düşündüm...”
İNGİLTERE ÖRNEĞİ
Örnek olaylar o kadar çok ki...
Başlı başına bir kitap olur.
Bunları düşünürken, 20 yıl geriye gittim.
İngiltere’deyim. Bir vergi dairesine uğrayıp bazı bilgiler almam gerekiyor.
Önce görüşme sıra numarasını aldım. Sıram gelince, ilgili memura yaklaşıp,
sorularımı yönelttim. Hepsini tek tek yanıtladı. Bazılarını yanıtlarken, küçük
broşürler de verdi.
Teşekkür edip ayrılırken bir de kart uzattı.
- Herhangi bir sorunuz olduğunda telefonla bu karttaki kişiyi rahatça
arayabilirsiniz.
Merak edip sordum:
- Bu bana özel bir kolaylık mı?
- Hayır, bu bizim genel uygulamamız. Mükellefler vergi dairesine gelip, zaman
kaybetmesinler. Onlar işine daha çok zaman ayırırlarsa, bize de daha çok vergi
öderler, diye düşünüyoruz.
Ayrılırken “İnşallah bir gün bizim ülkemizde de böyle olur” diye düşünmüştüm.
Aradan 20 yıl geçti. Bizde de çok güzel gelişmeler ve yapılanmalar oldu, bazı
vergi dairesi müdürleri, rekortmenlere teşekkür belgesini bir de çiçek yaptırıp
götürüyorlar ama yukarıdakilerin benzeri olaylar da yaşanabiliyor...
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz.
|