|
Maliye’ye ‘kod’ cezası
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com 28
Ekim 2010 Perşembe - Hürriyet
BAŞLIKTA yanlışlık yok!
Hep vergi mükellefleri mi ceza ödeyecek.
Bu kez, mükellefi kod listesinden çıkarmadığı için Maliye’ye “tazminat cezası”
uygulandı.
KOD OLAYI NEYDİ?
Unutmuş olabilirsiniz.
Türkiye’nin “domuz gribi dalgası” ile uğraştığı 2009 yılının Ekim-Kasım
aylarında, “kod gribi” olarak, başka bir dalga yayılıyordu.
Örneğin;
- Malı satan firma, aradan 3 yıl geçtikten sonra adresinde bulunamamışsa, malı
alan şirket veya şahıs, “Kod-5” e alınıyordu.
- Mal alınan firma, 3-4 yıl sonra defterlerini inceleme elemanına ibraz
etmemişse, mal alan şirket yada şahıs yine “Kod-5” e alınıyordu.
- Mal alınan firmanın, sahte ya da muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB)
düzenlediği veya kullandığı tespit edilmişse, bu firmalardan mal alanlar da
SMİYB kullanmış kabul ediliyor ve “Kod-2” ye alınıyorlardı.
YAŞIN YANINDA KURU
Anadolu’daki deyimle, bu uygulamada yaşın yanında kuru da yanıyordu. Mükellefin
“Benim yıllar önce mal aldığım firma, adresini terk ettiyse, bulunamıyorsa veya
defterlerini ibraz etmemişse, benim suçum ne?” diye itiraz etmesine itibar
edilmiyordu.
Kendisine; “Aldığın faturada yazılı KDV’yi düzeltme beyannamesi ve faiziyle öde.
Aksi halde vergi incelemesine ve koda (kara listeye) alınırsın” deniliyordu.
TAZMİNAT CEZASI
Yakın zamanda yaşanmış bir olayda Kod-2 ve Kod-5 listesine alınan bir mükellef,
olaya karşı direnmiş ve “kod listelerine alınma işleminin iptali” için yürütmeyi
durdurma talebiyle dava açmış. Vergi mahkemesi de “yürütmeyi durdurma kararı”
vermiş ama vergi dairesi, 84 No.lu KDV tebliği uyarınca talebin yerine
getirilemeyeceğini ve esas hakkında verilecek kararın sonucuna göre, durumun
yeniden değerlendirileceğini bildirmiş.
Bunun üzerine mükellef; Kod-2 ve Kod-5’ten çıkarılmasının ticari itibarını
zedelediği, şirket temsilcisi ve ortaklarının ağır elem duyduğu gerekçesiyle
“manevi tazminat”, aylık satışlarının da Kod-5’e alındığı tarihten itibaren
yüzde 50 azaldığını belirterek “maddi tazminat” talebiyle, vergi mahkemesinde
dava açmış.
Vergi mahkemesi de;
- Maddi zararın varlığı ve bunun tutarı açık olarak ortaya konulmadan, maddi
tazminatın belirlenemeyeceği için somut belgelerle zarar ortaya konmadığı
gerekçesiyle, maddi tazminat istemini reddetmiş,
- Yargı kararına rağmen mükellefin kod listesinden çıkarılmaması suretiyle
şirketin ticari itibarının zedelendiğini, şirket temsilcisi ve ortaklarının ağır
bir elem duyduklarını kabul etmiş ve mükellefe 5 bin TL manevi tazminat
ödenmesine, karar verdi.
DANIŞTAY ONADI
Danıştay Üçüncü Dairesi’de 26 Mayıs 2010 Tarih ve E.2007/4267, K.2010/1716
sayılı Kararı ile Vergi Mahkemesi Kararı’nı onamıştır. (Kararın tam metni ve
konuyla ilgili olarak Danıştay Tetkik Hakimi Eslem AYAZ’ın “Vergi Mahkemesi
Kararlarının Uygulanmamasının Tazminat Yaptırımı” konulu makalesi bkz. Yaklaşım
Dergisi, Kasım, 2010)
Yukarıda belirtilen karar vergi idaresinin haksız uygulamasında direnmesi ve
somut belgelerle zararını ortaya konması durumunda, “maddi tazminat” şeref ve
haysiyetinin zedelenmesi, firmasının prestij kaybı nedeniyle “manevi tazminat”
ödenebileceğini ortaya koyması yönüyle önemli.
Vergi idaresinin, duruma göre bu cezayı ilgili memuru Anayasa’nın 129/5.maddesi
uyarınca “rücu etmesi” de söz konusu olabilir.
Şükrü KIZILOT yazılarını Facebook Sayfası'ndan da takip edin!
Benim Sayfam'da Şükrü KIZILOT okurları ile buluşun.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz |