Atatürk, vergi ve ekonomi |
10.11.2010 |
|
| ||
Atatürk, vergi ve ekonomi Şükrü Kızılot - 11 Kasım 2010 Çarşamba
-Hürriyet - Allah razı olsun Bey... - Hayrola Ağa, öküzün tekine ne oldu? - Devlete vergi borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik. - Sağlık olsun ağa... diyerek, konuşmasını kısa keser. Çiftçinin adının Halil Ağa olduğunu öğrenen Atatürk; Salih Bozok’u yanına çağırır; - Salih, yarın sabah git Halil Ağa’yı bul, bana getir. Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de... Ertesi gün; Salih Bozok, Halil Ağa’yı bulur ve
Atatürk’ün yanına getirir. Atatürk Halil Ağa’ya dönerek; “Halil Ağa, anlat şu
vergi işini bir daha” der. Halil Ağa, tekrar anlatır. Atatürk kaşlarını çatarak İsmet Paşa ve Şükrü Kaya’ya dönerek; - Arkadaşlar, biz İstiklal Savaşı’nı Halil
Ağa’nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Vatandaşı böyle mi
koruyacağız? Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü
elinden alınmaz. - Sen Atatürk Paşa’msın galiba, ne olur beni bağışla kusur ettim diye yalvaracak olur. Atatürk, bir yandan tebessüm eder bir yandan da Halil Ağa’nın sırtını okşayarak; - Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın... der ve Halil Ağa’yı ayakta uğurlar (Noelle
ROGER, Olaylar ve Atatürk, s.41-42). Cumhurbaşkanlığı aylığı ve ödeneği, 1927’ye kadar 5.000 lirası aylığı olmak üzere 7.000 liraydı. 1927’de bunlara, genel bir yasa ile “pahalılık zammı” adı ile 2.480 lira eklenir. 1927 ve 1928’de, bu gelirinden toplam 453 lira, 1929 ve 1930’da 724 lira, 1931’de de 1.293 lira vergi kesilir. Kendisine net ödenen 13.186 liraydı. 1932 yılında çıkan bir yasa ile yüksek maaş ve
ücretlere ağır vergi konulur. Buna göre, Atatürk’ün maaş ve ödeneğinden kesilen
vergi 5.401 liraya çıkar ve ayda net 9.078 lira almaya başlar. Yabancı sermayeyi, ekonomi politikamıza uygun olduğu sürece desteklemenin gerektiğini belirtiyordu. Atatürk’ün 17 Şubat 1923’de, İzmir’de İktisat
Kongresi’nde “... ekonomiye, birinci derece önem vermek zorundayız. Kılıçla
zafer kazananlar, sapanla zafer kazananlara mağlup olmaya ve sonuçta yerlerini
onlara vermeye mecburdur. Ekonomi herşey demektir... İnsan varlığı için ne
gerekliyse, onların hepsi demektir. Ziraat demektir, ticaret demektir, çalışma
demektir...” sözleriyle ekonominin önemini net olarak ortaya koydu. - Bugün ders veremeyeceğim, ne yapayım dersiniz? diye sordu; Rektör, yabancı profesöre, şu cevabı verdi; - Sizin memleketinizde büyük bir adam ölünce ne yapılırsa onu yapın... Rektörün bu sözlerine yabancı profesörün cevabı şu oldu; - Almanya’da hiç bu kadar büyük bir adam ölmedi... İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz |
Şükrü Kızılot
Okunma: 636 | |||
Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı
|