Zagacı zagalandı

 

05.03.2005

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Zagacı zagalandı

Şükrü Kızılot - 05 Haziran 2005 Pazar - Hürriyet

EKRANLARIN sivri dilli şovmeni Okan Bayülgen’in, son açıklamaları sanat dünyasında, bomba etkisi yaratacak gibi görünüyor.

Ünlü şovmen bir evi olduğunu ve kendisine fazlasıyla yettiğini ama kazandığı paralarla ev biriktiren sanatçıları bir türlü anlamadığını söyledi. Bayülgen ünlü isimleri vergi kaçırmakla da suçladı; ‘Bu bir kapitalist oyun. Devamlı ev alıyorlar. Sadece birinde oturuyorlar. Aldıkları evi masraf gösterip, vergiden düşüyorlar. Böylelikle vergi de vermiyorlar. Ben salak gibi apartman dairesi biriktireceğime, vergi ödüyorum’ dedi.

Sabah Gazetesi’nde yayınlanan yukarıdaki habere göre; ünlü sanatçılar vergi kaçırmak için ev alıyorlar ve evin bedelini de vergiden düşüyorlar!..

HAYAL MAHSULÜ

Zagacı şovmenin açıklama ve iddiaları, bütünüyle hayal mahsulü... Burada iki olasılık var. Birinci olasılık; birileri Bayülgen’i fena halde kandırmış ve ona sanatçıların ev alıp vergiden düştüklerini söylemiş. O da saf saf bunu açıklamış. İkinci olasılığa göre; Bayülgen, ‘Ev alan sanatçı bunun parasını vergiden düşüyor’ diye, haberi yazan magazin muhabirini kandırmış. O da buna inanmış ve kimseye danışmadan, büyük bir vergi kaçağı olayını ortaya çıkarmış gibi, haberi yazmış. Haber de kimsenin kontrolünden geçmeden, olduğu gibi yayınlanmış!..

İki olasılıktan hangisi olursa olsun, haber ‘hayal mahsulü’ bir uygulamayı yansıtıyor.

GERÇEK DURUM NE?

Türkiye’de yürürlükte olan vergi yasalarına göre, sanatçıların ya da diğer vergi mükelleflerinin, ev alıp bedelini masraf gösterip, vergiden düşmeleri mümkün değil. Bırakın vergiden düşmeyi, defterlere gider yazılması bile mümkün değil.

Sanatçıların nasıl vergi kaçırdıklarına gelince, artık hepimiz ezberledik; düğün, nişan, sünnet ve benzeri özel günler nedeniyle aldıkları paraların karşılığında, genellikle belge vermiyor, aldıkları paranın da tamamını ceplerine atıyorlar. Yurtdışında elde ettikleri geliri gizliyorlar. Bunun dışındaki gelirlerinin ise, önemli bir kısmını açıktan alıyor, düşük bir bedel üzerinden, serbest meslek makbuzu düzenliyorlar. Azınlıkta kalan bazı sanatçıların ve mankenlerin ise, yukarıdakilerin dışında verginin konusuna girmeyen ‘özel faaliyet gelirleri!’ olabiliyor.

Gerçek durum bu... Sanatçıların ev alıp vergiden düştükleri konusuna gelince; Zagacıyı kötü zagalamışlar!..

En pahalı futbolcu kim

LİGLER bitti... Bugünlerde spor sayfaları, transfer haberleriyle dolu. Her gün, yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda futbolcunun, hangi takıma transfer olacağına ilişkin haberler ve fotoğraflar, spor sayfalarını süslüyor.

Peki... Geçen yıl yapılan transferlerde, en pahalı futbolcunun kim olduğunu biliyor musunuz? Fenerbahçeli Anelka, Beşiktaşlı Carew, Galatasaraylı Ribery, Trabzonsporlu Fatih ya da Gökdeniz... Bilin bakalım hangisi?

Kendinizi zorlamayın, bulamayacaksınız. Geçen yılın en pahalı transferi, Galatasaray’dan Beşiktaş’a geçen Berkant. Bonservis bedeli ödenmeyen bu futbolcunun dakikası 11.6 milyar liraya (11.6 bin YTL’ye) geldi. Beşiktaş’a toplam maliyeti 700 milyar lira (700 bin YTL olan) Berkant, geçtiğimiz sezon 4 maçta toplam 60 dakika oynamış. Buna göre, bir dakikası 11.6 milyar liraya (11.6 bin YTL’ye) geliyor. Böyle olunca, 2004-2005 sezonunun en pahalı futbolcusu unvanını da Berkant alıyor...

Öldürücü etki ve tepki

ONBEŞ gün önce ‘nikotinin öldürücü olduğunu’ okudum, sigarayı bıraktım...

Bir hafta önce ‘alkolün öldürücü olduğunu’ okudum, içkiyi bıraktım...

Dün ‘seksin öldürücü olduğunu’ okudum, okumayı bıraktım.

(Teşekkürler Hasan Eney)

Bilgisayar ve kadınların ortak özellikleri

İkisi de erkekler için olmazsa olmazdır.

İkisi de alışkanlık yaratır...

İkisinin de durup dururken niye bozulduğunu anlamazsınız.

İkisini de ne kadar iyi kullanırsanız kullanın saç baş yoldurtan cinslerdir.

İkisi de hassastır, sağı solu pek belli değildir.

İkisi de bozulduğunda dediğiniz hiçbir şeyi yapmazlar.

Verim almak için ikisine de nazik davranmak gerekir.

İkisinin de başkaları tarafından kurcalanması sevilmez.

İkisinin de bellekleri inanılmaz güçlüdür. Bu nedenle çok dikkat etmek gerekir.

(Teşekkürler Canan Perdahlı)

Günün sözü

Her bildiğini söyleme, fakat her söylediğini bil.

Marcel Lenoir

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 900

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Zagacı zagalandı