|
Dernek ve vakıf lokallerine vergi sürprizi
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com
- 28 Haziran 2005 Salı - Hürriyet
ONBİNLERCE dernek ve vakıf, ilginç bir vergi sürprizi ile karşı karşıya... Lokal
işleten dernek ve vakıflar, normal bir şirket gibi vergi mükellefi olacak ve
kurumlar vergisi ile KDV ödeyecekler.
‘Şu yaz sıcağında, bu da nereden çıktı?’ diyenler için açıklayalım.
Maliye Bakanlığı, yürürlükteki yasayı yorumlayıp, şöyle bir sonuca vardı; dernek
ve vakıf tarafından, kár elde etme amacı ile ya da kár amacı olmaksızın
işletilen bir lokal var ise, bu lokal ‘iktisadi işletme’ sayılacağından,
kurumlar vergisi ve KDV mükellefiyeti doğar.
İLGİNÇ BİR SÜRPRİZ
Şu anda bu yazıyı okuyan, bir kısmı tatile çıkan bir kısmı da tatil hazırlığı
içinde olan dernek ve vakıf yöneticilerinin, keyiflerinin kaçtığını biliyorum.
Yaz gününde böyle bir ‘vergi sürprizi’ onlar için can sıkıcı...
İsterseniz, biraz daha ayrıntıya inelim. Türkiye’de kurulan dernek sayısı 173
bin 848 bunların bir kısmı faal değil. Vakıf sayısı ise 42 bin 500. Dernek ve
vakıfların çoğunda, üyelerin gelip, çay-kahve ve meşrubat içtikleri, hatta
bazılarında yemek bile verildiği görülmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda da dernekler ve vakıflar, kurumlar vergisi
mükellefleri arasında sayılmıyor. Ancak ‘dernek ve vakıflara ait iktisadi
işletmeler’ kurumlar vergisi mükellefi olarak kabul ediliyor (KVK Md. 1/D ve 4,
5). Yani dernek ve vakıfların, iktisadi işletmesi olmadığı sürece sorun yok.
Yasa’da yer alan hükme göre; dernek ve vakıflara ait veya bağlı olan ve
faaliyetleri devamlı bulunan, sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde
kurulmamış olan ticari, sınai ve zirai işletmeler, dernek ve vakıflara ait
‘iktisadi işletmeler’ olarak kabul ediliyor.
Maliye Bakanlığı’nın 30.03.2005 tarih ve 51/5104-281/14490 sayılı Özelge ile
yaptığı açıklamaya göre; dernek ve vakıflar, tüzel kişiliğinden dolayı, kurumlar
vergisi mükellefi olmamakla birlikte, lokal işletmeciliğinden dolayı derneğe ve
vakfa ait bir iktisadi işletme oluşacağından, lokal işletmesinin kurumlar
vergisi mükellefi olması gerekir. Mal satışı ya da hizmet arzı, sadece üyelere
yapılsa da sonuç değişmeyecek ve yine vergileme yapılacak. Sonuçta, lokal
işleten dernek ya da vakıf tarafından hem kurumlar vergisi hem de KDV ödenecek.
DANIŞTAY’IN GÖRÜŞÜ FARKLI
Danıştay, bu olaya daha yumuşak bakıyor. Danıştay’a göre; üyesi dışındaki
kimselere hizmet vermeyen lokalde, üyelere yapılan hizmetin masrafını karşılamak
için, üyelerden tahsil edilmesi olayında, lokalin ‘iktisadi işletme’ sayılması
söz konusu olamaz. Danıştay’ın bu yöndeki bir kararının özeti aşağıdaki gibi:
‘... Davacı derneğin, üyesi dışındaki kimselere hizmet verdiği hususunda somut
bir tespit yapılmadan, derneğe ait lokalde yapılan hizmetin masrafını karşılamak
için üyelerinden tahsil edilen paralar nedeniyle, derneğe ait lokal iktisadi
işletme sayılamayacağından, bu faaliyet nedeniyle idarece mükellefiyet tesisinde
ve kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet yoktur.’
(Danıştay 4. Daire, 7.10.2003 Tarih ve E.2003/1298, K.2003/2244).
Görüldüğü gibi, lokallerin vergilendirilmesi konusunda, Maliye Bakanlığı ile
Danıştay’ın görüşleri farklı. Ancak, yukarıda yer verilen 2005 tarihli özelgeden
de farkedileceği gibi, Maliye lokal işleten dernek ve vakıfların, kurumlar
vergisi mükellefi olması görüşünde. Yakında, bu yönde uygulama başlatılıp,
cezalı vergileme yoluna gidilirse, sürpriz olmasın.
Onbinlerce dernek ve vakfı yakından ilgilendiren bu konunun, hiçbir yorumu
gerektirmeyecek şekilde, bir yasa ile düzenlenmesinde yarar var...
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|