|
Vergi kayıp ve kaçağında 24 katrilyonluk
rekor
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 24
Kasım 2005 Perşembe - Hürriyet
DAHA 2005 yılı sonuna gelmeden, vergi kayıp ve kaçağı yönünden, 2005 yılının
‘katlamalı rekor’ kırılan bir yıl olacağı belli oldu.
2000-2004 yıllarında yapılan vergi incelemelerinin sonucu, tablo 1’de
gösterilmiştir.
ÜRKÜTEN TABLO
2005 yılında yapılan vergi incelemelerinde; bankalar, büyük şirketler,
bankalardaki yüksek tutarlı hesap hareketleri ile menkul kıymet gelirleri ve
gayrimenkul gelirleri üzerinde, Türkiye çapında kapsamlı bir vergi incelemesi
yapıldı.
Bu vergi incelemeleri sonucunda, 2005 yılının ilk 10 ayında Gelirler
Kontrolörlerince bulunan matrah farkı tutarı, yaklaşık 24 milyar YTL (24
katrilyon TL) gelmiş geçmiş tüm yılların, matrah farkı rekoru oldu.
Gelirler Kontrolörleri’nin bulduğu bu rekor matrah farkına, diğer denetim
birimlerinin bulduğu farkı da ekleyip, olayı yıllık bazda düşündüğümüzde; vergi
kayıp ve kaçağı yönünden 2005 yılı ‘katlamalı rekor’ kırılan bir yıl olarak göze
çarpıyor.
Vergi denetmenlerinin ise genellikle büyük mükellefleri inceleyemeyişi ve bir
kısmının merkezi denetim elemanlarının refaketinde çalışması, bazı sonuçların
istatistiklere tam olarak yansımasını engelliyor.
2005 yılı vergi inceleme sonuçları, (Gelir
Vergisi, Kurumlar Vergisi, KDV ve diğer vergiler toplamı olarak) tablo 2’de gösterilmiştir.
Tablodan da farkedileceği gibi, vergi mükelleflerinin, yaklaşık yüzde 1’i
incelenebilmiş. 2005 yılında yapılan vergi incelemelerinde, beyan edilen
toplam matrahın yüzde 140’ı oranında matrah farkı bulunmuş. Bu oran, denetim
birimlerine göre değişiyor.
Ancak, bulunan fark Türkiye genelindeki vergi kayıp ve kaçağı için ölçü değil.
Daha açık bir anlatımla; ‘100 YTL beyan
ediliyor 140 YTL kaçırılıyor’ diye
genel bir yorum yapmak yanlış olur. Kaldı ki inceleme sonucu kesilen vergi ve
cezaların, ne kadarlık tutarının tahsil edilebildiği de önemli... Bunun da
denetim birimleri itibariyle, her yıl açıklanmasında yarar var. Bu tür bir
açıklama, denetimin etkinliğini ve verimliliğini de artırabilir.
Vergi kayıp kaçağı ve kayıtdışılığın önlenmesinde, denetim ve denetim
birimleriyle ilgili sorunları çözülmesi de önemli...
Arsa değerine
itiraz süresi geçti
EMLAK vergisi ile ilgili değer tespitleri yine kafaları karıştırdı...
Hürriyet’te 13 Temmuz 2005 tarihli ‘Muhtarınız Sizin için Dava Açtı mı?’
başlıklı yazımızda da uyardığımız gibi;
Vatandaşlar, arsa değerlerinin yüksek olduğu gerekçesiyle, vergi mahkemesine
dava açamıyorlar.
Ticaret odaları ve mahalle muhtarları dava açabiliyor.
Bununla ilgili dava açma süresi geçmiş durumda. Ticaret Odası da muhtarlık da
arsa değerinin indirilmesi için, süre geçtiği için, dava açamaz.
Ancak, Türkiye genelinde, takdir edilen arsa değerlerine baktığımızda,
korkulacak bir durum yok. 2002’de yüzde 5.000 hatta yüzde 10.000’lik değer
artışları olmuştu. Bu kez arsa değeri 4 yıl öncesine göre yüzde 100 civarında
artırılmış. Zaten son üç yıldır emlak vergisi değerleri, yeniden değerleme
oranına göre yüzde 60 civarında yükseltilmişti. Bu nedenle 2002 yılına göre 2006
yılında arsa değerine yapılan yüzde 100 civarında değer artışı, önemli bir vergi
yükü getirmez. Ancak, yakında vergi oranlarının yüzde 50 artırılması sözkonusu.
Bu artış olursa, ciddi bir vergi artışı ortaya çıkar.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|