Özel hesap dönemlerinde geç gelen faturalar

 

13.04.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

BİZE GÖRE

Özel hesap dönemlerinde geç gelen faturalar

Veysi Seviğ - 13 Nisan 2006 Perşembe - Dünya


Vergi Usul Yasası'nın 174'üncü maddesi uyarınca "Defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Kayıtlar her hesap dönemi sonunda kapatılır ve ertesi dönem başında yeniden açılır."

Yasal düzenleme gereği hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır.

Ancak takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için bunların müracaatı üzerinde Maliye Bakanlığı 12'şer aylık özel hesap dönemleri belli edebilir.

Buna göre özel hesap dönemi tayin edilenlerin ticari ve zirai kazançları, hesap dönemlerinin kapandığı takvim yılının kazancı sayılmaktadır.

Kendilerine özel hesap dönemi belirlenen bazı mükelleflerin, özel hesap dönemi sona erdikten sonra ellerine geçen faturaları kayıtlarına intikal ettirmeleri konusunda özellikle katma değer vergisi uygulaması açısından bazı sorunları olduğu gözlenmekte olup, bu sorunlar uygulamada duraksama konusu olmaktadır.

Gerçekte Katma Değer Vergisi Yasası'nın 29/3 maddesi uyarınca "İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir."

Özel hesap dönemine sahip bulunan kuruluşlarda hesap döneminin son ayına ait faturaların, bu döneme ait katma değer vergisi beyannamesi verme süresinin sona ermesinden sonra, ilgili kuruluşa ulaşması halinde ödenen katma değer vergilerinin nasıl bir işleme tabi olacağı konusu vergi hukuku açısından sorun ve duraksama yaratabilmektedir.

Katma Değer Vergisi Yasası'nın 29/1. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu yasada aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34/1. maddesinde ise yurtiçinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinden fiyatta gösterilmek ve yasal olarak tutulması zorunlu defterlere kaydedilmek suretiyle indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer yandan söz konusu yasanın 29/3'üncü maddesi ile bu hakkın kullanımı dönemsel olarak kısıtlanmış bulunmaktadır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 23 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin "Vergi İndirimi" başlıklı bölümünde indirim zamanı indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak koşuluyla ilgili vesikaların yasal olarak tutulması zorunlu defterlere kaydedilmiş olduğu vergilendirme dönemi ile sınırlı olduğu hususu hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Katma Değer Vergisi Yasası'nın 58'inci maddesinde ise, "Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisi ile mükellefçe indirilebilecek katma değer vergisi, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilemez" hükmü yer almaktadır,

Mevcut yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere özel hesap dönemine ilişkin olarak düzenlenen, ancak herhangi bir gecikme nedeniyle, hesap döneminin son ayına ilişkin katma değer vergisi beyannamesi verildikten sonra özel hesap dönemi uygulayan kuruluşa gelen satıcı faturaları üzerinde gösterilmiş olan katma değer vergilerinin indirim konusu yapılamayacağı hususu gündeme gelmektedir.

Bu konuda İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen bir genelgeye göre de "hesap dönemi kapandıktan sonra gelen satıcı faturalarının takvim yılı aşılmış olması nedeniyle indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, yeni hesap döneminde kayıtlara intikal ettirilmiş olması halinde bu dönem kurumlar vergisinin tespiti yönünden mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır." (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 25.01.2O06, KDV/MUK. B.O7.1.GİB.4.34.17.01.29/431, "Mali Mevzuat Platformu", İYMMO, 15.02.2006, Sf: 51)

Uygulamada özellikle özel hesap dönemi uygulamasında sıkçana rastlanan bu gibi haller konusunda farklı yönde oluşan görüşlerin giderilebilmesi ve uygulamada benzerlik sağlanabilmesi için bu konunun yayımlanacak bir tebliğ ile açıklığa kavuşturulmasında yarar olacaktır. Masraf faturaları açısından oluşan özel durumun halihazırda piyasada farklı işlemlere tabi tutulduğu dikkate alındığında konu daha da öncelikli hale gelmektedir.

Diğer yönden bu konuda herhangi bir yasal ya da genel anlamda idari düzenleme olmadığından dolayı mükelleflerin (yükümlülerin) güç duruma düşmemeleri açısından benzer durumla karşılaşmaları halinde, idareden mukteza (özelge) istemeleri yararlarına olacaktır. (Yüksel, Volkan, "Kurum Kazancının Tespitinde Önceki Yıla Ait Gider Faturalarında Yer Alan KDV'lerin Durumu", Diyalog, Sayı: 216/Nisan 2006, Sf: 48)

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 1286

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Özel hesap dönemlerinde geç gelen faturalar