|
BİZE GÖRE
Yeni TTK Tasarısı'nın kayıtdışılığı önleme
özelliği
Veysi Seviğ - 02 Mayıs 2006 Salı - Dünya
Ülkemizin ekonomik açıdan yaşamakta olduğu en önemli sorunlardan birisi de
kayıtdışılığın özellikle kamu hesapları üzerindeki etkisidir. Bu bağlamda
kayıtdışılık ile ilgili mücadelenin çok yönlü yapılması kaçınılmaz olmaktadır.
Bu bağlamda önümüzdeki yıl başından itibaren yürürlüğe girmesi beklenen yeni
"Türk Ticaret Kanunu" Tasarısı'nın "Ticari İşletme" konusunu düzenleyen birinci
kitabında yer alması öngörülen bazı düzenlemeler "kayıtdışılık" olgusunun
denetim altına alınması açısından ayrı bir önem arzetmektedir.
Tasarının 66'ncı maddesi uyarınca "Her tacir, ticari işletmesinin açılışında,
taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer
varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile
borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter" çıkartmakla yükümlü
kılınmıştır.
Günümüzde özellikle bireysel faaliyetlerde böyle bir zorunluluk söz konusu
değildir. Ayrıca Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde özellikle bireysel
nitelikteki faaliyetlerde işe başlayanlar bilanço esasına göre defter tutmak
zorunda olmadıklarından işe başlarken ticari işletmelerine tahsis ettikleri
varlıklarını kayda alma ihtiyacını duymamaktadırlar.
Kaldı ki Vergi Usul Kanunu'nun 187'nci maddesinde yer alan ve bireysel
nitelikteki faaliyetlerde envantere alınması öngörülen iktisadi kıymetlerin de
uygulamada envantere alınması zorunluluğuna uyanların yok denecek kadar az
olduğu bilinen bir gerçektir.
Vergi Usul Kanunu'nun 187'nci maddesi uyarınca "Ferdi (bireysel) teşebbüslerde
(girişimlerde), mükellefin sahip olduğu bina ve arazi hakkında aşağıda yazılı
esaslar cari olur:"
. Fabrika, ambar, atölye, dükkan, mağaza ve arazi işletmede ister kısmen ister
tamamen kullanılsınlar değerlerinin tamamı üzerinden envantere alınır.
. Ticaret hanları gibi oda oda veya kısım kısım kullanılabilen binalarla evlerin
ve apartmanların yarısından fazlası işletmede kullanıldığı takdirde envantere
ithal edilir.
. Envantere alınan gayrimenkullerin kullanış tarzlarında sonradan vaki olacak
değişiklikler, hesap yılı içinde nazara alınmaz.
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın 66'ncı maddesi ile yapılması öngörülen
düzenleme uyarınca bundan böyle tacir işe başlarken envanter düzenleyerek ticari
faaliyetinin başlangıcında varlıklarını belirlemek ve bir anlamda açılış
bilançosu şeklinde beyan etmek zorundadır.
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın gerekçesinde de ifade edildiği üzere "Envanter
belli bir zamanda, bir işletmenin aktifleri ve pasifleri ve bunların kanunen
öngörülen ölçütlere göre yapılmış değerleme bağlamında - nesi var, nesi yok -
anlamına gelen teknik bir terimdir. Envanter kısaca işletmenin aktif ve pasifini
değerleriyle gösteren bir liste demektir. Tamlık ve doğruluk ilkeleri amaç
yönünden envanteri tanımlar. Envanter tam ve doğru değilse, işletmenin hesapları
ve sonuçları doğru çıkmaz.
Başlangıçta, daha işe başlarken ticari işletmelerin dolayısıyla tacirlerin "kayıtdışı
işlem" cazibesinden uzak tutulabilmesi için işletmesine tahsis ettiği
varlıklarının gerçek durumunu belirlemek kaçınılmaz olmaktadır. Bu bağlamda da
"ilk envanter gerçek/doğru değilse işletmenin hesapları ve sonuçları doğru
çıkmaz. İlk envanter gerçek/doğru değilse bu düzeltilemez. Onun için ilk
envanterin, tacirin -şirketin- taşınmazlarının eksiksiz ve doğru bir şekilde
gösterilmesine yönelik düzenlenmesi öngörülmektedir.
Bir başka anlatımla gerekçede ifade edildiği üzere gerçeği yansıtmayan bilanço
envanterden başlar, tamlık ve doğruluk ilkeleri envantere, dolayısıyla ilk
envantere egemendir.
Türk Ticaret Kanunu'nu tasarısının 82/d maddesi uyarınca her tacir ticari
işletmesinin açılışında envanterinde yer alan varlık kayıtlarına da dayanak
teşkil eden belgeleri saklamak ve ibraz etmek zorundadır.
Bu bağlamda açılış ve ara bilançolar, finansal tablolar Türkiye muhasebe
standartlarına uygun olmak koşuluyla görüntü veya veri taşıyıcılarda
saklanabilecektir.
Yapılması öngörülen düzenleme gereği açılış bilançolarında yer alan ve ticari
faaliyete tahsis edilen iktisadi kıymetlerin ayrıca belgeye bağlanması zorunlu
olmaktadır. Kanımızca bu bağlamda da açılış bilançolarının meslek mensuplarının
onayından da geçmesi gerekmektedir.
Söz konusu kanun maddesinin aynen TBMM'den geçmesi halinde ticari işletmelerin
bilançoları güvenilir hale gelecektir.
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın 562/e. maddesi uyarınca söz konusu kanunun
66'ncı maddesinde öngörülen başlangıç envanterinin hileli düzenlenmesi hali
ikiyüz güne kadar adli para cezasının uygulanmasına neden olacaktır.
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nda yer alan başlangıç envanteri çıkartılmasına
yönelik düzenleme bir anlamda ticari faaliyetinin başında tacir sıfatına sahip
olacakların yapacakları "varlık bildirimi" olarak kabul edilebilir. Bu düzenleme
gereği olarak açılış bilançosunda yer alması öngörülen unsurlar bu görüşü teyit
eder yani doğrular niteliktedir. Çünkü Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın 66'ncı
maddesinde envantere dahil edilmesi öngörülmüş değerler arasında nakit para,
diğer varlıklar ve borçlar dahil bulunmaktadır. Bu bağlamda söz konusu iktisadi
varlıkların tespitinde ve belgelendirilmesinde de Türkiye muhasebe
standartlarında öngörülen ilkeler dikkate alınmak zorundadır.
Türk Ticaret Kanunu'nun 66'ncı maddesi ile her tacirin bundan böyle kayıtlarını
bilanço esasına göre tutması öngörülmektedir. Bu açıdan "Tacir ticari
faaliyetlerinin başında ve her faaliyet döneminin sonunda varlık ve borçlarının
tutarlarının ilişkisini gösteren finansal tabloyu (açılış bilançosu yıl sonu
bilançosu) çıkarmak zorundadır. Tacir ayrıca gelir tablosunu hazırlamakla
yükümlüdür.
Bu belgelerin (bilanço ile gelir tablosu) hazırlanmasında Türkiye muhasebe
standartlarına uygun davranılması gerekmektedir. Bilanço ile gelir tablosu yıl
sonu finansal tablolarını oluşturacaktır.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere tacir olmanın yükümlülüğü ve
sorumluluğu ticari faaliyete başlamadan önce yapacağı envanter ile
başlamaktadır. Bu zorunluluk ülkemizde güvenilir mali tabloların üretilmesine
ortam hazırlayacak, fiktif işlem olgusunu ortadan kaldıracak, dolayısıyla kayıt
dışı işlemlerin azalmasına neden olabilecektir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|