Hısım-akraba arasındaki satışlarda vergi borçlusunun durumu

 

07.06.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

BİZE GÖRE

Hısım-akraba arasındaki satışlarda vergi borçlusunun durumu

Veysi Seviğ - 07 Haziran 2006 Çarşamba - Dünya


Hısım sözlük anlamında "soyca veya evlilik sonucu aralarında bağ bulunanlardan her biri" olarak tanımlanmaktadır. (Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük, 2005) Bu bağlamda hısımlık, miras hukukunda, usul hukukunda, aile hukukunda önem taşıyan, kişiler arasında bir sıra hukuki ilişkiye temel teşkil eden bir müessesedir.

Türk Medeni Kanunu hısımlığı "kan hısımlığı" ve "kayın hısımlığı, olarak iki ayrı gruba ayırmıştır. Buna göre;

. Kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısı ile belli olur.

Biri, diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy hısımlığı; biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy hısımlığı vardır. (TMK. Md: 17)

. Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın hısımları olur. (TMK. Md: 18)

Mevcut yasal düzenleme gereği olarak kan hısımlığı kan bağına dayanır. Buna uygulamada "soy hısımlığı" denilmektedir. Kan hısımlığı iki kişi arasındaki ortak kan bağına dayanmaktadır.

Kişiler arasındaki kan hısımlığının derecesi, hısımlar arasındaki sayı ile belli olmaktadır.

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 28'inci maddesi uyarınca;

. Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı (karşılığı ödenmiş) tasarruflar bağışlama hükmünde kabul edilmiş olup herhangi bir kamu borçlusunun bu gibi tasarrufları geçersiz sayılmaktadır.

Burada iyi niyetli veya kötü niyetli, daha açıkçası varlık kaçırmaya yönelik bir davranışın var olup olmaması önemli değildir. Çünkü söz konusu yasal düzenleme gereği bu tür akrabalık ilişkisi içersinde olanların birbirlerine gerçek anlamda satış yoluyla devretmiş bulundukları mal varlıkları dahi kamu borçlusunun borcuna karşılık cebri icra yoluyla satışı yapılabilecek varlık olmaktadır.

Uygulamada çokcana rastlanan bir olay olarak kabul edilen aile içi bu tür devirler gerçek anlamda satış yoluyla olsa bile hukuken geçerli kabul edilmemektedir.

Eş akrabaları arasında yapılan bu tür satış işlemleri çoğu kez hukuken sorun yaratmaktadır. Çünkü Türk Medeni Kanunu'nun 18'inci maddesine göre, karı kocadan her birinin kan hısımları dahi diğerlerinin aynı derecede sıhri hısımı olmaktadır.

Vergi borcundan dolayı cebri icra yoluyla vergi alacağının tahsiline yönelik takibata geçilmeden önce yapılan bu tür devirlerde idarenin durumu tespit etmesi halinde yapılan işlemlerin mahiyeti çoğu kez taraflarca da yeterince anlaşılamamaktadır.

Gerçekte; Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 30'uncu maddesi uyarınca borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan tek taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüzdür.

İcra İflas Yasası'nın 280'inci maddesine paralel olarak yürürlüğü öngörülmüş bulunan bu düzenleme uyarınca malı bulunmayan veya mevcut malı borcuna yetmeyen amme borçlusunun amme alacağının kısmen veya tamamen tahsiledilemez hale gelmesi düşüncesi ile yaptığı tek taraflı tasarruflar da mutlak olarak geçersiz sayılmaktadır. Burada üzerinde durulması gereken tek taraflı hukuki tasarrufun mahiyetidir.

Tek taraflı işlem karşı tarafın irade beyanına lüzum kalmaksızın sadece borçlu tarafından yapılan tasarruflardır. Bu bağlamda borçlunun amme alacağını tahsil edilemez hale getirebilmek için bu işi yaptığını bilen veyahut da bilmesi gereken şahıslarla yapılan hukuki işlemler tarihleri ne olursa olsun geçersiz sayılmaktadır.

Sadece eşler arasında dağil, üçüncü şahıslarla yapılan bu tür işlemlerde mevcut yasal düzenleme çerçevesinde geçersiz kalabilmektedir. Dolayısıyla zaman zaman karşılaşılan bu tür olaylarda tarafların yaptıkları işlemler nedeniyle ortaya çıkan maliyeti de üstlenmeleri gerekmektedir.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 1396

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Hısım-akraba arasındaki satışlarda vergi borçlusunun durumu