|
BİZE GÖRE
Limited şirket ortaklarının vergisel
sorumluluğu ve uygulama
Veysi Seviğ - 14 Haziran 2006 Çarşamba - Dünya
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında'ki Yasa'nın 35'inci maddesi gereği
olarak "Limited şirket ortakları, şirketin tahsil imkanı bulunmayan amme
alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar."
Yasal düzenleme gereği olarak limited şirket ortakları hakkında takibe
geçilebilmesi için cebri tahsil ve takip yollarına başvurulmuş fakat sonuç
alınmamış olması gerekmektedir. Bu bağlamda;
. Şirketin haczedilen mal varlığının söz konusu yasa hükümlerine göre yapılan
değerlemesi sonucunda, tespit edilen toplam değerin amme alacağını karşılamaması
veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,
. Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,
. Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme
alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin
oluşması,
. Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması gibi alacaklı tahsil
dairesinin takdir ve tespitine dayalı hallerin varlığı,
gerekmektedir.
Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme
alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan hakiki veya hükmi şahıs ortaklar amme
borçlusu olarak kabul edilir.
Gerçekte; yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere limited şirket
ortaklarına şirket vergi borçlarından dolayı başvurabilmek için öncelikle şirket
hakkında gereken işlemlerin yapılması, vergi ihbarnamesinin ve ödeme emrinin
tebliğ edilmesi, buna rağmen şirketin mevcut borçları ödeme olanağının
bulunmadağı hususunun tespiti gerekmektedir.
Ancak bu aşamada da "Kanuna karşı hile yapıldığı kanıtlanmadıkça, hissesini
devreden limited şirket ortağının devir tarihinden önceki şirket borçlarından
sorumlu tutulması mümkün değildir." (Danıştay 3. Dairesi E.No: 1992/718, K.No:
1992/3379)
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun E.No: 1995/250, K.No: 1996/14
sayılı kararı uyarınca da "hissesini devreden ortak, limited şirket borcundan
dolayı takip edilemez."
Diğer yandan "...limited şirket ortağının mal varlığına ihtiyati haciz
uygulanabilmesi için alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararı
bulunması koşuluna bağlı olduğundan, adına alınmış bir ihtiyati haciz kararı
bulunmaksızın limited şirket ortağının mal varlığına ihtiyati haciz
uygulanmasına olanak bulunmamaktadır." (Danıştay 3'üncü Dairesi E.No: 2001/2074.
K.No: 2004/318)
Başlangıçta da belirttiğimiz gibi limited şirkete ait vergi borçları nedeniyle
ortaklara başvurulabilmesi için şirket üzerinde işlem yapılması ve yapılan
işlemlerden sonuç alınmaması, bundan sonra ortaklara başvurularak alacağın
tahsiline yönelik işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekir. Bu bağlamda da limited
şirket ortağı adına şirket borçları nedeniyle düzenlenen ödeme emrinde takibin
hangi kanun maddesine göre yapıldığının belirtilmesi gerekmektedir. (Danıştay
4'üncü Dairesi E.No: 2002/4463. K.No: 2004/682)
Ancak limited şirketin ödenmeyen ve ödenmesi olanağı bulunmayan vergi borcu
nedeniyle ortağa gidilebilmesi için "...limited şirketin vergi borcundan dolayı
öncelikle hisse oranında hissedara düşen payın tebliği gerekmektedir." Buna
rağmen hissedar "...ödemede bulunmamış ise usulüne uygun bir şekilde ödeme emri
ile istenmesi, bilahere de haciz uygulaması gerekmektedir."
Uygulamada çoğu kez idarenin vergi borçlusu limited şirket üzerinde yasal
işlemleri tamamlamadan doğrudan hissedarlar üzerinde işlem yaptığı, bu bağlamda
ödeme emri göndermeden haciz işlemine yönlendiğini ve yine çoğu kez yapılan
haciz işlemlerinden de mükelleflerin sonradan haberdar edildiği anlaşılmaktadır.
Örneğin sahibi bulunduğu evi veya otomobili satmak isteyenler çoğu kez daha önce
ortağı oldukları limited şirketin vergi borcundan dolayı bu tür işleme muhatap
olduklarını öğrenebilmektedir. Bu tür olaylarda yükümlülerin yasa yollarına
başvurma olanağı da kısıtlanmış olmaktadır
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|