|
BİZE GÖRE
Kurumlarda vergi kesintisi sorunu
Veysi Seviğ - 30 Haziran 2006 Cuma - Dünya
Kurumlar Vergisi Yasası'nın ikinci kısmı "Tam mükellefiyet esasında verginin
tarhı ve ödenmesi" ile ilgili hükümleri içermektedir. (Madde: 6-21). Bu bölüm
altında ikinci bölümde "beyan" konusu düzenlenmiş bulunmaktadır. (Madde: 14-15)
Kurumlar vergisi uygulaması açısından "Vergi kesintisi" Gelir Vergisi
Yasası'ndan ayrı olarak hükme bağlanmış olup, bu düzenleme gereği olarak;
"Kamu idare ve kuruluşları, iktisadi kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret
şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi
işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan
etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço
veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; kurumlara avanslar
da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden
istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben yüzde 15 oranında kesinti
yapmak zorundadırlar."
* Gelir Vergisi Yasası'nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına
yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak
yapılan hakediş ödemeleri,
* Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira
ödemeleri,
* Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul
kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları hariç olmak üzere ipotek
finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen
ipoteği sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler dahil olmak
üzere her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve
Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler,
* Mevduat faizleri,
* Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları,
* Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları,
* İpotek finansmanı kuruluşları ve konut finansman kuruluşları tarafından ihraç
edilen ipotekli sermaye piyasası araçları ve varlık teminatlı menkul kıymetler
ile her nevi tahvil, Hazine bonosu ve Toplu Konut İdaresi ile Özelleştirme
İdaresi tarafından çıkarılan menkul kıymetlerin geri alım veya satımı taahhüdü
ile elde edilmesi veya elden çıkarılmasından sağlanan gelirler.
Yukarıda da ifade edildiği üzere yüzde 15 oranında vergi tevkifatına tabi
tutulacaktır.
Diğer yandan söz konusu yasal düzenlemenin ikinci fıkrası hükmü uyarınca
vergiden muaf kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden yüzde 15 oranında vergi
tevkifatı yapılması öngörülmektedir. Bu bağlamda kârın dağıtılmayarak sermayeye
eklenmesi hali kâr dağıtımı sayılmayacaktır.
Maddenin üçüncü fıkrası gereği olarak da aynı yasanın 5'inci maddesinde kurumlar
vergisinden bağışık tutulmuş bulunan fon ve ortaklıkların kazançları, emeklilik
yatırım fonlarının kazançları hariç olmak üzere dağıtılsın veya dağıtılmasın
yüzde 15 oranında vergi kesintisine tabi tutulacaktır. Anılan oranda vergi yükü
taşıyan söz konusu fon ve ortaklıklarının kazançları ayrıca kâr dağıtımına
ilişkin öngörülen vergi kesintisine tabi tutulmayacaktır.
Yasa maddesinde yer alan dördüncü fıkra hükmü uyarınca Bakanlar Kurulu vergi
kesintisi oranlarını, her bir ödeme ve gelir için ayrı ayrı sıfıra kadar
indirmeye, kurumlar vergisi oranı olan yüzde 20'ye kadar artırmaya ve aynı
sınırlar içersinde Türkiye'de kurulu;
* Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy
işletmeciliğinden doğan kazançları,
* Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
* Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
* Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları için ayrı
ayrı belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratların gayrisafi tutarları esas
alınacak olup, kesilmesi gereken vergiyi ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi
halinde kesinti; ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı
üzerinden hesaplanacaktır.
Kurumlar Vergisi Yasası'nın 15'inci maddesi uyarınca yapılacak olan vergi
kesintisi ödemenin veya tahakkukun yapıldığı yer itibariyle bağlı bulunulan
vergi dairesine vergilendirme dönemini izleyen ayın yirminci günü akşamına kadar
muhtasar beyanname ile bildirilecektir. Ödeme ise aynı ayın 26'ncı günü akşamına
kadar yapılacaktır.
Kurumlar Vergisi Yasası'nın "Vergi kesintisi" ile ilgili 15'inci maddesi 21
Haziran 2006 tarihinden itibaren yürürlükte olup, uygulama Gelir Vergisi
Yasası'nın 94'üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu'nca belirlenmiş kesinti
oranlarından farklıdır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|