Kurumlarda gayrimenkul ve hisse satışında istisna

 

06.07.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

BİZE GÖRE

Kurumlarda gayrimenkul ve hisse satışında istisna

Veysi Seviğ - 06 Temmuz 2006 Perşembe -  Dünya

Kurumlar Vergisi Yasası'nın 5'inci maddesinin (e) bendi gereği olarak "kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu hisse senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların yüzde 75'lik kısmı" kurumlar vergisinden bağışık tutulmaktadır. (*)

Yasa maddesinde yer alan "iştirak hisseleri" kavramı, anonim şirketlerin hisse senetlerini, limitet şirketlere ait iştirak paylarını, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık paylarını ve iş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık paylarını ifade etmektedir. Bu bağlamda iştirak kazancı içersinde yer alan ve kârdan pay alma amacı taşıyan kurucu senetleri ile intifa senetlerinin satışından doğan kazançlar da aynı olanaktan yararlandırılmaktadır.

İstisnaya konu olan taşınmazlar ise Türk Madeni Kanunu'nda yer alan "taşınmaz" olarak tanımlanan, esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar Türk Medeni Kanunu'nun 704'üncü maddesinde, arazi, tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız bölümler olarak sayılmıştır. Dolayısıyla taşınmazların bu istisnaya (bağışıklığa) konu edilebilmesi için Medeni Kanun'un 705'inci maddesi uyarınca kurum adına tapuya tescil edilmiş olmaları gerekmektedir.

İstisnanın uygulanabilmesinin temel koşulu, taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu hisse senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az tam iki yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması ve bu değerlerin satışından elde edilecek kazancın, istisnadan yararlanan kısmının beş yıl süreyle pasifte özel bir fon hesabında tutulmuş olmasıdır. Söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, takası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir.

Bu istisna satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır. Bu nedenle, satışın yapıldığı hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar söz konusu satış kazancının özel bir fon hesabına alınması gerekmektedir. Satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi gerekmektedir.

Bu süre içersinde tahsil edilemiyen veya beş yıl içersinde özel fon hesabından başka bir hesaba nakledilen, işletmeden çekilen, dar yükümlü kurumlar tarafından ana merkeze aktarılan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilemiyen vergiler ziyaa uğratılmış sayılacaktır.

Ancak yasal düzenleme gereği olarak özel fon hesabına aktarılan kısmın sermayeye ilavesi (eklenmesi) halinde söz konusu istisna geçerli olacaktır.

Kurumlar Vergisi Yasası'nda yer alan devir ve bölünmeler hariç olmak üzere tasfiye halinin varlığı kabul edilir. Tasfiye halinde istisna geçerliliğini kaybeder. Kurumların mevcut hisse senetleri dolayısıyla ellerinde bulunan rüçhan hakkı kuponları karşılığında bedelsiz ya da itibari değerleriyle yeni hisse senedi iktisap etmeleri halinde, yeni iktisap edilen söz konusu hisse senetleri açısından iktisap tarihi olarak, eski hisse senetleri ya da iştirak hissesinin iktisap tarihi esas alınır. Aynı durum iştirak edilen kurumun nedeni ne olursa olsun yapmış olduğu sermaye artışı dolayısıyla bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetleri için de geçerli olacaktır.

İstisna uygulaması esas itibariyle bütün kurumlar için geçerli olacaktır. Ancak esas faaliyeti menkul kıymet veya taşınmaz ticareti olan kurumların bu amaçla diğer bir anlatımla ticari faaliyet çerçevesinde iktisap ettikleri (edindikleri) ve aktiflerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için bağışıklıktan yararlanmaları mümkün değildir. Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu etkilemiyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz ticareti ile uğraşan yükümlüler açısından da geçerlidir. Ancak taşınmaz ticareti ile uğraşanlar faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara uygulanabilecektir.

Bu bağlamda taşınmaz ticaretine konu edilen ve kiralama veya başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı istisnadan yararlandırılmayacaktır.

İstisnanın temel amacı kurumların mali yapılarının güçlendirilmesinin teşviki olduğundan, ekonomik açıdan firmalara ek imkan sağlamayan işlemler bağışıklık kapsamı dışında tutulmuştur.

Kurumlar vergisinin yeniden yazılması sırasında taşınmaz mallar ile iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançların sermayeye eklenmesi halinde belli bir sınırlama getirilmek suretiyle gerçekte vergisel açıdan belli bir bağışıklığın sağlanması hedeflenmiş bulunmaktadır.

(*) Kurumlar Vergisi Yasası'nın 5'inci maddesinin (e) bendi hükmü 21 Haziran 2006 tarihi dahil daha sonraki işlemler için geçerlidir. Söz konusu yasa maddesi 21 Haziran 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. (KV. Yasası madde; 37/ı-a)

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 569

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Kurumlarda gayrimenkul ve hisse satışında istisna