Vergi Danışmanımız ....

 

22.07.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

SORU VE CEVAP

Vergi Danışmanımız

Veysi Seviğ - 22 Temmuz 2006 Cumartesi - Dünya


SORU: Şirketimiz 3 Temmuz 2006 tarihi itibariyle tasfiyeye girmiş bulunmaktadır. Tasfiye memurluğuna şirket içinden görevlendirme suretiyle atama yapıldı. Bu açıdan yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre tasfiye memurlarının sorumlulukları nelerdir?

Tasfiye yeni kanuna göre nasıl sonuçlanacaktır? Tasfiye memurlarının sorumluluğu nereye kadar gitmektedir.

YANIT: Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa'nın 32'nci maddesi gereği olarak "Hükmi şahısların (tüzel kişiliklerin) tasfiyesinde bunların borçlu bulundukları amme alacaklarını ödeme ve bu kanun hükümlerinin tatbikiyle (uygulanmasıyla) ilgili vecibeleri tasfiye memurlarına, hükmi şahsiyeti olmayan ortaklıklarla yabancı kurumların Türkiye'deki şube, ajans ve mümessilliklerini tasfiyesinde bunların vecibeleri tasfiyeyi yürütenlere" geçmektedir.

Aynı yasanın 33'üncü maddesi uyarınca "Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, tasfiyenin başladığını üç gün içinde ilgili tahsil dairelerine bildirmek mecburiyetindedirler.

Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, amme idarelerinin her türlü alacaklarını ödemeden veya ödemek üzere ayırmadan önce tasfiye sonucunda elde edileni dağıtamazlar veya bunlar üzerinde herhangi bir şekilde tasarrufta bulunamazlar. Aksi halde tahakkuk etmiş ve edecek amme alacaklarından tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler şahsen ve müteselsilen mesul olurlar. Bu mesuliyet yapılan tasarrufların ifade edilen para miktarını geçemez."

Kurumlar Vergisi Yasası'nın 17'nci maddesinin 7'nci fıkrası uyarınca tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ile diğer itirazlı tarhiyatlar için İcra-İflas Yasası'nın 207'nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı yasanın 206'ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamazlar.

İcra-İflas Yasası'nın 206'ncı maddesinin dördüncü sırasında "İmtiyazlı olmayan alacaklar" yer almaktadır.

Bu hükme uymayanlar ödenen vergi ve asıllarından ve zamları ile cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar.

Tasfiye memurları ödemek zorunda kaldıkları vergilerin asıllarından dolayı kendisine bir iktisadi kıymet aktarılan veya tasfiye kalanından pay alan ortaklara ya da ortakların aldıkları bu değerler vergileri karşılamaya yetmez ise imtiyazlı olmayan alacaklılara yapılan ödemelere rücu edebilirler.

SORU: Yapılan soygun sonucunda mal varlıklarımın yüzde 90'ını çaldırdım. Benim işyerimde bulunan stok mallarımın büyük bir bölümü senet ve çekle alınmıştır.

Ben soygun nedeniyle yitirdiğim mal varlıklarımın borçlarını ödemek zorundayım. Ancak vergi dairesine başvurup durumu anlattığım vakit, bana "Sen geçici vergiyi ödemek zorundasın" diye kesin bir cevap verdiler.

İşyeri soyulan bir kişinin geçici vergisini ödemesi mümkün olabilir mi?

YANIT:
Üzülerek belirtelim ki, bu gibi hallerde vadesi gelen vergi borcunun ertelenmesi pek mümkün olamamaktadır. Bu nedenle ilgili vergi dairesi size vergi borcunuzu süresi içerisinde ödemeniz konusunda uyarı yapmıştır.

Ancak bu gibi hallerde vergi idaresinin mükelleflere ödeme açısından kolaylık sağlaması gerekmektedir.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 720

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Vergi Danışmanımız ....