|
BİZE GÖRE
İlan yolu ile tebliğ
Veysi Seviğ - 15 Şubat 2006 Çarşamba - Dünya
Vergi Usul Yasası'nın birinci kitabı "Vergilendirme" ile ilgili hükümleri
içermektedir. (Madde: 4-152) Bu kitabın birinci kısmının dördüncü bölümünde
"Vergi alacağının tayini" ile ilgili hükümler yer almaktadır. (Madde: 19-24)
Yasal tanımlamadan da anlaşılacağı üzere "vergi alacağı vergi kanunlarının
vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar."
Bir verginin tahakkuk edebilmesi için öncelikle tarhı ve tebliği gerekmektedir.
Bir başka anlatımla verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin
ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir." (Madde: 22)
Bu bağlamda yasal düzenleme gereği olarak tarh edilen verginin tebliği önem
arzetmektedir.
Tebliğ ile ilgili hükümler ise Vergi Usul Yasası'nın birinci kitabının beşinci
kısmında hükme bağlanmış bulunmaktadır. (Madde: 93-109)
Tebliğ, uygulamada üç farklı şekilde yapılmaktadır. Şöyle ki;
. Elden tebliğ,
. Posta ile tebliğ,
. İlan yoluyla tebliğ,
Tebliğ hangi şekilde yapılırsa yapılsın vergilendirmeyi ilgilendiren tüm
hususları içerecek şekilde olmalıdır.
Bir başka anlatımla "Tekemmül etmiş ancak yazılı olarak ilgisine bildirilmemiş
bulunan bir işlem, hukuk aleminde doğmuş olsa da, kendisine bildirilinceye kadar
ilgisinin menfaatini" etkileyemez. Bu bağlamda da "Vergi Usul Yasası"nın 21'inci
maddesinde tebliğ vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların
yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna bildirilmesidir"
diye tanımlanmıştır. Buna göre de vergi borcunun ödenebilir hale gelmesi, ödeme
emrinin tebliğ edilmesine bağlıdır.
Danıştay Dördüncü Dairesi tarafından verilmiş bulunan bir kararda da vergi
borcunun ödenebilir hale gelebilmesi için öncelikle yapılması gereken alt
işlemlerin tamamlanması gerekmektedir. Söz konusu karar özeti aynen aşağıya
alınmıştır.
"Tekemmül etmiş, ancak yazılı olarak ilgilisine bildirilmemiş bulunan bir idari
işlem, hukuk aleminde doğmuş olsa da, kendisine bildirilinceye kadar ilgilinin
menfaatini etkilemez... Vergi Usul Kanunu'nun 21'inci maddesinde, tebliğ
vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar
tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna bildirilmesidir şeklinde tanımlanmış
olduğundan vergi borcunun ödenebilir hale gelmesi ancak, ödeme emrinin tebliğ
edilmesi ile mümkündür." (Danıştay Dördüncü Dairesi E.No: 2004/1179 K.No:
2005/227)(*)
Vergi Usul Yasası'nın 93'üncü maddesi uyarınca "Tahakkuk fişinden gayri,
vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazılar
adresleri bilinen gerçek ve tüzelkişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli
taahhütlü olarak, gerçek adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilir."
Ayrıca yasal düzenleme gereği "ilgilinin kabul etmesi şartıyla, tebliğin daire
veya komisyonda yapılması" mümkündür.
Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya
vergi cezası kesilenlere yapılır.
Tebliğin ilan yolu ile yapılabilmesi için Vergi Usul Yasası'nın 103'üncü
maddesinde yer alan hallerden birisinin varlığı gerekmektedir. Buna göre;
. Muhatabın adresi hiç bilinmezse,
. Muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş
olan mektup geri gelirse,
. Başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa,
. Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa,
Tebliğ ilan yoluyla yapılabilir.
İlan yolu ile yapılacak tebliğde öngörülen ilkeler Vergi Usul Yasası'nın
104'üncü maddesinde sayılmak suretiyle belirlenmiş bulunmaktadır.
İlanen tebliğ yoluna gidilebilmesi için öncelikle muhatabın adresinde
bulunmadığı hususunun tesbiti gerekmektedir. İlanen yapılacak olan tebliğlerde
tebliğin ilgili bulunduğu vergilerin gösterilmesi gerekmektedir.
Alt işlemleri tamamlanmamış bir vergi veya ceza için ödeme emrinin ilanen tebliğ
edilmesi mümkün değildir.
Vergi Usul Yasası'nın tebliğ ile ilgili hükümleri içersinde elektronik ortamda
yapılan işlemleri gerçekleştirenlerle ilgili herhangi bir düzenlemeye yer
verilmemiş olması, kanımızca ileride sorun yaratabilecektir. Bu durumun da
ayrıca dikkate alınması gerekmektedir.
(*) Süryay Yayınları Danıştay 6/'cilt, 2006/1
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|