Kredi kartlarının vergi matrahına etkisi (Özel bir durum)

 

20.09.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

BİZE GÖRE

Kredi kartlarının vergi matrahına etkisi (Özel bir durum)

Veysi Seviğ - 20 Eylül 2006 Çarşamba - Dünya

Ülkemizde kredi kartı ile yapılan satış hacmi her geçen gün artmaktadır. Ayrıca hizmet işletmelerinde de kredi kartı kullanımının günümüzde nakit para ile yapılan işlem toplamını aştığını söyleyebiliriz.

Ancak bazı ticari faaliyet alanlarında ve özellikle de hizmet işletmelerinde nakit işlemler yanında kredi kartı ile yapılan işlem hasılatlarının da kayıtlara tam olarak yansıtılmadığı gözlenmektedir. Bu bağlamda yapılan vergi denetimlerinde bu tür olaylar kolaylıkla tespit edilebilmektedir.

Diğer yandan bazı hallerde işletme sahipleri (mükellefler) kendi mali gereksinimlerini karşılamak amacıyla işyerinde çalışanlara veyahut da eş ve çocuklarına ait kredi kartları ile satış yapmış gibi göstermek suretiyle para temin etme yoluna gitmektedirler.

Yaplın vergi incelemelerinde çoğunlukla kredi kartı ile yapılan ve kayıtlara intikal ettirilmeyen hasılat matrah farkı olarak değerlendirilmekte, bu miktarlar üzerinden mükellef üzerine vergi tarh edilmektedir.

Bir başka anlatımla, yapılan incelemeler sonucunda kayıtlara intikal ettirilmeyen kredi kartı ile yapılmış olduğu varsayılan satış toplamı üzerinden mükellefe re'sen vergi tarh edilmek suretiyle bu tür işlemlere yönelik kayba (ziyaa) uğratılan vergi aranmaktadır.

Vergi Usul Yasası'nın üçüncü maddesinde yer alan düzenlemeden de anlaşılacağı üzere "Vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır." Bu bağlamda da vergiyi doğuran olay bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilmektedir.

Aynı yasanın 30'uncu maddesinde yer alan re'sen vergi tarhı ile de ulaşılmak istenen; ödenmesi gereken vergilerin gerçek veya gerçeğe en yakın bir biçimde tespitidir.

Vergi incelemeleri sırasında kayıtlara intikal ettirilmeyen ve kredi kartı ile satıldığı belirlenmiş olan miktarın ne kadar kısmının vergi matrahına dahil olduğu konusu ise re'sen takdir sırasında önemli olmaktadır.

Ayrıca yine bilindiği üzere Vergi Usul Yasası'nın 134'üncü maddesinde belirlendiği üzere vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Uygulamada bazı hallerde de işyeri sahibinin eşine, çocuklarına ve işyerinde çalışanlara ait kredi kartını kullanmak suretiyle kendi ticari işletmesine ve dolayısıyla kendi finansman sorunlarını hallettiği konusu gerçek nitelikte olabilmektedir.

Danıştay Dördüncü Dairesi tarafından verilen bir kararda da "Kredi kartı ile kayıtdışı olarak mal satıldığı iddiasıyla yapılan tarhiyatta da davacının kendisi ve ailesine ilişkin kredi kartı kullanımlarının dikkate alınması" öngörülmüş bulunmaktadır. (Danıştay 4. Dairesi E.No: 2005/432, K.No: 2005/1723)

Söz konusu kararın gerekçesinden de anlaşılacağı üzere kredi kartı ile yapılan satışların büyük bir bölümünün anne, baba, kardeş gibi çok yakın akrabalara yapılmış bulunması, Vergi Usul Yasası'nın üçüncü maddesinde yer alan ekonomik ve ticari icaplara uygun görülmemektedir. Bir başka anlatımla, bu tür yakın akrabalara kredi kartı kullanılmak suretiyle satış yapılmasının kabullenilmesi mutat değildir."

Dolayısıyla "...söz konusu kişilere ilişkin kredi kartı işlemlerine ait miktarların matrah farkından tenzil edilmesi gerekmektedir."

Danıştay Dördüncü Dairesi tarafından verilmiş bulunan bu karar çerçevesinde mükellefin yakın akrabalarının kredi kartlarını kullanmak suretiyle satış yapılmış gibi gösterilmiş olan işlemlerin tespiti halinde, bu tür işlemlerin gerçek nitelikte satış olduğunu kanıtlama görevi incelemeyi yapana düşmektedir. Dolayısıyla bu tür belirlemelerde inceleme elemanları sadece tespit yapmakla yetinmiyecekler, tespit yanında yapılan işlemin gerçekçi olduğunu da kanıtlayacaklardır.

Bazı hallerde piyasada alış bedeli nakit ödenmesine rağmen müşteriye kredi kartı ile ödenmiş gibi yazar kasa fişi verildiği de görülmektedir. Bu gibi durumlarda mükellefin hangi kredi kartını kullandığı konusu önem arz etmektedir.

Danıştay Dördüncü Dairesi tarafından verilen söz konusu karar doğrultusunda mükellefin kendisi ve yakın akrabalarına ait kredi kartlarının kullanılması suretiyle yapılan işlemler gerçek anlamda bir satışın varlığını kanıtlamamaktadır.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 1042

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Kredi kartlarının vergi matrahına etkisi (Özel bir durum)