|
BİZE GÖRE
Menkul kıymet alım-satımında zarar mahsubu
ve beyan
Veysi Seviğ - 04 Ekim 2006 Çarşamba - Dünya
Gelir Vergisi Yasası'nın 67'nci maddesinin (11) numaralı fıkrası uyarınca "dar
mükellefler de dahil olmak üzere, bu madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve
yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet
ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkartılmasından doğan kazançlar
için takvim yılı itibariyle yıllık beyanname" verilebilecektir. Bu bağlamda
beyan edilen gelirden, aynı türden menkul kıymetler için yıl içinde oluşan
zararların tamamı mahsup edilebilecektir.
Bilindiği üzere 5527 sayılı "Gelir Vergisi Yasası'nda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Yasa" ile yapılan düzenlemeden önce söz konusu yasanın geçici 67'nci
maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile
beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası
araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için takvim yılı itibariyle
verilecek yıllık beyannamede beyan edilecek gelire yüzde 15'lik tek oran
uygulanması öngörülmüştür.
Ancak; 5527 sayılı yasa ile bu oran yüzde 10'a indirilmiş olup, bu oran
23.07.2006 tarihinden itibaren geçerli olmuştur. (Bakanlar Kurulu'nun konuya
ilişkin 2006/10731 sayılı kararı).
Buna göre; konuya ilişkin olarak 23.07.2006 tarihine kadar uygulanan tevkifat
oranı yüzde 15 iken bu oran, yüzde 10'a indirilmiş olduğundan, yıllık beyanda
uygulanacak tevkifat oranı duraksama yaratmıştır.
Örneğin Bay Ali Yıldırım'ın 2006 yılında bir banka aracılığıyla yapmış olduğu
menkul kıymet alım-satımına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibi olduğunda yapılacak
beyan nasıl olacak ve beyana uygulanacak oran nasıl belirlenecektir?
İşlem Menkul kıymet Tevkifat Tevkifat Vergi
tarihi türü Kâr Zarar matrahı oranı % YTL
Mart / 2006 Hisse senedi 500 500 15 75
Nisan Hisse senedi 1.000 1.000 15 150
Mayıs 500 - - -
Ağustos Devlet tahvili 200 200 10 20
Eylül Devlet tahvili 200 - - -
Yukarıda yer alan Bay Ahmet Yıldırım'a ait ihtiyari beyannamenin verilmesi
halinde, aynı türden menkul kıymetlere ilişkin yıl içinde oluşan zararlar mahsup
edilebilecektir. Bu nedenle, hisse senetleri ile tahvillerin alım-satımından
doğan kâr/zarar işlemlerinin kendi içersinde mahsubu sonucu vergiye tabi kazanç
belirlenecektir.
Söz konusu mükellef 2006 yılında hisse senedi satışından dolayı (500 + 1.000 -
500 =) 1.000.-YTL kazanç elde etmiş olup, bu kazancından dolayı 500.-YTL'lik
zarar olmasına rağmen (75 + 150 =) 225.-YTL gelir vergisi ödemiş olup, bu
işlemlerden dolayı (225 - 150=) 75.-YTL gelir vergisi kesintisini fazla
ödemiştir. Aynı şekilde tahvil alım-satımından dolayı kazancı olmamasına rağmen
satış aşamasında ödemiş bulunduğu 20.-YTL gelir vergisi nedeniyle alacaklı olup,
beyanname vermek suretiyle (75 + 20 =) 95.-YTL alacaklı konuma gelecektir.
Bu durumda 257 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "2.4.1.12 İhtiyati
Beyan" bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde beyan edilen gelir üzerinden
hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif edilen vergilerin mahsubu sonucunda kalan
tutarlar genel hükümlere uygun olarak ret ve iade edilebilecektir. Mahsup ve
iadenin yapılabilmesi için tevkif yoluyla kesilen vergilerin beyannameye dahil
edilen kazançlara ilişkin olması gerekmektedir.
Diğer yandan söz konusu tebliğ ile yapılan açıklamaya göre, beyan yoluyla mahsup
edilemeyen zararların başka gelir unsurlarındaki kazanca mahsubu yapılamıyacağı
gibi ertesi yıllara da devredilemeyecektir.
Ayrıca Gelir Vergisi Yasası'nın 67'nci maddesinin 11'inci fıkrası ile getirilen
beyan olanağı sadece menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının
alım-satımına ilişkin olarak yapılacak olup, faiz ve itfa gelirlerinin beyanı
söz konusu olmayacaktır.
Yapılan bu uygulama ile menkul kıymet alım-satımından zarar edenlerin tevkifat
uygulaması nedeniyle ayrıca bir yük altında kalmamaları sağlanmış olmaktadır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|