|
BİZE GÖRE
TTK'nın yürürlüğü ve uygulama şekli
Veysi Seviğ - 10 Ekim 2006 Salı - Dünya
Avrupa ülkelerinde temel nitelikteki kanunlara ilişkin uygulama ve yürürlük
kurallarını içeren ve zaman açısından uygulama hukukunu oluşturan ayrı bir
kanunun yürürlüğe konulması hukuki bir gelenek haline gelmiştir. Bu bağlamda
Almanya'da, Avusturya'da, Fransa'da, İtalya'da, İsviçre'de ve diğer kara
Avrupa'sı ülkelerinde Medeni Kanun ile Ticaret, Ceza ve benzeri nitelikteki
temel kanunların ya ayrı yürürlük ve uygulama kanunları ya da zaman itibariyle
uygulama ve geçiş hukukunu düzenleyen son ve geçici hükümler yürürlüğe
konulmaktadır.
Türk hukuk düzeni oluşturulurken kara Avrupa'sı hukukuna uyum sağlanması tercih
edilmiştir.
Ülkemizde Avrupa Birliği'ne uyum çalışmaları aşamasında birçok yasa yeniden
yazılmakta, önce tartışmaya açılmakta ve bilahare TBMM'de görüşülmektedir.
TBMM'de görüşmesi tamamlanan ve kabul edilen yasalar Cumhurbaşkanı'nın onayından
sonra Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmektedir.
Halihazırda TBMM'de Adalet Alt Komisyonu'nda görüşmesi tamamlanan Türk Ticaret
Kanunu tasarısı ile ilgili olarak hazırlanan "Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğü
ve uygulama şekli hakkında kanun" tasarısı taslağı da içerik olarak belli olmuş
bulunmaktadır. "Uygulamada bulunan "Türk Ticaret Kanunu'nun Mer'iyet ve Tatbik
Şekli Hakkında Kanun" yerine yürürlüğe konulması öngörülen söz konusu tasarı
taslağının kapsadığı konular; genel hükümler (madde: 1-6), özel hükümler (madde:
7-43) ile diğer kanunların değiştirilen ve kaldırılan hükümlerinden (madde:
43-48) oluşmaktadır.
Özel hükümler başlığını taşıyan ikinci kısımda yer alan bölümler ise
. Başlangıç, (madde: 7-8)
. Ticari işletme, (madde: 9-14)
. Ticaret şirketlerine ilişkin hükümler, (madde: 15-19)
. Anonim şirket ve limited şirketler, (madde: 20-30)
. Taşıma işlemleri, (madde: 31)
. Deniz ticareti, (madde: 32-40)
. Sigorta hukuku, (madde: 41-42)
başlıklarını taşımaktadır.
Ticari işletme ile ilgili hükümler içersinde yer alan "Ticari defterler"
başlığını taşıyan 12'nci madde "Türkiye muhasebe standartları uygulaması"
başlığını taşımaktadır.
Tasarı taslağında yer alan bu düzenleme gerekçeye göre "finansal raporlama
standartlarının uygulanması sebebiyle eski kanuna göre çıkarılıp Türkiye
muhasebe standartlarına göre düzeltilecek finansal tablolarda oluşacak olumlu ve
olumsuz hesap farklarının hukuki yazgısına ilişkin bir çerçeve hükümdür."
Söz konusu madde taslağına göre;
"Gerçek ve tüzel kişi tacirler, 01.01.2008 tarihinde veya özel hesap dönemi
dolayısıyla daha sonraki bir tarihte başlayacak hesap dönemi için, gerek
münferit gerek konsolide finansal tabloların düzenlenmesinde Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulu tarafından hazırlanmış Türkiye muhasebe standartlarını
uygulamak zorundadırlar."
Yapılması öngörülen yasal düzenleme gereği "eskiden bir tacir olan kişiler,
01.01.2007 tarihinde veya özel hesap dönemi dolayısıyla daha sonraki bir tarihte
sona erecek olan hesap dönemlerine ilişkin bilançolarını Türkiye muhasebe
standartlarına göre düzeltmek ve düzeltilmiş bilançolarını 01.01.2008 tarihinde
veya özel hesap dönemi bulunanlar daha sonraki bir tarihte başlayacak hesap
döneminin açılış bilançosu olarak hesaplara ve tablolara geçirmek zorundadırlar.
Bilanço hesaplarının düzeltilmesi nedeniyle ortaya çıkan farklar, fark
hesaplarında toplanır. Fark hesapları herhangi bir süretle başka bir hesaba
nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönem
kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak söz
konusu farkların sermayeye ilave edilmesi kâr dağıtımı sayılmaz."
Diğer yandan "Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu büyük veya uluslararası
finansal raporlama standartları ile uyumlu küçük ve orta ölçekli işletmeler veya
sektörler için geçerli olacak ayrı Türkiye muhasebe standartları yayımlayabilir.
Kuruluşun, küçük ve orta ölçekli işletmeler veya sektör standartlarını
yayımlaması halinde bu işletmeler bu standartları uygulamak zorundadır. Ancak,
dileyen küçük ve orta ölçekli işletmeler uluslararası muhasebe standartlarına
göre hazırlanmış Türkiye muhasebe standartlarını uygulayabilir."
Şu anda Türkiye Muhasebe Standartları Kurumu, KOBİ'leri konu alan Türk hukukuna
yansıtılması için gerekli ön çalışmaları yapmaktadır.
Eskiden beri tacir olan küçük ve orta ölçekli işletmeler de bilançolarını bu
bağlamda belirlenecek ilkelere göre düzeltmek zorundadırlar.
Tasarı taslağında öngörüldüğü üzere "Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu, küçük
ve orta ölçekli işletmeler için standartlarını, Türk Ticaret Kanunu'nun geçici
birinci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan özel şartların yerine üç yıllık
süre dolmamış olsa bile yürürlüğe koyma yetkisine sahiptir.
Yapılması öngörülen bu düzenleme ile yeniden yazılan Türk Ticaret Yasa
tasarısının yasallaşması halinde ülkemizde kayıt düzenine belli bir disiplinin
getirilmesi ve uluslararası nitelikte kabullenilebilir mali tabloların
üretilmesine ortam hazırlanmış olacaktır.
Yeni Türk Ticaret Yasası'nın yürürlüğe girmesi ile birlikte anonim, limitet ve
sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin yeni organı tarafından
denetçinin 31.01.2007 tarihine kadar seçilmesi gerekmektedir. Buna göre
halihazırda yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu'na göre görev yapan
denetçilerin bu görevleri sona erecektir. Bu bağlamda da "Türk Ticaret
Kanunu'nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki Kanun Tasarısı taslağının
26'ncı maddesi ile 31.12.2006 tarihinde ve özel hesap dönemi dolayısıyla daha
sonraki bir tarihte sona erecek olan dönemin bilançosunu yeni kanun hükümlerine
göre seçilmiş bulunan denetçiler tarafından denetlenmesi gerekecektir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|