BİZE GÖRE
Vergi Danışmanınız
Veysi Seviğ - 21 Ekim 2006 Cumartesi - Dünya
SORU: Temelden girdiğimiz ev 2001 yılında bitti. Müteahhit 2001 yılında fatura
keserek evi bitmiş olarak teslim etti. Fakat bazı nedenlerle kat irtifaklı
tapusu 2003 yılının Aralık ayında verilebildi.
Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80/6 maddesine göre 4 yıllık süre 2001
yılından mı yoksa tapu tarihi olan 2003 yılından itibaren mi hesaplanacak?
YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın mükerrer 80/6 maddesi uyarınca "iktisap şekli ne
olursa olsun binaların iktisap tarihinden itibaren dört yıl içinde" elden
çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak kabul edilmektedir.
Uygulamada bazı hallerde gayrimenkuller fiilen tapu işleminden önce
olabilmektedir. Müteahhidin size faturayı 2001 yılında kesmiş bulunması söz
konusu gayrimenkul bedelini belirleme açısından geçerlidir.
Ancak bilindiği üzere gayrimenkullerin sahipliği ancak tapuda yapılan tescil
işlemi ile oluşmaktadır. Bir başka açıdan gayrimenkul hukuken tapuda tescil
tarihi itibariyle sizin olmuştur.
Faturanın düzenlenmiş olması, gayrimenkul üzerinde size hiçbir hak sağlamadığı
gibi Vergi Usul Yasası'nda yapılmış olan tanımlamadan da anlaşılacağı üzere
"fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı
meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye
verilen ticari vesikadır."
Bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere fatura borç doğuran bir belgedir. Bu
faturanın düzenlenmesine neden olan iş ise size satılan dairenin teslimidir.
Dairenin hukuken teslimi tapu tescili ile olmaktadır. Dolayısıyla hukuken daire
size teslim edilmeden fatura düzenlenmiş olmaktadır.
Gayrimenkullerde edinim tapu tesciline göre olduğundan, sizin tapu üzerinde
gayrimenkulün tescil tarihi hukuki edinim tarihidir.
Ancak arsa karşılığı daire edinimlerinde ise arsa henüz arsa sahibi üzerine
kayıtlı olduğu için, fiilen yapılan bağımsız bölümlerin arsa sahibinin
kullanımına terk edilmesinde iktisap tarihi bu devir işleminin gerçekleştiği
yani fiilen söz konusu bağımsız bölümlerin kullanımına başlandığı tarih
olmaktadır.
Dolayısıyla sorunuzdaki iktisap tarihi (edinim) 2003 yılında tapu işleminin
yapıldığı tarihtir.
SORU: Biz bir ilaç üreten kuruluşuz. Üretilen ilaçların ambalajlanması uzmanlık
isteyen bir iş haline gelmiş bulunmaktadır. Bu nedenle ambalaj işini yaptırmak
üzere bir firmadan kalifiye işçi niteliğinde bir ekibi belli bir ücret
karşılığında kiralamış bulunuyoruz. Aramızdaki sözleşmeye göre her gün fabrikada
12 ambalaj işçisi çalışacaktır.
Söz konusu işçilerin fabrika personeli ile yemek yemesi mümkündür. Bu elemanlar
fabrikanın mesai saatleri içerisinde işlerini yapacaklardır. Kendilerinin aylık
ücretleri ve sigorta primleri ile diğer bütün hakları bu elemanları bize temin
eden firma tarafından karşılanmaktadır.
Her ayın beşinci günü akşamına kadar bize bu elemanları temin eden firmaya
düzenlemiş bulunduğu fatura karşılığı sözleşmede yazılı bedel ödenmektedir.
Fatura üzerinde işçilik bedeli üzerinden ayrıca katma değer vergisi
hesaplanmaktadır.
Yapılan bu ödemeler sırasında katma değer vergisini bir stopaja tabi tutmak
zorunda mıyız?
YANIT: Katma değer vergisi uygulaması ile ilgili 96 seri numaralı genel tebliği
yapılan açıklamalar çerçevesinde yapmakta olduğunuz işçilik ödemeleri üzerinden
hesaplanmış bulunan katma değer vergisinin yüzde 90'ını tevkifat yolu ile
alıkoymanız ve tevkif ettiğiniz katma değer vergisini de (1) nolu katma değer
vergisi beyannamesi ile beyan etmeniz gerekmektedir.
Yaptırmakta bulunduğunuz ambalajlama işleri işgücü temini niteliğinde olduğundan
söz konusu tevkifat uygulaması kapsamındadır. Benzer bir konuya ilişkin örnek 96
seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin (5.1) bölümünde yer
almaktadır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|