Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi

 

01.11.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

BİZE GÖRE

Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi

Veysi Seviğ - 01 Kasım 2006 Çarşamba - Dünya


Türk Ceza Yasası'nın 282'nci maddesi uyarınca suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerine meşruiyet görüntüsü verilerek ekonomik sisteme sokulması ayrıca müeyyidelendirilmiş bulunmaktadır. Buna göre suçtan kaynaklanna mal varlıklarının ve gelirlerin aklanmasını önlemeye yönelik olarak "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun" yürürlüğe konulmuştur (18 Ekim 2006 gün ve 26323 sayılı Resmi Gazete, Kanun Kon: 5549)

Yasal düzenleme gereği olarak bankacılık, sigortacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasaları, ödünç para verme ve diğer finansal hizmetler ile posta ve taşımacılık, talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler; döviz, taşınmaz, değerli taş ve madenler, mücevher, nakil vasıtası, iş makinesi, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti ile iştigal edenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler ile noterler, spor kulüpleri ve Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek olan diğer alanlarda faaliyet gösterenler kendileri nezdinde yapılan veya aracılık ettikleri işlemlerde işlem yapılmadan önce, işlem yapanlar ile nam ve hesaplarına işlem yapılanların kimliklerini tespit etmekle yükümlü tutulmuşlardır. (5549 sayılı yasa, madde: 3)

Kimlik tespitine yönelik belge nevilerini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmış olup, kimlik tespitini gerektiren işlem türleri, bunların parasal sınırları ve konuyla ilgili usul ve esaslar ayrıca yönetmelikle belirlenecektir.

Kimlik tespiti yapmakla yükümlü olanlar, "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun" uyarınca getirilen yükümlülüklere ve işlemlerine ilişkin her türlü ortamdaki; belgeleri düzenleme tarihinden, defter ve kayıtları ise son kayıt tarihinden, kimlik tespitine ilişkin belgeleri ise son işlem tarihinden itibaren sekiz yıl süreyle muhafaza ve istenmesi halinde yetkililere ibraz etmek zorundadırlar. (5549 sayılı yasa, madde: 8)

Yasal düzenlemeler çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getiren gerçek ve tüzel kişiler hiçbir şekilde hukuki ve cezai bakımdan sorumlu tutulamayacaklardır.

Ayrıca "özel kanunlarda hüküm bulunsa dahi şüpheli işlem bildiriminde bulunanlara dair, mahkeme dışında üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara bilgi verilmeyecektir."

Kimlik tespit etmekle yükümlü kılınmış olan kurum ve kuruluşlar nezdinde veya aracılığıyla yapılacak kimlik tespitini gerektiren işlemlerde, kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimse, bu işlemleri yapmadan önce kimin hesabına hareket ettiğini yazılı olarak bildirmediği takdirde altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. (5549 sayılı yasa, madde: 15)

Türk parası, döviz veya bunlarla ödemeyi sağlayan belgeleri yurtdışına çıkaran veya yurda getiren yolcular, gümrük idaresinin istemi üzerine bunlarla ilgili tam ve doğru açıklama yapmakla yükümlü tutulmuşlardır. Bu bağlamda yetkililerce talep edildiği halde herhangi bir açıklama yapılmamamış veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapılması halinde, yolcu beraberindeki değerler gümrük idaresi tarafından muhafaza altına alınacaktır. Gümrük idaresince, açıklamada bulunmayan yolculara taşıdıkları değerin, tutar konusunda gerçeğe aykırı açıklamada bulunan yolculara ise taşıdıkları değer ile açıklamadıkları değer arasındaki farkın onda biri kadar idare para cezası kesilecektir. Ayrıca durum şüpheli sayılarak Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'na bildirilecek ve diğer mercilere intikal ettirilecektir.

Yasal düzenleme gereği olarak bin beş yüz Yeni Türk Lirası'na kadar olan farklar için herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Diğer yandan işlenen fiil suç gelirlerinin aklanmasına ve terörün finansmanına yönelik nitelikte ise ve bu bağlamda da kuvvetli şüpheyi gerektirecek bir görüntü sergiliyorsa, Ceza Muhakemeleri Yasası'nın 128'inci maddesinde belirlenmiş olan ilkeler çerçevesinde mal varlığına el konulabilecektir.

Yasa gereği konuya ilişkin yönetmeliklerin 2007 yılı Nisan ayı sonuna kadar çıkartılması gerekmektedir.

Diğer yandan yapılan yeni düzenleme uyarınca "kara para" ibaresi suçtan kaynaklanan mal varlığını, "kara para aklama suçu" ibaresi ise "aklama suçu"nu ifade etmektedir.

Yasal düzenleme gereği olarak ekonomik olaylara, servet unsurlarına, vergi yükümlülüklerine, nüfus bilgilerine ve yasadışı faaliyetlere ilişkin kayıt tutan kurum ve kuruluşlar ile kamu kurumu niteliğindeki kurum ve kuruluşlar arasında Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı arasında gerekli bilgi erişim ortamı sağlanacaktır.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 1078

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi