|
BİZE GÖRE
Emsallere uygunluk ilkesinin gelir vergisine
etkisi
Veysi Seviğ - 04 Aralık 2006 Pazartesi - Dünya
Kurumlar Vergisi Yasası'nın 13'üncü maddesi uyarınca "kurumlar, ilişkili
kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya
fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen
veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır."
Bu bağlamda "Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme
işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri
ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da
satımı olarak değerlendirilir."
Yasa maddesinde ilişkili kişinin tanımı ayrıca yapılmış bulunmaktadır. Bu
tanımlamaya göre; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının
ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi
bakımından doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu
altında bulundurduğu gerçek kişi ve kurumları ifade etmektedir. "Buna göre"
ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece
dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları ile ilişkili kişi sayılacaktır. Burada
bahsi geçen "gerçek kişi" Gelir Vergisi Yasası'nın uygulanmasında gerçek kişi
olarak kabul edilip vergiye tabi tutulan şahıslar ile şahıs şirketleri ya da adi
ortaklıklarını, "kurum" ise sermaye şirketleri, kooperatifleri, iktisadi kamu
kuruluşlarını, dernek veya vakıflar ile bunlara ait iktisadi işletmeleri ve iş
ortaklıklarını ifade etmektedir.
Gelir Vergisi Yasası'nda yapılması öngörülen değişikliklerle Kurumlar Vergisi
Yasası ile vergi sistemimize dahil edilen transfer fiyatlandırılması hükümlerine
paralel olarak "...teşebbüs sahibinin emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak
tespit edilen bedel ve fiyatlar üzerinden ilişkili kişilerle mal veya hizmet
alım ya da satımı yapması halinde, emsallere uygunluk bedel veya fiyatlar ile
teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasında işletme aleyhine oluşan
farkların işletmeden çekilmiş sayılacağı" hükmüne yer verilmesi düşünülmektedir.
Buna göre yapılması öngörülen yeni düzenleme ile;
"Teşebbüs sahibinin, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı
olarak tespit edilen bedel ve fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da
satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs
sahibinde uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar
işletmeden çekilmiş" sayılacaktır.
Bu bağlamda yapılması öngürülen düzenleme ile "işletmeden çekilmiş sayılan
farklar, ilişkili kişi tarafından beyan edilmiş gelir veya kurumlar vergisi
matrahının hesabında dikkate alınmış ise ilişkili kişinin vergilendirme
işlemleri" buna göre düzeltilecektir.
Emsallere uygunluk ilkesinin tanımı Kurumlar Vergisi Yasası'nın 13'üncü
maddesinin beşinci fıkrasında yapılmış bulunmaktadır.
OECD'nin "Uluslararası şirketler ve vergi idaresi için transfer
fiyatlandırılması rehberi" esas alınarak yapılan bu tanıma göre emsallerine
uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ve satımında
uygulanan fiyat ya da bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması
durumunda oluşacak fiyat ya da bedele uygun olmasını ifade eder." Burada
emsallere uygun fiyat ya da bedeli etkileyecek herhangi bir bağ, ilişkili
olmayan kişilerin, tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında
oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyat olarak da adlandırılan tutarı ifade
etmektedir. Bu şekilde oluşan fiyat ya da bedel, işlem anında hiçbir etki
olmaksızın objektif olarak belirlenen ideal tutardır.
Emsallere uygun fiyat ya da bedelin tespitinde mükelleflerin uygulayabileceği üç
ayrı yöntem öngörülmektedir.
Emsallere uygun fiyat ya da bedele ulaşmak için belirlenen yöntemler
karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi ile yeniden satış fiyatı
yöntemidir.
Bu yöntemler arasında uygulama açısından herhangi bir öncelik sırası yoktur.
Burada uygulama kıstası "işlemin niteliğine en uygun yöntem"in seçimidir.
Gelir vergisi uygulaması açısından da dikkate alınması düşünülen emsallere
uygunluk ilkesi bu bağlamda hukuki açıdan önem arzedecektir.
Gelir Vergisi Yasası'nda konuya ilişkin olarak yapılacak düzenlemede duraksama
yaratan konularda Kurumlar Vergisi Yasası'nın 13'üncü maddesinde yer alan
düzenlemelere başvurulacaktır. Ancak; teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve altsoyu,
üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı
bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi
veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler gelir vergisi
uygulaması açısından ilişkili kişi sayılacaktır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|