|
BİZE GÖRE
Finansal tabloların güvenilir olması
Veysi Seviğ - 24 Ocak 2006 Salı - Dünya
"Finansal tabloların hazırlanma ve sunulma esaslarına ilişkin kavramsal çerçeve
hakkında" yayımlanan (1) sıra numaralı tebliğ ile yapılan açıklamalardan
anlaşılacağı üzere; "Finansal tabloların amacı, çeşitli kullanıcıların ekonomik
kararlar verirlerken faydalanmaları için işletmenin finansal durumu, performansı
(faaliyet sonuçları) ve finansal durumdaki değişiklikler hakkında bilgi
sağlamaktır." (16
Ocak 2005 gün ve 25702 sayılı Resmi Gazete)
Finansal tabloların kullanıcıları; yatırımcılar, çalışanlar, borç verenler,
satıcılar ve diğer ticari tedarikçiler, müşteriler, hükümet ve kamu
işletmeleridir.
Tam bir finansal tablolar seti aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır.
. Bilanço,
. Gelir tablosu,
. Aşağıdaki iki husustan birini gösteren özkaynak değişimler tablosu;
- Özkaynaklardaki bütün değişikler veya
- Ortakların sermayedar olarak kendi başlarına yaptıkları işlemlerden
kaynaklananlar dışında özkaynaklarda meydana gelen diğer değişmeler,
. Nakit akış tablosu ve
. Önemli muhasebe politikalarını özetleyen dipnotlar ve diğer açıklayıcı notlar.
Türkiye bilanço üretimi açısından Avrupa Birliği ülkelerinin çok gerisinde
kalmaktadır. 2005 yılı sonu itibariyle ülkemizde üretilen bilanço sayısı
kurumlar dahil 500 bin civarındadır. Bunun temel nedeni bilanço üretimine
yönelik olarak Vergi Usul Yasası'nda yer alan düzenlemelerin yetersiz olması ve
günümüzün çağdaş mali tablo üretimine yönelik düzenlemelerin yapılmasına olanak
sağlanamamasıdır.
Ülkemizde 2006 yılı başında yaklaşık 1.250.000 civarında gelir vergisi yükümlüsü
ticari kazanç sahibi ile 450.000 kurum vardır. Bu kurumların bir bölümü gayri
faaldir. Gelir vergisi yükümlülerinden yaklaşık 1.5 milyonu ise işletme hesabı
esasına göre kayıtlarını tutmakta olup, bu esasa göre bilanço üretmek mümkün
değildir.
İşletme hesabı esasına göre kayıt tutanların düzenleyecekleri mali tabloda yer
alan bilgiler son derece sınırlıdır. Bu esasa göre tutulan kayıtlar üzerinden
ancak;
. Dönem başı stokları,
. Dönem sonu stokları,
. Bir dönem içinde satın alınan mal toplamı,
. Bir dönem içersinde satılan mal toplamı,
. Bir dönem içerisinde yapılan gider toplamı,
. Bir dönem içerisinde sağlanan gelir toplamı,
. Dönem kârı veya zararı hakkında rakamsal bilgi edinmek mümkündür. Dolayısıyla
işletme hesabı esasına göre tutulan kayıtlar üzerinden bir işletmenin kime ne
kadar borcu olduğu, mevcut duran veya dönem varlıklarının ayrıntılarını,
özkaynaklarının oluşum şekli konusunda ayrıntılı bilgileri elde etmek veya
raporlamak mümkün değildir.
Ülkemizde mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde sadece bilanço esasına göre
defter tutan yükümlülerin durumunu finansal tablolara dönüştürmek mümkündür.
Bunun sonucunda da finansal raporlama üretecek işletme sayısı ülkemizde sınırlı
olmaktadır.
Ancak Yeni Türk Ticaret Yasa Tasarısı'nda öngörüldüğü üzere söz konusu tasarının
yasallaşması halinde ülkemizde tacir sıfatına haiz olan herkes bilanço esasına
göre defter tutmakla yükümlü olacağından ülkemizde muhtemelen finansal taboların
üretilmesi bu koşulun gerçekleşmesi halinde mümkün olabilecektir.
Türk Ticaret Yasa Tasarısı'nın 66'ncı maddesinde öngörüldüğü üzere "Her tacir,
işletmesinin açılışında taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit
parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren
ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter
çıkarmak zorunda" olacaktır.
Diğer yandan yine tasarıda öngörüldüğü üzere "Tacir, ticari faaliyetinin başında
ve her faaliyet döneminin sonunda, varlık ve borçlarının tutarlarının ilişkisini
gösteren finansal tabloyu (açılış bilançosu, yıl sonu bilançosu) çıkarmak
zorundadır. Açılış bilançosunda yıl sonu finansal tablolarının, yıl sonu
bilançosuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. (Tasarı madde: 68)
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yoğun bir çalışma ile ülkemizde uygulanması
öngörülen standartları Resmi Gazete'de yayımlamak suretiyle duyurmakta ve
yürürlüğe koymaktadır. Örneğin Finansal Tabloların Hazırlanma ve Sunulmasına
İlişkin Kavramsal Çerçeve Hakkındaki (1) sıra nuramaralı tebliğ 31.12.2005
tarihinden sonra başlayan hesap döneminde uygulanacaktır.
Ayrıca Türk Ticaret Yasa Tasarısı'nın 88'inci maddesinde öngörüldügü üzere
"...gerçek ve tüzel kişiler gerek ticari defterlerini tutarken, gerek münferit
ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulu tarafından yayımlanan, Türkiye muhasebe standartlarına, kavramsal
çerçevede yer alan muhasebe ilkelerini ve bunların ayrılmaz parçası olan
yorumları aynen ve uygulamak" zorunda olacaktır.
Ülkemizde yaşanan kayıtdışılığın önemli nedenlerinden birisi de ikinci sınıf
tacir kalma arzusudur. Bu arzu uygulamada finansal raporların yeterince
üretilmesine engel oluşturmaktadır.
Vergi Usul Yasası'nda yer alan birinci ve ikinci sınıf tacir ayırımına yönelik
parasal sınırlar nedeniyle ticari kazanç sahipleri birinci sınıf tacir olmaya
yönelik bu sınırları dikkate alarak belge düzenine özen göstermemekte, daha
doğrusu belge düzenlemekten kaçınmaktadır.
Gerçekte finansal tabloların belirlenmiş standartlar dikkate alınarak
düzenlenmesi halinde ticari yaşamın gereği olan güven daha da artacaktır.
Ülkemizde öngörülen yasal düzenlemeye göre Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
konuya ilişkin gerekleri çalışmaları ve duyuruları yapacaktır. Bu bağlamda
kanunlarla, belirli alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kurulmuş bulunan
kurum ve kurullar, Türkiye muhasebe standartlarına uygun olmak ve Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulu'nun onayını almak şartıyla, kendi alanları için
geçerli olacak standartlar ile ilgili olarak ayrıntıya ilişkin sınırlı
düzenlemeleri yapabileceklerdir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|