|
BİZE GÖRE
İştirak kazançları istisnası uygulaması sorunlu olacaktır
Veysi Seviğ - 01 Şubat 2007 Perşembe - Dünya
Kurumlar Vergisi Yasası'nın 5'inci maddesinin (e) bendi hükmü gereği olarak
"kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve
iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa
senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların yüzde 75'lik kısmı"
kurumlar vergisinden müstesnadır.
Yasal düzenleme gereği "bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış
kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci
yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış
bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar
tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet
eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış
sayılır."
Söz konusu istisna; satış bedeli ile maliyet bedeli arasındaki farka göre
hesaplanacaktır. Bu bağlamda da satışa doğrudan bağlı olan giderler kazancın
belirlenmesi aşamasında dikkate alınabilecektir. Ancak genel giderlerden ve
benzeri giderlerden kazanç tesbiti sırasında söz konusu işleme pay verilmesi söz
konusu değildir.
Yasa maddesi taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu ve intifa senetleri ile
rüçhan hakkı satış kazançlarının kurumlar vergisinden bağışık tutulmasını
öngörmektedir.
Ancak bu aşamada bazı sorular akla gelebilmektedir. Şöyle ki;
. Satış aşamasında kazanç yerine zarar da hasıl olabilir. Bu takdirde söz konusu
zarar dönem kâr-zarar hesabını etkiliyecek midir?
Kanımızca satış işleminden sonra zarar oluşması halinde söz konusu zararın dönem
kâr-zarar hesabını olumsuz etkilemesi gerekmektedir. Ancak bu konuda farklı
görüşler oluşabilmektedir. Bu görüşlere göre bu tür işlemlerden doğan kazanç
kurumlar vergisi matrahının hesaplanması sırasında dikkate alınmayacaktır.
Oysa söz konusu varlıklar bilançonun aktifinde yer alan ve Vergisi Usul Yasası
hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gereken varlıklardır. Her iktisadi
kıymet gibi değişik nedenlerle bu varlıkların da muhasebe değerinin altında
satılması mümkündür.
. Diğer yandan taşınmazların kamulaştırılması halinde, kamulaştırma bedeline
göre hesaplanan kazanç da istisnadan yararlandırılmalıdır. Tezyidi bedel
davalarına bağlı olarak sonradan tahsil edilen bedellerde istisna kapsamında
olup, yargı kararları doğrultusunda belirlenen bedeller üzerinden geçmiş
yıllarda verilen beyanların düzeltilmesi gerekmektedir.
Bu konuda ortaya çıkan görüş farklılıklarının da dikkate alınarak kanımızca
açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
. Kısmi tahsilat halinde, tahsilatın ilk önce kıymetin maliyet bedeli kazanç
tutarından kazanç tutarının da istisnadan yararlanan yüzde 75'lik ve yüzde
25'lik dilimlerinden hangisinin karşılığı sayılacağı hususunda belirleme yoktur.
("Kurumlar Vergisi Yorum ve Açıklamaları", Oluş Yayıncılık, Eylül 2006 Sf: 166)
5281 sayılı yasa ile yapılan düzenleme uyarınca ilk yapılan tahsilatın maliyet
bedeline sayılacağı hususu hükme bağlanmıştır.
5520 sayılı yasa ile yapılan düzenleme gereği olarak kazancın tamamının işlem
yılında, tahsil edilsin edilmesin vergiden istisna edilmesini öngörmektedir.
Ancak yeni yasal düzenleme gereği olarak satış bedelinin iki yıl içersinde
tamamen tahsil edilememesi halinde satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle
zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğratılmış sayılacaktır.
. Mükellefin satış bedelini zamanında tahsil edememesi nedeniyle vereceği
düzeltme beyannamesi üzerinden ziyaa uğratılan verginin yarısı kadar ceza
ödemesi gerekmektedir. Ancak bu durum Vergi Usul Yasası'nın 371'inci maddesi ile
nasıl uyumlaştırılacağı konusu belli değildir.
Gerçekte, Kurumlar Vergisi Yasası'nın 5'nci maddesinin (e) bendi ile yapılan
düzenleme hukuki açıdan şekli yapısı dikkate alındığında uygulamada sorun ve
duraksama yaratabilecek bir görüntü sergilemektedir. Bu bağlamda tebliğ ile
yapılması öngörülen ve yasa metni ile örtüşmeyen yönlendirmelerin yargı
aşamasında ayrıca değerlendirme konusu yapılabileceğini de şimdiden kabul etmek
gerekmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|