Fransa'ya bir kuruş kayıtsız giremez bizde 1 milyon YTL'yi soran yok

 

10.03.2007

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Fransa'ya bir kuruş kayıtsız giremez bizde 1 milyon YTL'yi soran yok

Veysi Seviğ - 10 Mart 2007 Cumartesi - Referans

Vergi sistemlerinin uygulanmasında başarı kazanan ülkelerin hemen hemen hepsinde belli miktarların üzerindeki para hareketleri vergi idaresince izlenmektedir. Bu ülkelerde nakit para ile yapılan ödemelere getirilen sınırlamalar yanında, banka hesaplarında oluşan birikimlerin sorgulanması bankalarda hesap açılışları sırasında aranan koşullar gibi birbirinden farklı izleme ve denetim yöntemlerinin uygulanması daha çok vergisel olayların kavranmasına yöneliktir.

Ülkemizde sadece ticari amaçlı işlemlerde belli bir miktarın üzerinde yapılan ödemelerin bankalardan ve benzeri nitelikte mali kuruluşlardan geçirilmesi zorunluluğuna karşın örneğin herhangi bir şahsın gayrimenkul niteliğinde bir varlığı satın alışı sırasında ödemelerini mali sektörden daha açıkçası bankadan geçirmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

Oysa bilindiği üzere ülkemizde gayrimenkullerin satış fiyatları ile tapu kayıtlarında gösterilen değerleri arasında önemli farklar bulunmaktadır.

Bu durum herkesçe bilinmesine rağmen, her nedense ülkemizde gayrimenkullerin edinimi sırasında ödenen alış bedellerinin bankalardan geçirilmesine yasal zorunluluk getirilmediği gibi, kişilerin üzerinde taşıyabileceği nakit paraya da miktar olarak bir sınırlama getirilememiştir.

Bundan kısa bir süre önce üniversite öğretim üyesi olan bir arkadaşımızın yurtdışında yüksek lisans eğitimi gören kızının başından geçen bir olay gerçekte ülkemiz açısından örnek alınacak niteliktedir.

Kıymetli meslektaşımız İstanbul’dan Paris’e giden bir arkadaşı ile kızına beş bin euro elden göndermiş, Paris’e giden ve parayı muhatabına ulaştıracak olan bu meslektaşımız da Paris yakınlarındaki bir şehirde eğitim gören emanet sahibini bularak parayı teslim etmiştir.

Üniversite yaşamında son derece başarılı olan ve yurtdışındaki yüksek lisans eğitiminde de aynı başarıyı gösteren meslektaşımızın kızı kendisine gönderilen parayı hemen ertesi günü kendisine sağlanan bursla ilgili banka hesabına yatırmıştır.

Bu olaydan hemen hemen bir ay sonra hem bankadan hem de vergi dairesinden gelen davet yazıları üzerine her iki yere giden ve Fransa’da burslu eğitim gören bu öğrenciye öncelikle bankada söz konusu paranın nereden elde edildiği yönünde sorulan sorulara, hesap sahibi olarak bu miktarı İstanbul’dan babasının gönderdiğini ifade etmesine karşın, öncelikle kendisinin vergi dairesine gitmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Bilahare aynı gün vergi dairesine giden hesap sahibine yetkili memur bu parayı nereden bulduğunu sormuş, bu soru üzerine söz konusu öğrenci heyecanlanarak parayı babasının elden gönderdiğini, bu para ile kendisinin bazı ihtiyaçlarını gidereceğini ifade ederek konuyu açıklamaya çalışmıştır.

Ancak yapılan bu açıklamalar vergi idaresince yeterli görülmemiştir. Çünkü söz konusu paranın kaynağı belli olmadığı ve maddi delillerle de paranın Türkiye’den gönderildiği kanıtlanamadığı için söz konusu paranın Fransa’da yapılan bir çalışma sonucu elde edildiği ve bu çalışmadan elde edilen gelirin gizlenme olasılığının bulunduğu düşünülerek kendisinin bu parayı nereden kazandığı yönünde ayrı bir sorgulamaya tabi tutulması gerektiği bildirilmiştir.

Bu durumu derhal Türkiye’ye bildiren ve paniğe kapılan bu gencimizle telefonla ilişki kurarak olayı öğrenerek sonra konuyu Fransa’daki meslektaşlarımıza ilettiğimizde durum vahim olarak tanımlanmış ve ancak Fransa’daki bu Türk öğrenciye yardım edileceği taahhüdü alınmıştır.

Vergi idaresi nezdinde yapılan girişimler sonucunda söz konusu paranın yüzde altmışı kadar bir bedel ceza olarak ödenmek suretiyle paranın hesapta kalması sağlanmış, bu konuya gerekçe olarak da paranın Fransa’ya girişinin elden yapıldığı, verilen ifadelerin samimi ve doğru olduğu hususları gösterilmiştir. Ayrıca yapılan soruşturma ve araştırma sonucunda da Fransa’da gelir sağlayıcı bir faaliyetten elde edilmediği anlaşıldığı, ancak beyan edilmeksizin ve kaynak gösterilmeksizin şahsi hesaba yatırıldığı, bu nedenle cezaya konu edildiği kendisine bildirilmiştir.

Böyle bir olayı Türkiye açısından değerlendirecek olursak öncelikle ülkemizde herkes dilediği kadar parayı kendi yanında taşıyabileceği gibi, yine herkes ticari faaliyeti olmaksızın istediği yere istediği kadar parayı ödeyebilir, hatta bavul dolusu parayı verip sahibinden villa bile satın alabilir.

Örneğin bankada bir milyon YTL’si olan bir kişi bu parasını çekip çantasına koyabilir ve bu parası ile gidip bir arsa, bir arazi veya villa satın alabilir veyahut da başka bir bankaya giderek bu parasını yatırabilir. Bu tür para hareketlerinin izlenmesine ve en azından sorgulanmasına yönelik herhangi bir düzen henüz yeterince etkinlik sağlayacak şekilde ülkemizde kurulamamıştır.

Bu nedenle bir yandan suç gelirlerinin aklanmasına yönelik alınması gereken hukuki önlemler bir türlü tam anlamı ile alınamamış ve buna paralel kayıtdışı işlemlerin önlenmesine yönelik parasal hareketler bir anlamda göz ardı edilmiştir.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 702

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Fransa'ya bir kuruş kayıtsız giremez bizde 1 milyon YTL'yi soran yok