|
Yap-boz
Veysi Seviğ - 27 Mart 2007 Salı - Referans
Bu yılın ilk iki aylık gerçekleşmesinin son yılların gurur kaynağı bütçe
performansına gölge düşürdüğü izlenirken, halen de buradan hareketle yılın
tamamı için gevşek maliye politikası çıkarımı yapılmasını anlamlı bulmuyoruz.
Geçmişte de bu tür sapma dönemlerinin yaşanması ve sonrasında alınan tedbirlerle
olumsuzlukların giderilmesinin verdiği güvenin yanısıra, bu kez de bu yönde
irade gösterilmesi en azından başlangıç için ümit vericidir. Rakamları ortaya
koyarak değerlendirmemize devam edelim.
Hazine tarafından açıklanan kamu kesimine ilişkin son verilerde, 2006 yılı için
merkezi yönetim bütçesi dışındaki kamu kesiminin faiz dışı fazla (FDF)
performansı hakkında tek bilinmeyenin KİT’lerin aralık ayı FDF’si olduğu
görülmektedir. Ancak, ocak-kasım döneminde görülen performans dahi alınması
taahhüt edilen tedbirlerin gerekliliğine işaret etmiştir. 2005 yılında söz
konusu dönemde 1 milyar 574 milyon YTL FDF veren KİT’ler bu yıl aynı dönemde
sadece 743 milyonn YTL fazla verebilmiştir. Bu durum 2006 hedefini tehlikeye
atmamıştır.
Yüzde 6,5'lik hedef aşıldı
Hesaplamalarımıza göre, aralık ayında KİT’lerin önceki seneye benzer bir
performans gösterdiği varsayıldığında, programın temel performans kriterinde
GSMH’ya oranla yüzde 6,7’lik bir FDF sağlandığını yani yüzde 6,5’lik hedefin
aşıldığını hesaplamaktayız. Bu tahminimizin Ekonomiden sorumlu Bakan Ali Babacan
tarafından da teyid edildiğini görmekteyiz. Kamu sektöründe KİT’ler dışında,
Bütçe Dışı Fonların (Savunma Sanayi Destekleme Fonu, Özelleştirme Fonu ve Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu) mali performansında KİT’lere göre çok daha ciddi
boyutta kötüleşme dikkat çekmektedir.
2005’te 917 milyon YTL fazla veren BDF’ler 2006’da 2 milyar 169 milyon YTL faiz
dışı açık vermiştir. Ancak henüz bu bozulmanın hangi fondan veya fonlardan
kaynaklandığını bilmemekteyiz. Dolayısı ile, 2006 yılındaki yüzde 6,7
düzeyindeki KKS FDF gerçekleşmesine Merkezi Yönetim bütçesi dışındaki kamu
kurumlarının katkısının yüzde 0,3 ile sınırlı kaldığı anlaşılmaktadır.
2007 hedefleri zorlayıcı
Diğer taraftan, ekonominin büyüme hızındaki kademeli yavaşlama ve geçen senenin
bir defaya mahsus gelirlerinin bu sene olmaması ile bütçe hedeflerinin 2007’de
daha zorlayıcı olduğunu düşünüyoruz. Nitekim, 12 aylık kümülatif FDF, şubat
sonunda hesaplamalarımıza göre, konsolide kamu sektöründe (KKS) milli gelire
oranla yüzde 5,8, merkezi yönetimde de yüzde 5,4’ü seviyesine gerilemiştir.
Aslında, ilk aylarda ortaya çıkan bu performans görünümü alınacak tedbirlerin
GSMH’ya oranla ne boyuta ulaşabileceği konusunda da fikir vermektedir. Merkezi
yönetim bütçesi ve diğer kamu kesimi toplamından oluşan KKS FDF dengesini
yeniden hedeflerle uyumlu bir görünüme oturtmak için en azından GSMH’ya oranla
yüzde 0,7 boyutunda (4.4 milyar YTL) tedbir alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu bağlamda, Babacan’ın açıklamasında belirtilen yüzde 0,6 düzeyindeki tasarruf
tedbirleri mimimum beklentimize çok yakın gibi görünmekte, ancak önümüzdeki
dönemde olası bir sapma için emniyet marjı içermemektedir. Bu tedbirler yeterli
olmazsa, hükümetin öncelikli olarak elektrik ve doğalgaz fiyatlarını maliyetlere
bağlı olarak artırması veya bazı KİT yatırımlarını sınırlandırılması gerekli
olacaktır. Ayrıca, sağlık harcamalarının bütçe ödenekleri içinde kalmasını
teminen aylık olarak belirlenen harcama sınırlarının aşılması durumunda izleyen
ay hizmetlerin fiyatlarının artırılması yoluna gidilerek, harcama sınırları
içinde kalınması da planlanmaktadır.
Tedbir alınması gerekiyor
Ancak, mali performansı iyileştirecek son çare olarak düşünülen her iki tedbirin
de TÜFE üzerinde artırıcı yönde etkide bulunacağını da dikkate almak
gerekmektedir. Bizim hesaplamalarımıza göre TÜFE içerisinde elektriğin yüzde
3,4, doğalgazın yüzde 1,1 ve sağlık hizmetlerinin yüzde 1,4 ağırlığı bulunuyor
ve burada yapılacak zamlar da enflasyon üzerindeki baskıyı artırarak faiz
indirimlerinin gecikmesine yol açabilir. Örneğin bunların hepsinde yapılacak
yüzde 5’lik zam, yıllık enflasyonu 0.3 puan artırır ki, yıl sonu hedefinin yüzde
4 olduğunu düşünürsek bu da azımsanamayacak bir etkidir.
Sonuç olarak, yeni veriler 2006 yılı mali performans hedeflerinin KİT’lerdeki
olumsuz görünüme rağmen aşıldığını gösterirken, bu yılın ilk iki ayına ait
gelişmeler 2007 yılı KKS hedefi için tedbir alınması gereğine işaret etmiştir.
Bu doğrultuda, IMF ile gözden geçirme kapsamında yapılan görüşmelerde,
harcamalar tarafında alınacak önlemler konusunda anlaşmaya varılmasının, yılın
geri kalanında daha olumlu bir performans görmek ve yılsonu hedeflerini
yakalamak konusunda umut verici olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu yıl yapılacak
olan genel seçimler öncesi tedbirlerin siyaseten zorlayıcı bulunabilecek olması,
yine de daha kesin ve olumlu bir yargıda bulunmak için öncelikle hükümetin
gerekli kararları aldığını ve bu önlemlerin neleri içerdiğini görmemizi
gerektirmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|