|
Vergi indirimi ne olacak
Veysi Seviğ - 30 Mart 2007 Cuma - Referans
Uygulamada vergi iadesi olarak bilinen ve Gelir Vergisi Yasası’nın mükerrer
121'inci maddesinin konusunu oluşturan “Ücretlilere vergi indirimi”nin akıbeti
ve yürürlükten kaldırılmasıyla ilgili çalışmalar hukuki açıdan sorun yaratacak
bir görüntü sergilemektedir.
Yasal düzenleme gereği olarak gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde mükellefin
kendisi, eşi ve çocuklarıyla ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen
konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının 2007 yılında;
* 3800 YTL'ye kadar yüzde 8’i,
* 7700 YTL'nin 3800 YTL için yüzde 8’i, aşan kısmı için yüzde 6’sı,
* 7700 YTL'den fazlasının, 7700 YTL için yüzde 7’si, aşan kısmı için yüzde 4’ü,
vergi indiriminden yararlandırılacaktır. (259 seri numaralı Gelir Vergisi Genel
Tebliğ, 20 Aralık 2006 gün ve 26391 sayılı Resmi Gazete).
Ancak buna karşılık hazırlanan 5588 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 32'nci maddesi uyarınca
01.01.2007 tarihinden geçerli olmak üzere uygulamanın yürürlükten kaldırılması
öngörülmüştür. Ancak söz konusu yasa Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayından
geçmesine karşın Cumhurbaşkanlığı makamınca diğer bazı maddeler nedeniyle
imzalanmamış, dolayısıyla yürürlüğe girememiştir.
Diğer yandan geçen yılın sonlarına doğru başlayan söylemlerde ücretlilere
yapılan vergi indiriminin kaldırılacağı ifade edilmiş olup, bu konuda IMF’ye
verilen son niyet mektubunda da konu bu şekilde taahhüt edilmiştir.
Üç aylık süre geçti
İçinde bulunduğumuz mart ayının sona ermesi ile
birlikte yılbaşından bu yana üç aylık bir süre geçmiş olacaktır. Dolayısıyla
ücretlilerin bu süre içerisinde hak etmiş bulundukları vergi indirimi hukuken
geçerli olmaktadır. Bir başka açıdan 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Yasası
uyarınca da ücretli çalışanların en azından bu üç aylık süreye ilişkin indirim
hakkı mevcut bulunmaktadır. Bütçe Yasası uygulaması açısından konu ayrıca
gelecek yazılarımızda irdelenecektir.
“Vergi hukukunda geriye yürümezlik ilkesi sadece vergi yasaları yönünden değil,
aynı zamanda yürütme oranının vergilendirme alanında düzenleme yetkisine sahip
olduğu durumlarda da geçerli olduğu" varsayımından hareket edildiğinde bundan
sonra yürürlüğe girecek olan bir yasa maddesi ile ücretlilerin şu anda
yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre hak etmiş bulundukları vergi
indiriminin yok sayılması mümkün değildir.
Gerçekte yürütme organının bir vergi muaflığını, istisnasını veya indirimini
kaldırması veya sınırlandırması halinde, bunun geçmişte tanınmış vergi
muaflığını, istisna oranlarını veya vergi indirimlerini kapsayacak biçimde
uygulanması gerekir.
Vergi, geçmişi etkilemez
Geçen günlerde Sayın Şükrü Kızılot’un “Vergi iadesini kaldırmadan önce bu yazıyı
okur musunuz” başlıklı yazısı ile Hürriyet gazetesinde yer alan uyarısında da
vurgulandığı gibi yapılan çalışmalarla “Vergi iadesini kaldıran yasanın geriye
dönük olarak 01 Ocak 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi”
amaçlanmaktadır. Ancak yine Sayın Kızılot’un vurguladığı gibi “Daha sonra
çıkacak bir yasa ile ücretlilerin kazanılmış hakları geriye dönük olarak ortadan
kaldırılamaz.” Çağdaş yönetimlerde yasaların yazılı olması zorunluluğu vardır.
Bu bağlamda da hukuki güvenlik ilkesi açısından vergi yasalarının geçmişteki
olayları etkilememesi veyahut kapsamına almaması gerekir. ”Bir başka anlatımla
sonradan çıkartılan yasalarla geçmiş dönemler için vergi yükünün artırılması,
yükümlülerin devlete ve hukuk düzenine olan güvenini sarsar.”
Vergi indirimi uygulamasının 01.01.2007 tarihinden itibaren kaldırılması halinde
ücretlilerin 2007 yılında bu olanaktan yararlanmalarına son verilmektedir.
Vergi indirimi yerine 01.01.2008 tarihinden itibaren uygulanacağı ifade edilen
“Asgari Geçim İndirimi” 2008 yılında elde edilecek gelirle ilgilidir. Buna
karşılık 2006 yılındaki harcamalarla ilgili olan vergi indirimi alacakları hak
sahiplerine 2007 yılında ödenmektedir.
Ücretlilerin 2007 yılı gelirlerinin hak edilmiş bir mali olanaktan yoksun
bırakılmasını sağlayan düzenlemelerin hukuken geçerli olması bu bağlamda mümkün
değildir.
Bu konuya ilişkin olarak 2007 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Yasası’nın da
incelenmesi halinde konunun ayrıca bütçe hukuku açısından da irdelenmesi zorunlu
olmaktadır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|