Yurtdışı iştirak kazançlarında vergi yükü
hesaplanması
Veysi Seviğ - 13 Nisan 2007 Cuma - Refaeans
Kurumlar Vergisi Yasası’nın 5'inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 3
numaralı alt bendi hükmü gereği olarak yurtdışında elde edilen kurum
kazançlarının Türkiye’de iştirak kazancı istisnasından yararlandırılabilmesi
için aranan koşullardan birisi de yurtdışında “iştirak edilen kurumun faaliyette
bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az yüzde 15 oranında gelir ve
Kurumlar Vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması” gerekmektedir.
Konuya ilişkin olarak yapılan tanımlamadan anlaşılacağı üzere “vergi yükü”
yurtdışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr
payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak
üzere, toplam gelir ve Kurumlar Vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen
toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve Kurumlar Vergisi
toplamına oranlanması suretiyle tespit edilir.
Dağıtılabilir kâr unsuru
Diğer yandan dağıtılabilir kurum kazancının
tespitinde, dönem kârından ayrılan karşılıklar ile yedek akçeler, dağıtılabilir
kârın bir unsuru olarak kabul edilecektir. Bu bağlamda ilgili ülke mevzuatı
uyarınca ayrılması zorunlu olan yedek akçeler de dağıtılabilir kâr olarak
değerlendirilmektedir. Ancak bulunduğu ülke vergi mevzuatı uyarınca vergiye tabi
kazancın tespitinde gider olarak indirimi kabul edilmeyen giderlerin, fiilen
yapılmış olup, dağıtılması mümkün olmadığından, dağıtılabilir kurum kazancına
eklenmesi gerekir.
Yurtdışı iştirak kazançlarına ilişkin vergi yükü hesaplanmasında fiili yükün
dikkate alınması öngörülmüştür. Buna göre kâr dağıtımı geçmiş yıl kârlarından
veya yedeklerinden de yapılabileceği için mükelleflerin hangi yılın kazancını
dağıtacaklarına kendilerinin karar vermeleri zorunlu olmaktadır. Dolayısıyla
vergi yükü geçmiş yıl kârlarının veya yedeklerin ilgili olduğu dönemler
itibariyle ayrı ayrı hesaplanacaktır.
Yurtdışı iştirak kazancı içinde istisna kazanç unsurunun bulunması halinde;
kazanca istisna uygulandıktan sonra bulunan matrah üzerinden hesaplanan vergi,
vergi yükünün tespitinde dikkate alınacaktır. Ayrıca geçmiş yıl zararlarının
mahsubundan sonra hesaplanan bir verginin çıkmaması veya düşük çıkması
durumunda, zarar mahsubundan sonraki matraha isabet eden vergi tutarı bulunarak,
bu tutara göre vergi yükü hesaplaması yapılacaktır.
Ödenecek vergi miktarı
Örneğin iki yıldır sermayesine yüzde 25
oranında iştirak ettiği yurtdışında elektronik eşya üreten ve anonim şirket
statüsüne sahip şirketin ticari kazancı 300.000 euro olup, bu kazancın 400.000
eurosu vergiden bağışıktır. Bu durumda söz konusu şirketin bulunduğu ülkede
ödeyeceği Kurumlar Vergisi miktarı [(500.000-400.000)x0.25]=25.000 euro
olmaktadır.
Söz konusu şirketin dağıtılabilir kazancı (500.000-25.000=) 475.000 eurodur. Bu
şirketin üstlendiği vergi yükü bu durumda 25.000/500.000= yüzde 5 oranında
olduğundan söz konusu şirket bu durumda Türkiye’de iştirak kazancı istisnasından
yararlanamayacaktır.
Eğer söz konusu ülkede dağıtılan veyahut istisna kazançlar üzerinden tevkifat
(kesinti) suretiyle gelir veyahut Kurumlar Vergisi alınıyorsa bu takdirde söz
konusu vergiler de vergi yükü hesaplanmasında dikkate alınacaktır.
İştirak edilen kurumun esas faaliyet konusunun finansal kiralama dahil finansman
temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması
durumunda, bu kurumdan elde edilen iştirak kazançlarının Kurumlar Vergisi'nden
istisna edilebilmesi için kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden
ödenen vergiler dahil olmak üzere faaliyette bulunduğu ülke kanunları uyarınca
en az yüzde 15 oranında gelir ve Kurumlar Vergisi benzeri bir vergi yükü
taşıması yeterli olmayıp en az Türkiye’de uygulanan Kurumlar Vergisi oranında
veya daha yüksek oranda gelir ve Kurumlar Vergisi benzeri toplam vergi yükü
taşıması gerekmektedir. Bu durumda ülkemizde halen geçerli olan Kurumlar Vergisi
oranı yüzde 20 olduğundan finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta
hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı faaliyetiyle uğraşan
şirketler için aranan vergi yükü oranı da yüzde 20 olmaktadır.
İştirak kazançlarının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurum
beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi
gerekmektedir.
Elde edilen iştirak kazançlarının elde edildiği dönemde kurum kazancına dahil
edilmesi zorunlu olup, bu kazançların Kurumlar Vergisi beyannamesinin verilme
süresi sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmeyen kısmı istisnadan
yararlanamayacaktır. Türkiye’ye bu süre içinde transfer edilmeyen yurtdışı
iştirak kazançları, daha sonraki yıllarda Türkiye’ye transfer edilse dahi anılan
istisnadan yararlanamayacaktır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|