Bu da bize ders oldu mu

 

27.04.2007

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Bu da bize ders oldu mu

Veysi Seviğ - 27 Nisan 2007 Cuma - Referans

Geçen yılın kasım ayında ilk kez bizim dile getirdiğimiz ve daha sonra genel kabul gördüğünü izlediğimiz bir olgunun, önümüzdeki dönemde de piyasa hareketleri üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Mayıs-haziran dalgalanması sonrası, yerli yatırımcılar ile yabancı yatırımcıların Türkiye portföylerindeki eğilimin belirgin olarak farklılaşması ve bunun piyasa eğilimleri üzerinde ne kadar önemli yansımalarının olabileceğinin anlaşılmasından bahsediyoruz. Söz konusu dönemde bonoda yoğunlaşan yabancı fon girişleri bugüne kadar güçlü bir biçimde devam etmiş, buna karşılık, yurtiçi yerleşikler, “riskten kaçan” yaklaşımlarına devam ederek döviz alımlarını sürdürmüşlerdir.

Hesaplamalarımıza göre, 2006 yılı ikinci yarısından mart sonuna kadar olan dönemde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na 1.7 milyar dolar ve tahvil piyasasına 13.7 milyar dolara yakın yabancı girişi gerçekleşmiştir. Yerleşikler ise bankalar nezdindeki döviz cinsi mevduatlarını aynı dönemde 15.5 milyar doları gerçek kişiler olmak üzere toplam 19.5 milyar dolar artırmış bulunmaktadır. Yabancı yatırımcıların pozisyon kararlarında, küresel risk algılaması, piyasa değerlemeleri ve mevsimsellik etkili olurken, olumlu beklentileri önceden satın alma eğilimi gösterdikleri ve bekledikleri doğrultuda bir gerçekleşmenin sonrasında pozisyonlarını azaltma eğilimine girdikleri gözlenmektedir.

Yerli yatırımcı tedirgin

Buna karşılık, yurtiçi yerleşiklerin sadece yurtiçi risk algılamasına dayalı bir yaklaşım içinde oldukları, kritik gördükleri olaylara doğru daha tedirgin davrandıkları ve portföylerini daha riskli gördükleri YTL’ye kaydırmak için olayın sonuçlanmasını bekledikleri anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yerleşiklerin kritik gördükleri olaylardan biri olarak kabul edilmesi ve sürecin büyük olasılıkla en geç iki hafta içinde tamamlanacak olmasının, takip eden dönemde yerleşiklerin davranışlarında belirgin bir değişiklik getirip getirmeyeceği önemli olacaktır. Bu sorunun yanıtını gelecek yazımızda aramaya devam edeceğiz.

Piyasa gevşetti, Merkez sıkacak

Merkez Bankası bugün Enflasyon Raporu’nu açıklayacak. Para Politikası Kurulu’nun 18 Nisan’da gerçekleşen toplantısı sonrasında yayınlanan kısa notta görülen önemli değişikliklerin yansımalarını bu raporda görmeyi bekliyoruz. Merkez Bankası söz konusu notta, bir taraftan temkinli duruşun güçlendirilmesine karar verildiğini belirtirken, önceki toplantı notlarında yer alan mevcut duruşun daha da sıkılaştırılabileceği uyarısını kaldırmıştı. Bu söylem değişikliğinin enflasyon raporunda verilecek baz senaryoda, daha önce 2007’nin son çeyreğinden itibaren öngörülen faiz indiriminin gecikmesi konusunda risklerin arttığının vurgulanması şeklinde yansımasını bekliyoruz.

Faiz indirilebilir

Ayrıca, yıl sonuna yönelik enflasyon projeksiyonunun önceki rapordaki yüzde 3,6-6,6 aralığından (orta noktası yüzde 5,1), yüzde 4-7 civarına yukarı revize olacağını (orta noktası yüzde 5,5) düşünüyoruz. Ancak, bu gelişmelerin 2008 görünümünü fazla etkilemeyeceğini öngördüğümüzden, halen de bu yılın ikinci yarısında faiz indirimine gidilmesi için imkan olduğunu düşünüyoruz. Son durum itibarı ile, gösterge tahvilin faizi fonlama seviyesinin belirgin olarak altına inmiş ve Merkez Bankası’ndan 65 baz puanlık indirim beklendiğini yansıtmıştır. Merkez Bankası’nın beklediğimiz yönde açıklamalarda bulunması durumunda bono piyasasının vereceği tepkiyi merakla bekliyoruz. Ancak yurtdışı piyasaların olumlu görünümü altında oluşabilecek tepkinin sınırlı kalacağını da düşünmekteyiz.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 798

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Bu da bize ders oldu mu