|
Beyan dışı kalan taksi ve minibüs kiraları
Veysi Seviğ - 09 Haziran 2007 Cumartesi -
Referans
Geçen günlerde İstanbul Bahçelievler'den bindiğimiz bir taksi sürücüsüne
Taksim’e gitmek istediğimizi söylediğimizde almış olduğumuz yanıt bizi şaşırttı.
Çünkü taksi sürücüsü Taksim’e nasıl gidileceğini ve
nerede olduğunu bilmiyordu.
Kendisine Taksim’e nereden gidileceğini tarif ettikten sonra İstanbul’da taksi
sürücüsü olarak çalışmasına rağmen Taksim’e nasıl gidileceğini bilmemiş olmasını
garipsediğimi söylediğimde
almış olduğum yanıt bana daha da ilginç geldi.
Taksi sürücüsü Erzurum’dan İstanbul’a yeni gelmişti ve İstanbul’da bir
hemşehrisinden söz konusu aracı kiralayarak ilk işe çıkışında benimle
karşılaşmıştı.
Taksi sürücüsünün derdi gerçekten büyüktü.
Hemşehrisi ona taksiyi on iki saatliğine kiraya vermişti ve kira miktarı on iki
saat için 60 YTL idi. Taksiyi akşam dokuzda sahibine deposu dolu ve yıkanmış
olarak teslim edecekti. Saat dokuzdan sonra da taksi bir başka sürücüye kiraya
verilmiş bulunuyordu. Gececi olanın taksi sahibine ödeyeceği kira bedeli ise 75
YTL idi.
Taksi sürücüsü ile yolda konuşmayı sürdürürken ehliyetinin on yıllık olduğunu,
İstanbul trafiğini “acayip” bulduğunu kendisinden dinlerken yine kendisinin
sanat okulu mezunu olarak Erzurum’da iş bulamadığını, onun için İstanbul’a
geldiğini, hemşehrilerinin taksi sürücülüğünün iyi olduğunu söylediklerini ve bu
nedenle taksi sürücülüğünü tercih ettiğini öğrendik.
Kendisine göre İstanbul trafiğini birkaç gün içinde öğrenebilecek bir yeteneği
vardı. "Ağabey ben bir gittiğim yolu unutmam, bir gördüğüm yer aklımdan çıkmaz.
İyi oldu size rastladım. Bak Taksim’e gidiyorum" diyerek özelliklerini yol
boyunca anlattı bana.
Verdiği bilgilerden anlaşıldığı üzere İstanbul’da taksilerin on iki saatlik kira
bedelleri 80-100 YTL arasında değişiyormuş. Aynı şekilde minibüsler kiraya
veriliyormuş. Minibüslerin kira miktarı hatlarına göre belirleniyormuş. İşlek
hatlarda minibüs sahiplerinin çoğu kodamanlarmış. "Ağabey iyi hatlarda kira
bedelleri çok yüksek, benim o işi kaldırmam mümkün değil" diyerek, minibüs
kiralama işine giremeyeceğini ifade etmeye çalışarak kendisine arabasını emanet
eden hemşehrisini yol boyunca överek yolculuğumuzu Taksim’e kadar sürdürdük.
Yolculuğumuz sırasında kendisinden aldığımız bilgilere göre eğer işinde iyi
çalışırsa kendisine net günde on iki saatlik çalışma sonucunda 30-40 YTL para
kalacaktı. O da kendisine yetecekti.
Aracına bindiğimiz taksi şöförü İstanbul trafiğini, yollarını ve en önemlisi
önemli yerlerini bilmiyordu. Ancak kendisi bu konuları kısa sürede
öğrenebileceğini söylüyordu.
Arada bir "Ağabey taksi kaskolu" diyerek güvenceli olduğunu dile getirmeye
çalışıyordu. Ancak kendisinin hiçbir sosyal güvenliği yoktu.
Kendisine taksiyi kiraya veren günde 135 YTL kira geliri elde etmesine rağmen
muhtemelen bu geliri için herhangi bir vergi de ödemiyordu.
Günümüzde büyük şehirlerde taksiler, minibüsler 12’şer saatliğine kiraya
verilmesine karşılık söz konusu araçların sahipleri bu gelirleri için herhangi
bir şekilde beyanda bulunmadıkları gibi vergi de ödememektedirler. Bu durum
vergi idaresi yetkilileri tarafından bilinmesine rağmen taksi ve minibüs
sahipleri hakkında beyan dışı bıraktıkları kira gelirleri için herhangi bir
vergi incelemesi de yapılmamıştır.
Taksi ve minibüs sahibi olanların eşleri ve çocukları ile muhtemelen diğer
akrabaları üzerine kayıtlı bu tür araçlar bulunmaktadır. Ancak söz konusu
araçların gerçek sahibi araçları kiraya verendir.
Taksi ve minibüs sahipleri basit usulde vergiye tabi tutulmakta olup bu kişiler
defter tutmamakta, buna karşılık sadece taksi sürücüleri istendiğinde fiş ve
fatura vermek zorunda bulunmaktadırlar. Minibüs sürücülerinin ise hatlı
çalışmaları halinde böyle bir zorunlulukları bulunmamaktadır.
Yine uygulamada bilindiği üzere taksi şoförleri yapmış oldukları işler için fiş
ve fatura düzenlemedikleri takdirde, bir gün içersinde yaptıkları taşımalar için
iş bitiminde toplu fatura düzenleme hakkına sahip bulunduklarından genellikle bu
faturalar taksi sahiplerinin anlaşmalı oldukları yerlere belli bir bedel
karşılığında düzenlenerek adeta satılmaktadır. Bu durum da uygulama da herkesçe
malumdur.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından zaman zaman yapılan açıklamalardan da
anlaşılacağı üzere basit usulde vergiye tabi olanlar ve özellikle taksi
sahipleri çoğu kez çok düşük beyanlarda bulunmaktadırlar. Bunun temel nedeni
taksi sahiplerinin yapmış oldukları işler için belge düzenlemekten
kaçınmalarıdır.
Esasında günümüzde özellikle büyük kent merkezlerinde taksi ve minibüsler
kiralanmakta, elde edilen kira gelirleri de beyan dışı bırakılmaktadır. Bu durum
yapılacak incelemelerle kısa sürede ve kolaylıkla belirlenir.
Taksi içerisinde canımızı emanet ettiğimiz taksi şöförleri ise sosyal güvenceden
yoksun, sağlık denetimine tabi tutulmayan ve hatta örneğimizde de belirttiğimiz
gibi çalıştığı yerin yol durumunu bilmeyen kişilerdir. Onların da zaman zaman
haksız eylemlerle muhatap olduklarını, üç-beş kuruş için canlarına
kastedildiğini, gasp edildiklerini ve öldürüldüklerini basından öğreniyoruz.
Bu durumlara göz yumanlar acaba ne vakit gerçekleri görebilecekler?
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|