|
Kur farkları ve Katma Değer Vergisi
Veysi Seviğ - 09 Temmuz 2007 Pazartesi -
Referans
Katma Değer Vergisi Yasası’nın 24/c maddesi uyarınca “Vade farkı, fiyat farkı,
faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her
türlü menfaat, hizmet ve değerler matraha dahil kabul edilmektedir.”
Vade farklarının bu bağlamda ilgili mal veya hizmet satış bedelinin bir unsuru
sayılarak katma değer vergisinin matrahına dahil edilmesi doğru bir yaklaşımdır.
Satış bedelinin yabancı para birimine göre belirlenmiş olması halinde ortaya
çıkan kur farklarının da vade farkı gibi kabul edilmesi öngörülmüş olup,
uygulama da bu yönde sürdürülmektedir.
Konuya ilişkin olarak aksi görüş beyan edenlere göre de dövizle yapılan
işlemlerde matrahın nasıl belirleneceği hususu Katma Değer Vergisi Yasası’nın
26'ncı maddesi ile belirlenmiş olup, işlemin dövizle vadeli olarak yapılması
halinde, sonradan ortaya çıkan kur farklarının mal teslimi veya hizmetin ifasını
gerçekleştirenlerin herhangi bir fiil veya muamelesine bağlı değildir.
Ancak oluşan yargı kararları da dayanarak gösterilmek suretiyle kur farkları
uygulamada devamlı bir şekilde katma değer vergisi kapsamında mutalaa
edilmiştir.
Buna karşılık Türk Parasının değer kazanmasıyla başlayan ve kur farklarının
özellikle vadeli işlemlerde maddi kayıp yaratıcı oluşu vergi idaresinin de bakış
açısını değiştirmiş bulunmaktadır.
Katma Değer Vergisi ile ilgili olarak yayımlanan 105 seri numaralı Genel
Tebliğin (E) bölümünde de belirtildiği üzere “teslim ve hizmetin yapıldığı tarih
ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için
satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim
veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak
suretiyle katma değer vergisi hesaplanacaktır.”
“Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur
farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim
ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden katma değer vergisi hesaplanması
gerekmektedir.”
Örneğin satıcı tarafından bir ay vadeli olarak yapılan bir işlemde vade
faturanın düzenlediği tarihte (1) Dolar = 1.37 YTL ise bu takdirde söz konusu
fatura üzerinden hesaplanan 1.000 USD Doları için 137.000 YTL + 137.000 x 0.18
katma değer vergisi olmak üzere 161.660 YTL hesaplanacak ve alıcı bu bedel
üzerinden gerekli kayıt işlemleri yapılacaktır.
Vade bitiminde kurun (1) Dolar 1.29 olması halinde söz konusu alıcı karşı tarafa
yani satıcıya 152.220 YTL ödiyerek borcunu kapatacaktır. Uygulama yabancı para
birimine göre düzenlenen faturalar için geçerlidir. Bu durumda; satıcı bir ay
önce defter kayıtları üzerinde alacak göstermiş bulunduğu miktardan kur farkı
kadar eksik tahsilat yapmış olacaktır.
Maliye Bakanlığı tarafından 105 seri numaralı tebliğ yapılan yönlendirme
uyarınca bu takdirde alıcı tarafından satıcıya kur farkı ile ilgili bir fatura
düzenlemesi öngörülmektedir. Bu fatura düzenlenirken dikkat edilmesi gereken
konu kurdan doğan farkın bir bölümünün mal bedeli ile bir bölümünün ise katma
değer vergisinden doğan borçtan kaynaklandığıdır. Dolayısıyla düzenlenecek
faturada;
· Mal bedelinden dolayı hesaplanacak miktar 8.000 YTL,
(1.000 x 1.37 1.000 x 1.29 = ).......................
· Katma Değer Vergisi için
(1.000 x 1.37 x 0.18) (1.000 x 1.29 x 0.18 =) 1.440 YTL,
+
Toplam 9.440 YTL
Ayrı ayrı gösterilecektir.
Satıcı alıcıdan gelen bu faturaya göre işlem yapmak suretiyle kayıtlarını
düzeltecektir.
Geçmişte kur farklarından dolayı ticari kazançları fiktif olarak artan
satıcıların özellikle son aylarda kur farkından dolayı zararları oluşmaktadır.
Maliye Bakanlığı yayımlamış olduğu tebliğ’de konuya yönelik özel bir bölümde
bundan böyle kur farklarının satıcı bünyesinde karı olumsuz etkileyen bir faktör
olarak dikkate alınmasına olanak tanımış bulunmaktadır.
Milli paranın yabancı paralara göre aşırı değer kazanması veyahutda değer
kaybetmesi yabancı para birimine göre yapılan işlemlerde kar-zarar hesanbını
etkilemekte, işletmeleri bu bağlamda da riskli hale getirmektedir.
Kur farklarının mükelleflerin tercihlerinden kaynaklanmadığı, ekonominin genel
gidişatından ve uygulanan politikalardan kaynaklandığı dikkate alındığından
yaşanan bu tür değişkenliklerin işletme politikalarını da etkilediğini
kabullenmek gerekecektir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|