|
İktisadi işletmeye dahil menkul kıymetler
Veysi Seviğ - 20 Kasım 2007 Salı - Referans
Vergi Usul Yasası'nın "Değerleme" başlıklı üçüncü kitabının birinci kısmı
"İktisadi Kıymet Değerleri" ile ilgili hükümleri içermektedir. (Madde: 258,
mükerrer Madde: 298).
"İktisadi İşletmelere Dahil Kıymetler"in
değerlemesine ilişkin düzenleme ilkeleri ise söz konusu kitabın ikinci kısmının
ikinci bölümünde yer almakta olup, menkul kıymetlerin envanter işlemleri
sırasında nasıl değerlendirileceği konusu söz konusu bölüm içerisinde 279'uncu
maddede düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bilindiği üzere "Menkul kıymetler ortaklık veya alacaklılık sağlayan belli bir
meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren,
misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Sermaye
Piyasası Kurulu tarafından belirlenen kıymetli evraklardır." (Sermaye Piyasası
Yasası Madde: 3/b)
Dönem sonları itibariyle menkul kıymetlerin bir iktisadi işletmenin aktifinde
yer alması halinde, bu iktisadi kıymetlerin niteliğine göre değerleme ölçüleri
de değişik olduğundan, uygulamada bazı duraksamalar ortaya çıkmaktadır.
Vergi Usul Yasası'nın 279'uncu maddesi uyarınca bir iktisadi işletmenin
aktifinde bulunan "Hisse senetleri ile fon fortföyünün en az yüzde 51'i
Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu
katılma belgeleri alış bedeliyle bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet
borsa rayiciyle değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı
bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış
bedelinin vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap
tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi
suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kâr
ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün
olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir."
Yasal düzenleme gereği bir iktisadi işletmenin aktifinde yer alan;
*Hisse senetleri alış bedeli ile değerlendirilerek envanterde bu değerle
gösterilecektir. Ancak hisse senetlerinin ediniminde yüklenilen finansman
giderleri ile varsa kur farkları, hisse senetlerinin alış bedeline
eklenmemektedir.
*Yatırım Fonu Katılma Belgeleri'nin envanterde alış bedeli ile yer alabilmesi
için
- Fon portföyünün en az yüzde 51'inin hisse senetlerinden oluşması,
- Bu hisse senetlerinin Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketler tarafından ihraç
edilmiş olması gerekmektedir.
Yukarıdaki özellikleri taşımayan Yatırım Fonu Katılma Belgeleri'nin ise borsa
rayici ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak ülkemizde bu menkul kıymetler
henüz borsada işlem görmemektedir. Dolayısıyla bu kıymetlerin değeri günlük
olarak bunları ihraç eden kurumlar tarafından ilan edildiğinden ve
istenildiğinde paraya çevrilebildiklerinden, bunların değerleme günü itibariyle
açıklanan bedel üzerinden dikkate alınması gerekmektedir.
*Kâr-zarar ortaklığı belgeleri ise yasal düzenleme gereği olarak alış bedeli ile
değerlendirilmektedir.
Diğer yandan devlet tahvilleri ile Hazine bonolarının yine yasal düzenleme
gereği olarak borsa rayici ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere
devlet tahvilleri ile Hazine bonoları İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda
işlem görmektedir. Bu nedenle borsa rayiçleri bulunmaktadır. Buna karşılık borsa
rayici ile değerlendirilmesi mümkün olmayan menkul kıymetler kıst getirileri
hesaplanmak suretiyle değerlendirilerek dönem sonu envanterine dahil
edilecektir. Bu bağlamda kıst getirisi hesaplanmak suretiyle değerlendirilmesi
gereken menkul kıymetler olarak; alış bedeli ile değerlendirilemeyecek olan
yatırım fonları katılma belgeleri, özel sektör tahvilleri, özel sektörün ihraç
etmiş olduğu finansman bonoları, banka bonoları ve banka garantili bonolar,
varlığa dayalı menkul kıymetler, eurobond'lar ile gelir ortaklığı senetleridir.
Bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetleri ise 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Yasası'nın yürürlüğe girmesinden önce 5422 sayılı yasanın 8/12, yeni Kurumlar
Vergisi Yasası'nın ise 5'inci maddesi uyarınca itibari değerle (nominal bedelle)
değerlendirilecektir.
Bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetleri bir taraftan aktifteki ilgili
menkul kıymetler hesabına borç kaydedilirken diğer taraftan pasifteki sermaye
yedekleri hesabında açılacak bir fon hesabına da alacak kaydedilmelidir.
(Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2007, HUD Yayınları sf: 936)
Dönem içinde bedelsiz olarak edinilen hisse senetlerinin bu bağlamda itibari
değerleri onların alış bedeli olarak kabul edilecektir. Bu nedenle de yıl
sonunda değerlemeden kaynaklanan bir değer farkının ortaya çıkması söz konusu
olmayacaktır.
Vadeli işlemler ve opsiyon sözleşmeleri ise mevcut yasal düzenlemeler
çerçevesinde menkul kıymet tanımına girmemektedir. Dolayısıyla bu tür
sözleşmeleri Vergi Usul Yasası'nın 279'uncu maddesi kapsamında dikkate almak
mümkün değildir.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz ! |