|
İş bırakan işletmeden alınan makinelerde
faturalı satış şart
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz - 05 Aralık
2007 Çarşamba - Referans
Amortismana tabi ve ticari amaçla kullanılan iş makinelerinin satışının faturalı
olarak yapılmaması durumunda bu makineleri alan kişiler bazı sorunlarla karşı
karşıya kalabiliyor. Fatura ve kayıt yapılması ortaya çıkan sorunları kısmen
giderebiliyor.
SORU: 2005 yılında sahibi bulunduğumuz arazi üzerine, yeraltı su kaynağının
damacana ve pet şişe ile dolum yapılarak pazarlanmasına yönelik bir tesis
kurduk. Söz konusu tesis için dolumda kullanılacak makineleri bir başka yerden
gider pusulası ile aldık. Bize bu makineleri satan kişi daha önce bir başkasına
ait arazide kira ile su dolumu yaparak pazarlamış olup, bilahare işi bırakması
dolayısıyla makinelerini ve dolum tesisini bize sattı.
Yapılan incelemeler sırasında su dolum tesisi sağlık açısından sakıncalı
görüldü, hakkımızda cezai işlem yapıldı.
Ayrıca vergi açısından da denetime tabi tutulduk. Gider pusulası ile tesisi ve
makineleri bize satan şahıs, gider pusulası altında yazılı adreste bulunamadı.
Hakkımızda kanuni işlem yapılacağı bildirildi. Sizce bize ne gibi işlemler
uygulanabilir?
YANIT: Sorunuzda bahsi geçen su dolum tesisi ve bu tesisle ilgili makineler
ticari amaçla kullanılabilen ve aynı zamanda amortismana tabi iktisadi
kıymetlerdir. Bu nedenle söz konusu varlıkların fatura ile alınması ve işletme
aktifine yine fatura ile kayıt edilerek dahil edilmesi gerekmektedir.
Uygulamada bazı hallerde ticari faaliyetine son veren bazı tacirlerin ellerinde
kalan ve dolayısıyla satışını yapamadıkları bazı makine ve benzeri demirbaşları
kendi üzerlerine fatura ettikleri ve bilahare de bu varlıkları gider pusulası
karşılığı sattıkları bilinmektedir.
Böyle bir durumun varlığında, söz konusu gider pusulasının altına makineyi
kendisine fatura eden iş sahibinin, kendisi üzerine düzenlemiş bulunduğu
faturanın en azından fotokopisinin eklenmesi suretiyle gider pusulasının
düzenlenmesi halinde, söz konusu makinenin kimden satın alındığı hususunda
ortaya çıkan duraksamaların kısmen giderilmesi mümkün bulunmaktadır.
Yaşamış bulunduğunuz olayda gider pusulası ile size satış yapan şahsın
bulunmaması nedeniyle sizin tarafınızdan düzenlenen gider pusulasının sahte
olması kuşkusunu da beraberinde getirmektedir.
Kanımızca en azından size bu tesis ve makineleri satan kişinin bulunmasına sizin
de uğraş göstermeniz ve böylece en azından o kişinin de bilgisine başvurulmasını
sağlayacaktır.
Söz konusu kişinin bulunmaması halinde, konunun değerlendirilmesini yapacak olan
inceleme elemanıdır. (V. Seviğ)
MUHASEBECİNİN SORUMLULUĞU
SORU: Muhasebecilik mesleğini yaparken karşılaştığım bir olay nedeni ile işi
terk etmek zorunda kaldım. Muhasebesini tuttuğum bir firmanın denetlenmesi
sonucunda, denetlenen firmanın İstanbul’da sahte fatura düzenleyen bir
mükelleften alışları olduğu tespit edilmiş bulunmaktadır. Ancak bu alışların
önemli bir bölümü benim kayıtlarını tuttuğum firma hesaplarına intikal
etmemiştir. Buna karşılık sahte belge (fatura düzenleyen) firmanın iki faturası
hesaplara kayıt edilmiştir.
Aradan iki yıl geçtikten sonra yapılan inceleme sırasında kayıtlara intikal
ettirilen iki fatura ile mükellefimin bazı gider faturaları ile alış faturaları
bulunamamıştır.
Ben mesleki faaliyetimi o sıralarda mükellefimin işyerinde yaptığım için bu
belgeleri yanımda götürmem söz konusu değildir.
İncelemeyi yapan eleman beni de sorumlu tutup, hakkımda mükellef ile birlikte
müteselsil sorumlu sıfatıyla cezalandırılmamı talep etti.
Mükellef de şimdi beni mahkemeye vererek sahibi bulunduğum eve ihtiyati tedbir
koydurdu.
YANIT: Muhasebe kayıtlarını tutan meslek mensuplarının sorumluluğu uygunluk
denetimi ile sınırlı bulunmaktadır. Bu bağlamda meslek mensupları kendilerine
ibraz edilen belgelerin şekil şartlarını kontrol ederek mevcut yasal düzenlemeye
uygun olarak tanzim edilmiş bulunan belgeleri tek düzen hesap planı ile
belirlenmiş şekilde kayıtlara intikal ettirmekle mükelleftir.
Vergi Usul Yasası’nın mükerrer 227. maddesi uyarınca da “..beyannameyi imzalayan
veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde
veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına
ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgeler uygun olmamasından dolayı
ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme
faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulurlar.”
Sizin kayda almış bulunduğunuz belgeler içerisinde yer alan ve gerçeği
yansıtmayan daha açıkçası “bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış
gibi” düzenlenen faturaların inceleme elemanına ibraz edilmemesi veya ibraz
edilememiş olmasından kaynaklanan bir durum dolayısıyla sizin de mükellefle
birlikte sorumlu tutulmuş olmanız söz konusu olabilir.
Eğer sizin düzenlemiş bulunduğunuz beyannamelerde, örneğin Katma Değer Vergisi
beyannamesinde sahte olduğu iddia edilen faturalar üzerindeki katma değer
vergilerinin indirim konusu yapılmış olması söz konusu ise ve bu faturalar
inceleme elemanına ibraz edilmemiş ise söz konusu faturalar görülmeden veya
olmadan indirim konusu yapılmış beyannamenin düzenlenmesinden dolayı sorumlu
tutulmanız mümkündür.
Konunun bu açıdan dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir.
Mükellefin sizden davacı olma nedeni tarafımızdan bilinmediği için bu konuda
herhangi bir açıklama yapma olanağımız yoktur. (V. Seviğ)
TRAFİK KAZASI NEDENİYLE ÖDENEN TAZMİNAT
SORU: İşletmemizde çalışan TIR şoförünün yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle
mahkeme kararı ile karşı tarafa tazminat ödemek zorunda kaldık. Bu tazminatı
giderleştirmemiz mümkün müdür? Konuya ilişkin olarak farklı görüşler ileri
sürülmekte olup, mali müşavirimiz söz konusu tazminatı giderleştiremeyeceğimizi
ifade etti. Bu konudaki düşüncenizi alabilir miyiz?
YANIT: Gelir Vergisi Yasası’nın 40/3. maddesi uyarınca “işle ilgili olmak
şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar,
ziyan ve tazminatlar” safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirim konusu
yapılabilmektedir. Buna karşılık aynı yasanın 41/5. maddesi gereği olarak
teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar gider olarak kabul
edilmemektedir.
Dolayısıyla ödenen tazminatın gider olarak kayıtlara intikal ettirilebilmesi
için işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya kanun emrine bağlı bulunması
gerekmektedir. İşle ilgili olmayan ve işle ilgisi olsa dahi işletme sahibinin
şahsi kusurundan kaynaklanan zarar, ziyan ve tazminatlar gider olarak kabul
edilmemektedir. Bu bağlamda teşebbüs sahibinin Borçlar Kanunu’nun “İstihdam
Edenin Kusursuz Sorumluluğu” hükümleri çerçevesinde katlandığı tazminat
yükümlülüğü teşebbüs sahibinin suçundan doğan tazminat olarak kabul edilemez.
Bu nedenle işletme sahibinin kusurundan kaynaklanmayıp, çalışanların görevlerini
ifa ettikleri esnada yaptıkları zararlar nedeniyle ödenen ve mukavelename, ilam
veya kanun emrine dayanan tazminatların, ticari kazancın tespitinde gider olarak
dikkate alınması mümkündür. Bu bağlamda da çalışanın kusurundan kaynaklanan bir
tazminat ödemelerinin giderleştirilmesi mümkündür. (V. Seviğ)
YARGI KARARLARINDA VERGİ HATASI
Danıştay 7. Dairesi E. 2002/415 K. 2005/2524 T. 25.10.2005
İhracat kaydıyla mal teslim eden davacının ilgili dönem tecil edilen KDV’nin
terkin edilmesi istemiyle yaptığı şikâyet başvurusunun reddine ilişkin işlem,
davacının imalat işi yaptığının kabulünü gerektirdiği ve teslim edilen ürünlerin
de KDV Kanunu'nda öngörülen üç aylık süre içinde ihraç edilmediği yolunda bir
tespitin de olmadığı gerekçesiyle mahkemece iptal edilmişse de VUK’nın 122 ve
124. maddelerine göre düzeltilmesi talep edilecek vergi hatalarının, kendisinden
düzeltme isteminde bulunulan idari makamın veya uyuşmazlık halinde yargı
yerinin, anılan kanunun 3. maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan
ilk bakışta anlayabileceği açıklıktaki vergilendirme yanlışlıkları olması,
olayda ise uyuşmazlığın çözümünün davacının imalatçı olup olmadığının
belirlenmesine bağlı olması, bu belirlemenin ise Sanayi Sicil Kanunu’nun 1.
maddesinin yorumlanmasını gerektirmesi dolayısıyla davada ileri sürülen hatanın
VUK’nın aradığı anlamda vergi hatası olmaması ve bu iddianın ancak süresinde ve
tarhiyata karşı açılan davada ileri sürülmesi ve incelenmesinin mümkün olması
sebepleriyle hukuki bir sorun teşkil eden ve yasaların yorumu sonucunda
çözümlenecek nitelikte olan uyuşmazlık hakkında VUK’nın 122. ve 124. madde
hükümleri uygulanamayacağından, işlemin iptali yönündeki mahkeme kararında
isabet yoktur.
Danıştay 4. Dairesi E. 2002/1487 K. 2003/2862 T. 12.11.2003
Yatırım teşvik belgesi kapsamında yararlandığı yatırım indirimi ile ilgili
yeminli mali müşavir tasdik raporunu ibraz etmeyen davacı adına yapılan ikmalen
tarhiyatların kaldırılması istemiyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi
üzerine davacı tarafından Maliye Bakanlığı'na yapılan düzeltme ve şikâyet
başvurusuna cevap verilmemek suretiyle tesis edilen olumsuz işleme karşı dava
açılmış ise de Vergi Usul Kanunu’nun 122. ve 124. maddeleri uyarınca idareden
düzeltilmesini isteme hakkı doğuran vergi hatalarının, kendisinden düzeltme
isteminde bulunulan idari makamın veya uyuşmazlık halinde yargı yerinin aynı
kanunun 3. maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan kanunda
tanımlanan şekilde ve açıklıkta olması gerektiğinden, davacı adına yapılan
ikmalen tarhiyatlar ise hukuksal yorumla çözülebilecek nitelikte uyuşmazlık
olduğundan, Maliye Bakanlığı'na yapılan düzeltme ve şikâyet başvurusunun reddine
dair işlemde hukuka aykırılık yoktur.
Danıştay 7. Dairesi E. 2000/5877 K. 2003/371 T. 30.1.2003
Vergi mahkemesinde dava açılabilmesi için VUK’nın 378. maddesine göre verginin
tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tahsilat ve takdir komisyonları kararlarının,
6183 sayılı kanunun 58. maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması veya
VUK’nın 122. maddesi uyarınca yapılan düzeltme başvuruları reddolunanların
Maliye Bakanlığı'na şikâyet yoluyla yapmış oldukları başvuruların reddedilmiş
olması gerekmektedir. Olayda, kesinleşmesini müteakip ödenen KDV ve buna bağlı
ceza, gecikme faizi ve zammının geri verilmesine karar verilmesi isteminde
bulunulmakta ise de tarh ve ceza kesme işlemleri yasal süresi içinde idari
davaya konu edilmeyen vergi ve cezanın mükellefine geri verilmesinin ancak
VUK’nın 116. ve devamı maddelerinde yer alan vergi hatalarının düzeltilmesine
dair hükümler uyarınca ve zamanaşımı süresinde olanaklı olması ve olayda
düzeltme ve şikâyet yoluna başvurulmamış olması sebebiyle idari davaya konu
olabilecek nitelikte işlem bulunmadığından, mahkemece bu nedenle reddi
gerekmektedir.
Danıştay 3. Dairesi E. 2001/4683 K. 2003/1043 T. 11.3.2003
Davacının, 1999 takvim yılı kazançları üzerinden Nisan 2000 döneminde verilen
muhtasar beyannamede yatırım indiriminin Gelir (stopaj) Vergisi matrahına dahil
olmaması gerektiği belirtilerek bu nedenle fazla hesaplanan tahakkukun
kaldırılması ve ödenen taksitlerin iadesi istemiyle yaptığı şikâyet
başvurusunun, cevap verilmemek suretiyle reddi işlemi vergi mahkemesince iptal
edilmişse de düzeltme yolunun VUK’nın 117 ve 118. maddelerinde ayrı ayrı
düzenlenen hesap ve vergilendirme hatalarının varlığı halinde istemin kabulünü
gerektirecek olması, yapılan başvuruda sözü geçen kurallarda yazılı açık hesap
veya vergilendirme hatalarından hiçbirinin bulunmaması, davacının başvurusunun
yatırım indiriminin Gelir (stopaj) Vergisi matrahına dahil olmadığı yönünde
olması ve bu iddianın VUK’nın 117 ve 118. maddelerinde yazılı hatalardan
herhangi birinin kapsamında olmayıp, ancak tahakkuka karşı süresinde açılacak
davaya konu edilebilecek olması sebepleriyle davacının başvurusunun reddinde
hukuka aykırılık söz konusu olmadığından, dava konusu işlemi iptal eden vergi
mahkemesi kararında yasal isabet yoktur.
ARALIK AYI MALİ TAKVİMİ
Tarih Mükellefiyet konusu
7 Aralık 2007 Kasım 2007 dönemi çeklere ait Değerli Kâğıtlar Vergisi bildirimi
ve ödemesi için son gün
10 Aralık 2007 16-30 dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin Özel
Tüketim Vergisi beyanı ve ödenmesi için son gün
13 Aralık 2007 16-30 Kasım dönemine ait noterlerce yapılan makbuz karşılığı
ödemelere ait bildirimlerin verilmesi ve ödenmesi için son gün
17 Aralık 2007 Kasım 2007 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi bildirimi
ve ödemesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait Özel İletişim Vergisi beyanı ve ödemesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait gider vergilerinin (BSMV) beyanı ve ödemesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait dayanıklı tüketim ve diğer mallara ilişkin Özel Tüketim
Vergisi beyanı ve ödemesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait kolalı gazoz, alkollü içecekler ve tütün mamullerine
ilişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve ödemesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait motorlu taşıt araçlarına ilişkin Özel Tüketim Vergisi
beyanı ve ödemesi için son gün
24 Aralık 2007 Kasım 2007 dönemine ait Kurumlar Vergisi stopajının muhtasar
beyanname ile beyanı için son gün
Kasım 2007 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının ve Damga Vergisi'nin muhtasar
beyanname ile beyanı için son gün
Kasım 2007 dönemine ait Katma Değer Vergisi'nin beyanı için son gün
Kasım 2007 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen Damga
Vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi
gereken Damga Vergisi'nin beyanı için son gün
Kasım 2007 dönemine ait yarışma ve çekilişlerle futbol müsabakalarına ve at
yarışlarına ait müşterek bahislerle ilgili İntikal Vergisi'nin beyanı ve ödemesi
için son gün
Kasım 2007 dönemine ait İlan ve Reklam Vergisi'nin beyanı ve ödemesi için son
gün
Kasım 2007 dönemine ait Şans Oyunları Vergisi beyanı ve ödemesi için son gün
25 Aralık 2007 1-15 Aralık dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin
Özel Tüketim Vergisi beyanı ve ödemesi için son gün
1-15 Aralık dönemine ait noterlerce yapılan makbuz karşılığı ödemelere ait
bildirimlerin verilmesi ve ödenmesi için son gün
26 Aralık 2007 Kasım 2007 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil
edilen Damga Vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı
ödenmesi gereken Damga Vergisi'nin ödemesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait Katma Değer Vergisi'nin ödenmesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının ve muhtasar beyanname ile beyan
edilen Damga Vergisi'nin ödemesi için son gün
Kasım 2007 dönemine ait Kurumlar Vergisi stopajının ödenmesi için son gün
31 Aralık 2007 Kasım 2007 dönemine ait Haberleşme Vergisi'nin beyanı ve ödenmesi
için son gün
Bağ-Kur sigortalılarının Aralık 2007 dönemi sigorta primi ve sağlık sigorta
primlerinin ödenmesi için son gün
Kasım 2007 dönemi SSK sigorta primlerinin ödenmesi
2008 yılında kullanılacak olan yasal defterlerin açılış tasdiki için son gün
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz !
|