Vergi Danışmanınız

 

29.01.2005

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

SORU-CEVAP

Vergi Danışmanınız

Veysi Seviğ - 29 Ocak 2005 Cumartesi - Dünya


Soru: 1995 senesinde kardeşimle bir limited şirket kurdum. Maliyeden bir koçan fatura aldım. 1998 senesine kadar birçok şirkette inşaat taşeronluğu yaptım ve 1998 senesinin beşinci ayında iflas ettim. Sekiz ay evimden dışarı çıkmadım. Şirketin de o günden sonra bir faaliyeti olmadı. Zaten faturam bitmişti, benim muhasebecim faaliyetin yok; şirketi fesh etmem veya KDV beyannamesi vermem gerektiğini söyledi. O tarihlerde 200-300 milyon civarında vergi borcum vardı, hiç olmazsa bunu yatır, demişti.

Ben iflas ettiğimden bunların hiçbirini yapacak durumda değildim. 2003 senesinde vergi affı çıktı, ödeyebilir miyim diye müracaat ettim. 40.000.000.000 lira vergi borcu çıkartıldı. KDV beyannamesi vermediğim için 200-300 milyon lira olan borcum 40.000.000.000 liraya çıktı. Bu tutarı ödeyebilmem imkansız. Sizden öğrenmek istediğim, 1995 yılının beşinci ayından itibaren hiçbir faaliyeti olmayan ve o tarihte 300 milyon vergi borcu olan bir şirketin nasıl olur da 2003 senesindeki vergi affına rağmen 40.000.000.000 lira borç oluşur? Üstelik bununla da kalmayacağını, şirketi feshetmediğimiz sürece bu meblağın yükseleceğini söylediler. Bu sorun benim olduğu kadar şirketinin feshi yapılmamış, ticaret sicilinden düşülmemiş yüzbinlerce kişinin sorunudur. Bu bir gerçektir.

Yanıt: Anonim ve limitet şirketlerin faaliyetlerini sona erdirmeleri halinde yapılacak işlemler Ticaret Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nda ayrıntılı olarak hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi hükmü gereği olarak "Her ne sebeple olursa olsun tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi" esas alınmaktadır.

Bir kurumun iflası halinde de kurumun öncelikle tasfiyeye girmesi ve bu bağlamda hukuki işlemlerini tamamlaması gerekmektedir. İflas eden kurumların gerek üçüncü şahıslara ve gerekse kamu idaresine karşı ödenmesi gereken borçlarının bir bölümünün veya tamamının ödenmemesi de söz konusu olabilir. Bu takdirde kurum yönetim kurulu üyelerinin, limited şirketlerde ise ortakların payına düşen vergi alacağının takibe alınması ve hukuki işlemlerin bu kişiler üzerinde sürdürülmesi söz konusudur.

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 75. maddesi uyarınca da "Yapılan takip sonucunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bu malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlu acz halinde" sayılır. Acz halindeki borçlu hakkında yine aynı yasanın 76. maddesi uyarınca söz konusu amme alacağı tecil edilir.

Bir limited şirketin tasfiye işlemleri yapılmadığı sürece o limited şirketin faaliyetine devam ettiği varsayılarak vergisel ödevlerini yerine getirmesi zorunlu olmaktadır. Bu bağlamda beyannamelerini süresi içerisinde vermesi gerekmektedir.

Katma değer vergisi beyannamelerinin ve kurumlar vergisi ile ilgili olarak geçici vergi beyannameleri ile yıllık beyannamelerin süresinde verilmemiş olması resen matrah takdirini zorunlu kılmaktadır. Bu takdirde idarece resen takdir edilen vergi matrahları üzerinden şirket adına vergi tarh ve tahakkuk ettirilmektedir.

Sizin öncelikle, mevcut borçlarınızın hangi durumlardan kaynaklandığı hakkında bilgi edinebilmek için bağlı bulunduğunuz vergi dairesinden borç döküm listesi almanız gerekmektedir. Bu listede yer alan borçlarınız konusunda süresi içerisinde gerekli hukuki yollarla hakkınızı aramadığınız için belki de yine bazı vergi borçlarınız konusunda tereddütleriniz olabilir. Bu durumda vergi dairesinden açıklayıcı bilgi alabilirsiniz.

Vergi borçlarınızı süresi içerisinde ödememeniz nedeniyle bu borçlarınızın gecikme zammı ile toplam yazınızda belirttiğiniz miktara ulaşması söz konusu olabilir.

Eğer bağlı bulunduğunuz vergi dairesinden borç dökümünüzü alırsanız bu döküme göre sizi bilgilendirmek mümkündür.

Diğer yandan ilgili vergi dairesine başvurarak durumunuzu anlatmanız ve bir an önce de ortağı olduğunuz limited şirketin tasfiye işlemlerini başlatmanız gerekmektedir.

Vergi Usul Yasası'nın 160. maddesinde 5228 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler sonucunda şirketinizin münfesih kılınması söz konusu olabilecektir. Ancak bu durum şirketin tasfiye işlemlerini yaptırması zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 1344

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Vergi Danışmanınız