|
Bağ-Kur'lu hastanın ölümü sonrası yaşanan
dram
Veysi Seviğ - 05 Nisan 2008 Cumartesi -
Referans
Geçen yılda Bağ-Kur emeklisi bir hasta Zonguldak'ta Zonguldak Karaelmas
Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi altına alınmış, yapılan tedaviden sonuç
alınamamış, hasta vefat etmiştir.
Söz konusu Bağ-Kur'lu hastanın Zonguldak Karaelmas Tıp Fakültesi Hastanesi'nde
tedavisi sürerken muhtemel hastane giderlerine karşılık hastane idaresi hastanın
kız kardeşine senet imzalatmak suretiyle bir anlamda alacağını teminat altına
almıştır.
Hastanın vefatı üzerine Zonguldak Karaelmas Tıp Fakültesi idaresi vefat eden
hastanın kız kardeşine toplam borcun 30 bin YTL civarında olduğunu bildirerek bu
paranın ödenmesini istemiştir. Ancak borcun ödenmesini garanti etmek üzere
üniversite hastanesine imza veren müteveffanın kız kardeşi de Bağ-Kur'dan emekli
oduğu için bu parayı nakden ödeme imkânları olmadığını, müteveffanın da
Bağ-Kur'lu olması dolayısıyla söz konusu harcamaların Bağ-Kur tarafından
karşılanacağını bildirmiş, bu konuda Bağ-Kur şube müdürlüğü de devreye girerek
üniversite hastane saymanlığının harcamalara yönelik faturayı Bağ-Kur
Müdürlüğü'ne gönderilmesi halinde ödemenin gerçekleştirileceğini bildirmiştir.
Ancak bu aşamada üniversite hastanesi paranın saymanlık kasasına yatırılmaması
halinde faturanın verilemeyeceğini ifade ederek söz konusu alacağını yaşlı ve
hastalığı nedeniyle uzun bir süre tedavi görmek zorunda kalan müteveffanın kız
kardeşinden tahsil etme cihetine gitmiştir.
Bu satırların yazarı Bağ-Kur müdürü ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde
Bağ-Kur'lu bir hastanın tedavi aşamasında üniversite hastanesinde vefatından
sonra ortaya çıktığını, ölen hastanın tedavi giderlerinin Bağ-Kur tarafından
karşılanması gerektiğini bildirmiş, bu konu ile ilgileneceğini belirtmiştir.
Ancak ne yazık ki üniversite hastanesi idaresi ile Bağ-Kur Zonguldak Müdürlüğü
arasında bir türlü anlaşma sağlanamamıştır.
Şu anda üniversite hastanesinde vefat eden Bağ-Kur'lunun kız kardeşi de rahatsız
olup sadece Bağ-Kur'dan almakta olduğu emekli maaşı ile yaşam savaşı
vermektedir.
Ancak ne yazık ki 3 Nisan 2008 Perşembe günü aldığımız bir habere göre
üniversite saymanlığı hasta ve yaşlı kız kardeşin Bağ-Kur'dan almakta olduğu
maaş üzerine haciz koymak suretiyle alacağını tahsil yoluna gitmiştir.
Bağ-Kur Zonguldak Şube Müdürlüğü ile Zonguldak Karaelmas Tıp Fakültesi
Saymanlığı arasında kolayca halledilebilecek bir konuda, özellikle Zonguldak
Karaelmas Üniversitesi Rektörlüğü'nün olaya olumsuz yaklaşması nedeni ile yaşam
mücadelesi veren ve geçimini sadece Bağ-Kur'dan aldığı emekli maaşı ile sağlayan
yaşlı ve hasta bir insanın almakta olduğu emekli maaşına haciz konulmak
suretiyle çözüm aranmıştır.
Sayın okurlarımız; konu daha başlangıç aşamasında bize bir buçuk yıl önce
intikal etmiş olup, yapmış olduğumuz tüm girişimlere rağmen üniversite
hastanesinin tutumu nedeni ile sorun çözümlenememiştir.
Bağ-Kur'lu olan ve hayatını üniversite hastanesinde kaybeden ve bunun sonucunda
hastane bakım masraflarından oluşan borcun iki kurum arasındaki zıtlaşmadan
ödenmemiş olması düşündürücüdür.
Gerçekte üniversite hastanesinde yaşamını yitiren kişi başlangıçta Zonguldak'ta
Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi'ne yatırılmış, bilahare hastanın üniversite
hastanesine nakli uygun görülmüştür.
Hastanın üniversite hastanesine naklinden sonra üniversite hastanesi yetkilileri
tarafından hastanın kız kardeşinden boş senet üzerine imza alınmak suretiyle
borçlandırılması ve bilahare de hastanın vefat etmesi üzerine kendisine göre
hesapladığı masraf tutarını, senet üzerine geçirilerek tahsili cihetine gitmesi,
bu işlemini emekli maaşından başka bir geliri olmayan yaşlı ve hasta bir insan
üzerine odaklaması gerçekten yürekleri burkacak bir tutumdur.
Böyle bir olayın gerçekleşmesi tam anlamı ile bir insanlık dramıdır.
Üniversite hastanesinde hayatını kaybeden hastanın adı Sabiha Gökçe'dir. Bu
kişinin tedavi giderleri için maaşı üzerine haciz uygulanan ise Sabiha Gökçe'nin
kız kardeşidir.
Böylesine dramatik bir olayı gündeme taşıyanlar acaba bu konuda ne düşünüyorlar?
Bunun açıklanması gerekir.
Sosyal güvenliği sağlamış bir kişinin üniversite hastanesinde vefatından sonra
gelişen olaylar nedeni ile susmak mümkün müdür?
Konuyu ilgililerin görüşüne ve ilgisine sunuyorum.
Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı Sayın Faruk Çelik, Zonguldak Karaelmas
Üniversitesi Sayın Rektörü bu insanlık dramının yaşanmasını yetkilerinizi
kullanarak durdurun. Bu satırları siz okurken belki de maaşına haciz konan ve şu
anda yaşam savaşı veren bir kişiyi daha kaybetmiş olabiliriz.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |