|
Finansal kiralamada duraksama konuları
Veysi Seviğ - 03 Haziran 2008 Salı -
Referans
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan "Kiralama işlemlerine
ilişkin 17 sayılı muhasebe standardı"yla ilgili tebliğde yapılan tanımlamaya
göre finansal kiralama "Bir varlığın mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan her
türlü risk ve yararların devredildiği sözleşmedir. Sözleşme süresi sonunda,
mülkiyet devredilebilir veya devredilmeyebilir."
Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 290'ıncı maddesi "Finansal kiralama işlemlerinde,
finansal kiralamaya konu olan iktisadi kıymet ve sözleşmeden doğan hak, borç ve
alacakların değerlenmesi ile ilgili hususları" belirlemiş ve uygulamanın buna
göre yapılmasını öngörmüş bulunmaktadır.
Diğer yandan aynı yasa maddesi uygulamaya yönelik usul ve esasları belirleme
yetkisini Maliye Bakanlığı'na bırakmış bulunmaktadır.
Vergi Usul Yasası'nda yer alan düzenleme gereği olarak aşağıdaki hallerden
birinin varlığında yapılan "kiralama sözleşmesi" finansal kiralama olarak kabul
edilmektedir.
* İktisadi kıymetin mülkiyeti, kiralama dönemi sonunda kiracıya devredilecektir.
* Kiracıya kira süresi sonunda iktisadi kıymeti düşük bir bedelle satın alma
hakkı tanınmış olmalıdır.
* Kiralama döneminin iktisadi kıymetin ekonomik ömrünün büyük bir bölümünü
oluşturması gerekmektedir. Bu süre Maliye Bakanlığı tarafından 319 sıra numaralı
Vergi Usul Yasası Genel Tebliğ ile yüzde 80 veya daha fazla olması şeklinde
belirlenmiş bulunmaktadır.
* Sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının
iktisadi kıymetin rayiç bedelinden büyük olması veya önemli ölçüde yaklaşık bir
değer olması gerekmektedir. Konuya ilişkin olarak yayımlanan tebliğde bu oran
yüzde 90 olarak belirlenmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere kiralama döneminin sonunda mülkiyetin kiracıya
devredilmesi, kiralama dönemi sonunda kiracıya iktisadi kıymeti düşük bedelle
satın alma hakkı tanınması, kira süresinin iktisadi kıymetin ekonomik ömrünün
esas alınarak belirlenmesi ve yapılacak kira ödemelerinin kiralama günündeki
değerleri toplamının iktisadi kıymetin rayiç bedellerinin yüzde 90'ından fazla
olması koşullarından birinin gerçekleşmesi halinde diğerlerine bakılmadan
işlemin finansal kiralama işlemi olduğu hususu kabul edilmektedir. (Daha fazla
bilgi için: Özyer M. Ali, "Açıklama ve Örneklerle Vergi Usul Kanunu Uygulaması"
4. Baskı HUD Yayınları, 2008 Sf: 608)
Bu bağlamda finansal kiralama işlemlerinin muhasebeleştirilmesine yönelik olarak
11 sıra numaralı "Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği" yayımlanmış
bulunmaktadır.
Uygulamada finansal kiralama işlemlerinde bazı sorunlar ortaya çıkmakta ancak bu
sorunların çözümüne yönelik açıklamaların yapılması ya gecikmekte veya idarece
herhangi bir açıklama yapılmamaktadır.
Bu sorunlardan en önemlisi amortisman uygulamasına yönelik olandır. Mevcut
düzenlemeler çerçevesinde söz konusu kiralama işlemlerinde kiracı kiraladığı
varlığı haklar hesabına kayıt ederek amortismana tabi tutmaktadır. Ancak yine
uygulamada örneğin bir iktisadi kıymetin net bilanço aktif değeri veya fatura
tutarı 200 bin YTL, kira ödemelerinin bugünkü net değeri 190 bin YTL ise 10 bin
YTL'lik pozitif fark finansal kiralama şirketi tarafından amontismana tabi
tutulabilmektedir. Bu durum söz konusu iktisadi kıymetin sözleşmenin bozulması
halinde sorun kaynağı olmaktadır.
Bu konuda idarenin görüşü hem kiracının haklar hesabına aldığı bedel üzerinden
amortisman ayırması hem de kiralayanın geriye kalan miktar üzerinden amortisman
ayırma hakkına sahip bulunduğu yönündedir.
Mevcut düzenlemeler çerçevesinde finansal kiralama işlemine konu iktisadi
kıymeti kullanma hakkı sözleşmeden doğan borç, kiralama konusu iktisadi kıymetin
rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerinden
düşük olanı ile değerlendirilmektedir.
Diğer bir konu da finansal kiralama sözleşmesinin kiralama süresi içerisinde
bozulmasıdır. Böyle bir durumda söz konusu iktisadi kıymetin kiraya veren
tarafından geri alınması halinde kiracının amortisman ayırım hakkını yitirmesi,
buna karşı söz konusu hakkı iktisadi kıymetin geri dönüşü dolayısıyla kiralayana
geçtiğini söyleyebiliriz.
Konuya ilişkin başka bir duraksama konusu da finansal kiralama konusu iktisadi
kıymetin hasar görmesi halidir.
Finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kiralanan iktisadi kıymetlerin
mülkiyeti, sözleşme süresince finansal kiralama işlemini yapan kuruma ait
olmaktadır.
Söz konusu varlıkların sigortasını ise kiracı yapmaktadır.
Uygulamada kiralanan iktisadi kıymetin hasar görmesi halinde kiralayan ile
kiracı arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar hem sorun hem de iş yaşamında
güvensizlik yaratmaktadır.
Finansal kiralama işlemlerinin Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 290'ıncı maddesi
kapsamında yapılmasından dolayı ortaya çıkan uyuşmazlıklarda olayın
çözümlenmesine yönelik olarak idarenin konuya bakış açısı önem arz etmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |